hi-15

3.4K 446 286
                                    



"İşte yani, iddiayı kaybetti küçük tilki."

Hyunjin bir kez daha galibiyetini anlatırken masadakiler artık hikayenin tüm detaylarına, gereğinden fazla bir şekilde hakimdi. Tamam, başta onlar sormuştu ama Hyunjin fazla abartmıştı anlatma işini.

Hyunjin baba durmuyordu, susmuyordu.

"Hyung, hayatında ilk defa mı bir iddiayı kazandın?"

Hyunjin bir anda yüzünü buruşturdu ve Jeongin'e yukarıdan bakmaya başladı. Yukarıdan derken, deyim miydi atasözü müydü, o anlamda yani.

"Bu kadar ezik olduğunu bilmiyordum hyung. Bilsem, en başında yenilirdim ki sana?"

Diğerleri anında gülmeye başladığında, aralarda da "Ovvv!" ve "Fena soktu." tarzında şeyler söylemişlerdi. Düşene bir de siz vurun, aynen. Mükemmel arkadaşlık <3

"Bak çocuk, düzgün konuş benimle. Almim ayağımın altına!"

Bu kez Jeongin yüzünü buruşturdu ve ayağa kalkmadan önce son kez konuştu.

"Şimdi de kekoluğa mı terfi ettin? Gerçekten harika!"

Ardından kimseyi umursamadan sınıfına çıkmıştı. Jeongin'in ardından diğerleri de kendi konularına dalmış ve Hyunjin de sıkılmıştı. Şu kısa sürede sanki tek eğlencesi Jeongin olmuş gibi geliyodu. Bu düşünce saçma gelmişti hemen sonra.

O, sadece uğraştığı bir veletti?

Jeongin girdiği sınıfında sırasına oturmuş ve uzun zamandır ihmal ettiği kitabına dönmüştü. Ne zamandır fırsat bulup eline telefonunu dahi alamıyordu. Basketbol ve hyungları sanki bir anda hayatında daha da fazla yer edinmiş gibiydi. Bu durum hoşuna gidiyordu ama yalnız kalıp kendine vakit ayırmayı da ayrı severdi Jeongin.

"Öhüm !"

Jeongin derin bir nefes aldı ve yine bıraktı okumayı. Bir şeye odaklandığında birinin araya girmesine ayar olurdu. Eğer geçen sefer Hyunjin yanına geldiğinde ilacını almasaydı ona da sinirlenirdi.

"Biraz konuşabilir miyiz?"

Karşısındaki kız kibarca sorduğunda Jeongin de tatlı bir şekilde gülümsemiş ve hemen "Hayır." deyip yüzündeki gülümsemeyi silmişti.

"Çok kabasın!"

Jeongin böyle şeylerle uğraşmak veya yanında daha fazla, fazlalık istemiyordu. İnsanlarla konuşmayı da sevmezdi. Az önce de kızı kibarca(?) reddetmişti zaten. Daha ne yapabilirdi ki??

"İnsan gibi bir şey sordum sadece."

Jeongin derin bir nefes aldı. Nasıl mallarla sınanıyordu?

"Ben de insan gibi yanıt verdim, değil mi? Ne diye zorluyorsun?"

"Dünya senin etrafında dönmüyor, tamam mı? Ne bu havalar?"

Jeongin gür bir kahkaha attı aniden. Kız ve kapı önüne az önce gelmiş Hyunjin de şaşkınca ona bakarken Jeongin kıza doğru biraz daha yaklaştı. Yüzündeki gülümseme çoktan solmuş ve mimik oynamıyordu yüzünde.

"Sinirlerimi bozuyorsun, git."

Ses tonu o kadar tehditkar çıkmıştı ki. Karşısında kim olursa olsun, Yang Jeongin onu umursamadan üzerine atlayabilirdi. Kızın da bunu anlaması gerekiyordu ama ne yazık ki herkes beynini eşit şekilde kullanamıyordu.

"Ne zaman gidip ne zaman kalacağımı bana sen söyleyemezsin. Bu ne ya? Kimsin sen de benimle böyle konuşabiliyorsun?"

Ardından Jeongin'e fırsat dahi tanımadan tekrar konuşmuştu.

"Sen benim kim olduğumu biliyor musun??"

Jeongin aniden ayaklanıp kızın kolundan tuttu ve hala kendini kontrol etmeye çalışırken sıktı.

"Başkanın kızı dahi olsan umurumda değil, anlıyor musun? Laftan anlamaz mısın kızım sen? Git diyorum sana, git!"

Sınıftaki herkesin gözleri ikiliye döndüğünde kız da sinirlenmişti. Olanları şaşkınca izleyen Hyunjin de bir anda kendini Jeongin'in yanında hatta elini de Jeongin'in, kızın kolunu tutan elinin üzerinde bulmuştu.

"Yang, yeter."

Jeongin sinirden köpürse de elini çekti ve hafifçe itti kızı. Ardından sessizce mırıldanmıştı.

"Git."

Jeongin elinin üzerindeki eli de itmiş ve sınıftan çıkmıştı. Hyunjin de onun arkasından çıkarken arkalarından konuşanların konuşmalarına şahit olmuştu.

"Aynen kızım. Bak, şu an sevgilisiniz. Hatta el ele namsan'a doğru yol aldınız!"

"Kendi kilitlerini bile taktılar, ne diyorsun?"

Kızlar gülüşmeye başladığında Jeongin'e sataşan kızı duymuştu.

"Bazıları kendini zor olarak tanıtmaya bayılır. Elbet kendine gelip ayaklarıma kapanacaktır. Karşısında Kang Yesol var sonuçta?"

Bu sözler, Hyunjin'in duyduğu son sözler olmuştu ve Jeongin'in arkasından giderken de kalbindeki acıya ve sinire anlam verememişti. Kavgadan hoşlanmayan Hwang Hyunjin, şu an geri dönüp bir kıza vurmak istiyordu. Bu, normal miydi??

***

fazlasıyla normal Hwang :')))

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

fazlasıyla normal Hwang :')))

bir küçük hyung meselesi // -hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin