(Günlerdir yeni bölüm isteyen sudeyi beklettiğim için çok çok özür diliyorum ve bu bölümü ona ithaf ediyorum. İyi varsın kızz :D Seni seviyorum..)
Boranın yılbaşı partisi... Bütün ders boyunca bunu düşünmüştüm. Aa hayır hayır. Ne giyceğimi değil tabikide. Her zaman her yer için bir elbise bulurdum mutlaka. Sorun kıyafet değildi. Sorun teyzemdi. Bugüne kadar hiçbir yılbaşına onsuz girmemiştim. Aslında sorun yılbaşına onsuz gircek olmamda değildi. Asıl sorun bu kadarcık küçük bir şeyin bile bana yaptıklarını hatırlatıyor olmasıydı.
Onun yaptıkları akıl alır gibi değildi. Annem bilmiştim ben onu. Teyze anne yarısıdır değil anneydi benim için.
Peki hangi anne göz göre göre bir çocuğu babasından ayırabilirdi? Ben geceleri baba diye rüyalarımdan ağlayarak uyandığımda, o babamla konuştuğu halde bana tek kelime bile etmemişti. Bir insan nasıl bir çocuğun babasından nefret ederek büyümesine göz yumabilirdi ki?
Barış baş parmağıyla yanağımı okşadığında bütün ders farketmediğim o göz yaşlarını hızlıca silip kendime gelmeye çalıştım. O kadın için ağlamıycaktım asla. Değmezdi. O kadın hiçbir şeyi hak etmezdi.
-İyi misin?
+Evet
-Emin misin?
+Evet barış eminim
-Niye ağlıyordun öyleyse
+Boşver önemli bir şey yok
-Alvine sormamı ister misin?
+Barış sakın bak! Yapma öyle bir şey!
-Söyle o zaman nolduğunu
+Lan sövücem şimdi ha olmadı bir şey olmadı
Barışın gözlerimin içine sert sert bakmasına dayanamayarak kafamı önüme çevirdim. Bir kaç dakika geçmişti ki zil çaldı.
Kurtarıcımı duyar duymaz ayağa fırlamış koşarak sınıftan çıkmıştım. Unutmalıydım. Teyzemi düşünüp kendimi çıkmaza sokmamalıydım. Kendimi toparlayıp kızların yanına çıktım. Eris sıranın üstüne oturmuş denize bir şeyler anlatıyor sonra tek başına kahkahalar atıyordu. Eris dudağına piercing taktırmış olmasaydı eğer ben bu kızları kesinlikle ayırt edemezdim.
Yanlarına gittiğimde keşke gitmeseydim diye dua etmeye başlamıştım bile. Hemen nedenini açıklıyorum. Denizin yanına oturur oturmaz erisin yaptığı espri -daha doğrusu eris espri olduğunu sanıyor- şuydu; "Deniz, ben okyanus tanışalım mı?"
Denizle beraber erise "bunun insan olduğu kanıtlandı mı bro?" der gibi bakıp daha sonra aynı anda "geber" diye bağırdığımızda erisin ayağa kalkıp "ses kes beeee" diye böğürmesi üzerine hepimiz gülmeye başlamıştık.
Bora erisin bu iğrenç esprilerinide biliyor muydu acaba?
+Eris
-Efendim balım
+Ben masal
-Aahahhahahah lan bu benim esprilerimden daha iyiydi bak. Kankacım balım diye hani öylesine söyledim sevgi göstergesi olarak
+He tamam. Neyse şey dicektim sen niye kimseyle çıkmıyon lan
-Çıkasım yok
+Neyse partide ayarlarım ben sana birilerini. Partiye geliyorsunuz değil mi?
-Boranın partisine mi?
+Evet
-Ben geliyorum ama deniz sevgilisiyle olcak yani bi ben varım bi de mert
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Masalı
RomanceHerşey bu kadar zormu olmalıydı onun için? Herkes gibi sıradan rahat bir hayatı olması niye bu kadar zordu? Zaten hayatın en acı yüzünü doğduğu gün öğrenmişti. Annesi doğumdan bir kaç saat sonra ölmüş, babası ise doğduğunda bir kere bile görmeye gel...