MERHABA CANLAR💛
Hayat nasıl gidiyor?Benim kpss var ve çalışmaya çalışıyorum.🐮 Haftanın bir gününüde kendime ayırdım. Sizin böyle günleriniz var mı? Merak ediyorum .Ne olmuş birazda kendimizden konuşsak. Tamam tamam bırakıyorum sizi.
İyi okumalarrrr💫PERİ:
Kabul edilmiştim. O kadar mutluydum ki bütün evde koşa zıplaya oynuyordum. Annem ve babam da mutlu olmalıydılar ki bu deli halime katlanıyorlardı. Artık üniversiteliydim ve İstanbul'da okuyacaktım.Hayallerim birer birer gerçek oluyordu. Artık yolculuk vaktiydi ve neler yapmam gerektiğini araştırmaya başlamıştım. Son kayıt günü, kayıt için gerekli şeyler, bilet alma, ev ya da yurt arayışı derken kendimi baya kaptırmıştım. Kendime bir defter aldım ve üniversitede neler yapacağımı , nasıl videolar çekeceğimi,kendimi nasıl geliştireceğimi yazmaya başladım.
ELİZ:
Şaşırmamıştım. Başvurum kabul edilmişti. Tek yapmam gereken İstanbul'a yerleşmekti Bir an önce bu evden gitmek istiyordum. Amcamın yanında kalıyordum ama burada artık durmak istemiyordum. Çünkü bana zorla baktıklarını biliyordum. Bana bir oda vermişlerdi. Beni pek görmek istemediklerini biliyordum ama çok umursamıyordum. Hatta ellerinde olsa Harry Potter'daki gibi merdiven altı bir oda verirlerdi ama işte evleri iki katlı değildi ki büyük ihtimalle de iki katlı evleri hiç olmayacaktı. Aile dramasını bir kenara bırakırsak İstanbul'a yolculuk için hazırlanmaya başlamalıydım. Yurt üniversite, kıyafetler,bilgisayar ıvır zıvırları derken yolculuk günü gelmişti.
ADAL:
Güzel sanatlar fakültesinin önündeydim.
Bütün kayıt işlemlerim bitmişti ama hiç rahatlayamamıştım. Özel bi okuldaydım ve özel okulların nasıl bir yer olduğunu en iyi ben biliyordum. Birileri beni tanıyacak diye ödüm kopuyordu. Küçük bir ağaçlık yoldan geçtikten sonra büyük bir meydana çıkmıştım. Meydandan küçük kollar şeklinde ayrılan yolar vardı.Yolların başında tabelalarla gitmek istediğiniz yerleri bulabiliyordunuz. Tabelarda amfi tiyatro, kütüphane, fakülteler, kongre merkezi ve kulüp toplanma alanları ,deniz , kafeler, spor merkezleri açıkçası ne ararsanız vardı. İşte o an kendime ben artık bir üniversiteliyim dedim Tabii içimdeki heyecan çok sürmedi çok fazla ayakta boş boş durduğumu fark edince meydanın sonundaki metro durağına gittim. Bi anda nereye gideceğimi hiç düşünmediğimi fark ettim. Ev bulmam lazımdı panik olmuştum Koskoca şehir hattı şehiri geçin ülkede tek başımaydım. Annem ve babam benimle gelemezlerdi çünkü kaçak durumundaydılar.Onları riske atamazdım. Panikle etrafıma bakmaya devam ettim. Bir anda panado ev ilanını görünce heycanla oraya koştum. Öğrencilere kiraya verildiği yazıyordu. İyi bir fikir gibi olabileceğini düşünerekten ilandaki eve gitmeye karar verdim.BİRAY:
Başvurum kabul edilmişti. Evet bunu beklemiyordum. Hiçbir zaman hayat bana gülmezdi ve şimdi ben tünelin ucunda bir ışık görebiliyordum ama nasıl kaçacaktım? Bana hiç kimse yardım edemezdi. Çünkü beni gerçekten tanıyan bir kişi bile yoktu.Tek başımaydım. Tıpkı bütün hayatım boyunca olduğu gibi. Tek şansım olabilirdi. Ya hayatımı burada bir fare gibi geçirecektim ya da en azından bir kere deneyecektim. Dışarı çıkmam lazımdı. Dükkanın önünde hep adamlar olurdu bir tek çıkış orasıydı ya da benim bildiğim bir tek. Yani görünmez olmadan dükkandan tüyemezdim.
Bir anda aklıma bir fikir geldi. Tehlikeli ama tek yolun bu olduğunu çok iyi biliyordum. Bazı zamanlar beni korumalarla alışveriş merkezlerine götürür bir şeyler almama izin verirdiler. O zamanlar kaçmayı denemediğim için beni hafife alıyorlardı. Şimdi ise büyük bir fırsattı. Neyse ki korumalardan birini zorda olsa ikna ettim. Bunca zamandır bütün biriktirdiğim paramı bir el çantasına koydum. Sırt çantasından şüphelenebileceklerini düşünerekten hiçbir kıyafetimi almadım. Hazır olduğumu söyledikten sonra dükkandan çıktık. Derin bir nefes aldım. Artık bir karar almıştım ve geri dönüş yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK KIZLAR
Chick-LitSınav puanına ihtiyaçları olmadan yetenekleri ile üniversite bursu kazanan dört kızın hayatı hiç sanıldığı kadar kolay olmamıştı bu saatten sonra da kolay olacağını umut etmek ne kadar mantıklı olabilirdi ki bunu kızlarımızın hikayelerini okumadan b...