25.Bölüm

756 32 23
                                    

(Medyada deniz ve eris var. Bölüm geç geldiği için üzgünüm sizi çok seviyorum.)

----Alvinden-----

Alarmın çalmasıyla kollarımda uyuyan meleği izlemeyi bırakıp gözlerimi kapattım. Elleriyle telefonu ararken gece lambasını devirmesi güldürmüştü ama masalın bunu fark etmediğine emindim. Alarmı kapatıp boynuma öpücük kondurduğunda sanki uyuyormuşta yeni uyanmışım gibi bir sesle ağzım kapalıyken mırıldandım.

-Hıı

+Kalk artık hadi

-Hıhı

+Alvin hadi ya

"Tamam" diyip kendime daha çok çekip sımsıkı sarıldım.

+İğrenç bir şekilde bira kokuyorsun alvin kalk banyo yap

"Off tamam" diyerek yataktan kalkıp odadaki banyoya gittim. Güzel bir duş aldıktan sonra belime bir havlu sarıp odaya girdiğimde toplanmış odada yatağın üzerine koyulan kâğıt çarptı gözüme.

"Benim soluğumda sensin, solumda sensin, sonumda...

                                                                                                           Günaydın sevdiğim♥"

-----Masaldan-----

Hazırlanıp aşağıya indiğimde çok geçmeden "masal hadi" diye bağıra bağıra alvin geldi yanıma.

-Hazırsan çıkalım

Yüzüme bile bakmadan konuşmuştu. Askılıktan montunu ve arabanın anahtarlarını alıp çıktı. Yazdığım o nota rağmen affetmemişti işte.

Bardan çıktığımızdan beri bakmıyordu yüzüme. Konuşmuyordu cevap vermiyordu. En ağır şekilde cezalandırıyordu beni. Bağırsa, dövse, kızsa bu kadar acıtmazdı belki de canımı. Ama alvini kaybetme ihtimali düşündükçe nefesimin kesilmesine yol açıyordu.

Fazla oyalanmadan bende arkasından çıkıp yanına gittim. Arabaya bindiğimde kemerimi bağlamamı beklemeden gaza basmıştı öküz. Birazda olsa yavaşladığında kemerimi bağlayıp arkama yaslandım.

"Konuşmıycak mısın bir daha benimle ? " diye sorduğumda sesim o kadar çaresiz ve boğuk çıkmıştı ki ben bile inanamamıştım bir ara.

"Umrunda olduğumu sanmıyorum" derken sesi o kadar soğuk çıkmıştı ki tanımasaydım eğer alvini, bir katille veya her hangi bir yabancıyla konuştuğumdan tek bir an bile şüphe etmezdim. Kafasını bile çevirmeden, gözlerini yoldan ayırmadan, sanki ben orda yokmuşum da kendi kendine konuşuyormuş gibi söylemişti her bir hücreme kadar işleyip iç kanamaya sebep olan sözlerini.

Alvin nasıl umrumda olmazdı benim.

"Saçmalık" dedim tükürürcesine. Sinirlerimi bozmuştu. Nasıl böyle bir şey düşünebilirdi ki? Görmüyor muydu benim için ne kadar değerli olduğunu?

"Neyse ne" dedi kestirip atarcasına.

Ilk defa alvini bu şekilde görüyordum. Kelimenin tam anlamıyla "umursamaz" . Sevememiştim ben bu alvini.

Alvinin pantolonunun cebinden sigara paketini çıkarmaya çalışırken alvin yüzüme bakmamakta ısrarcı bir şekilde gözlerini yoldan ayırmadan sertçe bileğimi kavrayıp öldürmek istiyormuşcasına tısladı dişlerinin arasından.

Yıldız MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin