Sanırım yatma fikri pek de iyi bir fikir değildi. Hele ev kalabalıkken ve bu kalabalıkta Minho, Jisung yerine benimle kalmak istediğinde.Şu an tek dayanağım, sonrasında Minho'nun yiyeceği azar, trip ve en önemlisi, Jisung'ın ağırlaştırılmış temas yasası. İsmiyle tamamıyla zıt olup kendini Minho'dan sakınacak yani.
"Dökül şimdi küçük şeytan."
Salağa yat Jeong.
"Ben süra-"
"Yeter ulan, söyleme şunu. Biliyorsun neyden bahsettiğimi Jeongin. Ya itiraf edersin ya da salonu ziyarete giderim."
:( Eğer Hyunjin'le gidip konuşursa o salak her şeyi söyler. Benden duyması daha iyi olur tabii. Peki ama nasıl tepki verecek? Hadi tepkiyi de geçtim, ben neden bunu bu kadar umursuyorum abi?
Derin bir nefes aldım ve uzatmamaya karar verdim.
"Hyunjin beni öptü, ben de karşılık verdim."
Minho'nun gözleri büyürken boş boş suratıma baktı. Onlar Jisung'la her vakit öpüşüyorlardı. Daha ilerisinden bahsetmek bile istemiyorum. Bunlar normal gelmeli.
"Öpüştünüz yani?"
Başımı salladım. Bu daha doğru bir açıklamaydı tabii.
"Neden karşılık verdin peki?"
Harika bir soru. Cidden çok hoş. Neden acaba?
Aslında hoşuma gittiği için öpmüştüm. Ama kalbim de bir garip olmadı değil. Oraya da onu görmek istediğim için gittiğimi hesaba katarsak... oh hayır.
"Bilmiyorum."
Yalana bak.
"Nasıl 'bilmiyorum'? Oğlum salak mısın sen? Boş yere adam mı öpülür? Hadi seni geçtim, sence Hyunjin şu an ne düşünüyordur?"
Ciddi mi? Yok ya, Hyunjin ve ciddiyet? Sanmıyorum.
"Ben söyleyeyim sana sevgili Jeongin, Hyunjin şu an tavana bakıp sırıtıyor ve dudaklarını okşuyordur. Gülümseyerek hayaller kuruyordur. Çünkü neden biliyor musun peki sevgili Jeongin?"
Ben gözlerimi kaçırdığımda devam etmişti.
"Çünkü Hyunjin seni seviyor."
Gözlerim istemsizce büyürken Minho'ya baktım tekrar.
"Alkolden olamaz mı?"
Sesim titrerken Minho başını iki yana sallamıştı. Zaten öpücükten sonra veya öncesinde de Hyunjin her şeyi belli etmişti. Neden böyle düşündüğümü ya da söylediğimi ben de bilmiyorum.
"Jeong, gerçekten neden öptün Hyunjin'i?"
İçimdekileri Minho'ya söylesem kime söyleyebilirdi ki? Hem o Jisung'ı ilk bana gelip anlatmıştı. Hem de her ayrıntısına kadar, sormasam bile. Neyse,
"Hoşuma gitti."
Beni duydu mu, bilmiyorum ama şu anki bakışlarından yola çıkacak olursam, net bir şekilde duymuştu.
"Ha zevk aldın yani?"
Gözlerimi devirdim. Bunu sorarken son derece ciddi olması da ayrı sinir bozucuydu.
"Kalbin peki?"
"Bence kim öpse hızlanırdı."
"Ha bir de hızlandı yani?"
Bu çocuk niye lafı istediği gibi anlıyor?
"Bak, geçen yıl seni öpen şu kızı hatırlıyor musun? Bildiğin zorla, pat diye gelip öpmüştü hani."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir küçük hyung meselesi // -hyunin
Contobir hyung serüveni, iddialaşmalarla geçen bir dönem ve onun getirdiği tatlı bir aşk?