Oylarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin.
Seviliyorsunuz...İşte en kötüsü de buydu. Evlendiğin adamın , ailenin yanında sana davrandığından çok daha farklı davranması. Başbaşayken sert, kurnaz , karşısındakine hiç değer vermeyen insanken yani sadece bana öyle desem yeridir. Ailemin yanında son derece samimi bir damat olmayı nasıl başarıyordu hiç bilmiyorum. Ama bu durum kesinlikle alkışlanacak cinstendi.
Yine de herkes çok mutluydu.Bizim evliliğimiz gerçek bir evlilik değil. Tabi bunu bizden başka kimse bilmiyor. Gören herkes çok mutlu olduğumuzu düşünüyor. Peki mutlu muyuz gerçekten?
Bizim evliliğimizin bir amacı vardı. Onun ailesi. Biliyorum klasik bi durum ama babasının onu zorlamasıyla olmuştu. Babası
"Eğer edepli, ailemize yakışır, terbiyeli bi kız getirmezsen bi ailen olduğunu unut." demiş. Ki bu olayı bana kendi anlatmadı. Nerden diye merak edeceksiniz büyük ihtimalle. Kız kardeşi Ceren'den yani benim kankimden. Zaten bu evliliğin olması onun sayesindeydi. Çünkü benim Savaş'a olan hayranlığımı en iyi o biliyordu yani kocama. Evet çok beğeniyordum ki hala beğeniyorum ama...Önemli olan insanın içinin güzelliği ben bunu sonradan anladım. Savaş benim dışımda herkesle gayet iyi geçinebilen biri. Sık sık espri yapar güldürür ama her an tersinin gerçekleşip sinirlenme ihtimali de var. Anlayacağınız dengesizin teki. Ben hala pek alışamadım kendisine.
Evliliğimiz çok ani gerçekleşmişti. Babama, anneme, abime açıklayayım derken bile çok zorlanmıştım. Çünkü bi sürü soru sordular. Savaş'ı çok araştırdılar eni sonu kötü bi yanını bulamayınca onayladılar. 2 ay içinde her şey bitmişti. Savaş bu telaşlar içerisinde benimle çok ilgilenmemişti. Şimdi de ilgilendiği pek söylenemez ama...
"Ahu , iyi misin kızım ? Daldın gittin." Babamın sesiyle kendime geldim.
"İyiyim babacığım. Dediğin gibi dalmışım öylesine."
Ben babama bakarak konuşurken Savaş'ın bakışlarına gitti bakışlarım bir saniyeliğine. Tam dibimde oturuyordu. Az ileri gitsene be adam girmiş dibime kadar. Tamam hoşuma gitmiyor değil ama ben ailemin yanında çok utanıyorum. Aklınca yeni evliyiz cicim ayımızdayız imajını veriyordu. Kurnaz derken bundan bahsediyordum işte.Elimdeki çay bardağını sehpaya bırakıp ayağa kalkmamla tüm gözler bana dönmüştü. Ne var be alt tarafı 2 hafta oldu evleneli niye bu kadar yabancıymışım davrandılar anlamadım. İstediğim gibi gezerim , otururum , kalkarım. Bu sıralar fazla alınganım , farkındayım ama napayım yani. Ben babamın ablalarıma karşı hep savunduğu biricik kızıyım.
Ben yine düşüncelere dalmışken
"Niye ayakta dikiliyorsun kızım?"Babamın sesiyle tekrar kendime geldim." Biraz halsizim de baba. Birden başım döndü. Bi elimi yüzümü yıkayayım kendime gelirim." Dedim tebessüm edip.
Hiç babama bakmadan doğrudan banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Aynada kendi yansımama bakıyordum. O kadar dalmışım ki aynada bi tane daha yansıma olduğunu bile farkedemedim. Ancak ensemdeki nefesten algıladım kim olduğunu.
Birden sıçradım ve ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı. Aniden arkamı döndüm. Ani dönmemle Savaş'la burun buruna geldik. Gözlerim istemsiz ilk önce dudaklarına ardından gözlerine kaydı.
Sessizce "Ne yapıyorsun burda? Senin içerde olman gerekiyordu. Babamlar görürse yanlış anlarlar."
Dudağının bi kenarı kıvrıldı ve mümkünmüş gibi daha da yaklaştı ve kendini bana yasladı resmen. Gözlerim iri iri açılırken, lavabonun kenarına yasladığı ellerinin yanına yasladım ellerimi mecburen ve kendimi bi nebze de olsa geriye çektim ama hiçbir fayda sağlamamıştı bu. Çünkü ben kendimi geriye çekince o da kendini daha da yasladı ve tekrar burun buruna geldik. Bu yakınlaşma bana fazlaydı. İlk defa Savaş'la bu kadar yakındım .
"Niye yanlış anlasınlar Ahu? Sonuçta sen benim nikahlı karımsın. Kim ne diyebilir?" O konuştukça dudakları dudaklarımla çok hafif temas ediyordu.
Ilık nefesi ise boynumu yalayıp geçiyordu. Gözlerimi istemsiz hafifçe kapattım. Ah ben ne yapıyorum? Beni aurasına çekmesine izin veriyordum. Ani bi hareketle gözlerimi açtım."Ne olursa olsun bu benim ailemin yanında utanç verici. "
Bir adım gerileyince rahat bir nefes aldım. Bu sefer ben ona yaklaşıp fısıltıyla "Ve ayrıca ben senin kağıt üstünde karınım." Yüzünde hafif bi afallama gördüm ve üzerimdeki elbisenin açılan göğüs kısmını hafif yukarı çekiştirip banyodan çıktım. Bunu yaparken Savaş ellerimi takip etmişti.
Salona gelip tekrar eski yerime oturdum. Hemen ardımdan Savaş da geldi. Sohbetimize kaldığımız yerden devam ettik.
Saat geç olduğuna Savaş kulağıma eğilip "Kalkalım mı?" dedi. Başımı hafif sallayıp onayladım.
Arabadayken Savaş'ın babamgilde ne kadar efendi bi tavır sergilediği aklıma gelince sevinmiştim. Çünkü ailem benim için çok önemliydi. Ama işte sadece ailemin yanındayken böyle cana yakın samimiydi. Bana ise bir yabancı gibi...
Eve geldiğimizde çok uykum vardı. Bu yüzden hemen yukarı çıkıp uyumak istiyordum.
Savaş'ın ailesiyle birlikte bu büyük köşkte yaşıyorduk. Savaş'la severek evlenmedik. Bu yüzden farklı bir ev istemedim. Bir evde iki yabancı olmak yerine burda yaşıyorduk. Ceren'le iyi vakit geçirip eğleniyorduk. Tabiki Savaş'la birlikte uyumuyorduk. Ilk evlendiğimiz gece kendisi kanepeye uzanıp uyuduğu için hiç yatak tartışması yapmaya gerek kalmamıştı.
Yukarı çıkıp üzerimi bile değiştirmeye üşenip üstüme çöken ağırlıkla uyuyakaldım.
Oylarınızı ve votelerinizi unutmayın ❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK TARAFLI EVLİLİK
Teen FictionBacaklarımı bacaklarına hapsettiği için hareket ettirme ihtiyacı duyuyordum. Ama kımıldayamıyordum. Sadece çırpınıyormuş gibiydim. "Eğer bir daha beni böyle uyandıracak olursan bir sürahi suyla kurtulamazsın."dedim sinirle. "Sen beni tehdit mi ediyo...