10- Bar

1.8K 60 5
                                    

Oylarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin.
Kendinize çok çok iyi bakın.
Sizi seviyorum ❤❤❤

Ertesi gün uyandığımda odada Savaş yoktu. Dün gece de hiç gelmemişti. Saatte baktığımda 8'i çeyrek geçiyordu. Kalkıp üstümü giyindim ve aşağı indim. Salona girdiğimde kimse yoktu hizmetliler dışında.
Salondan geçip bahçeye çıktım. Çünkü oksijen ihtiyacı duyuyordum.

Savaş için çok fedakarlık yapmıştım. En çok da ailemi alıp Istanbul'a yerleşerek.
Ben üniversiteyi kazandığımda burada kalıcı olarak kalacağımı düşünmüyordum. Ceren ile ilk kez üniversitede tanıştık.
Ben kaydolmaya ailemle , Ceren ise Savaş ile birlikte gelmişti.
O an okuldaki herkesin gözü Savaş'taydı. Yakışıklılığı , şık giyimi ve heybetiyle tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Tabi benim de.

Ceren ile aynı sınıftayken çok yakın iki arkadaş olmuştuk. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyordu. O sürekli benim kaldığım eve gelirdi. Ben de onların evine çok sık giderdim. Bu yüzden Savaş'a çok bağlanmıştım. Çok sık gitmeme rağmen o kadar sık görmüyordum. Çünkü o genelde şirkette oluyordu. Neredeyse 2 yılımı ona hayran olarak geçirmiştim. Tabii bundan Ceren'in haberi yoktu o zamanlar. Bir gün dayanamayıp her şeyi
Ceren'e anlattım. O ise bu olaya çok sevinmiş ve her zaman birlikte olacağımızı hiç ayrılmayacağımızı düşünmüştü.

Ilık esen rüzgar uzun kahverengi saçlarımı bir uçurtma edasıyla savururken bu anın tadını çıkarmak istedim.
Bir süre sonra sandalyeden kalkıp eve doğru adımladım.

Yelda anne uyanmış kahvaltının hazırlanmasına yardımcı oluyordu.

"Günaydın. " Dedim tebessüm ederken.

"Günaydın Ahu'cuğum. Erkencisin bugün. "Dedi o da aynı şekilde.

"Evet öyle oldu biraz."dedim hafif buruk şekilde.
"Ceren uyandı mı?"

"Sanmıyorum. Bence hala uyuyordur. "Dedi gülerek.

"Ben gideyim de uyandırayım o zaman."dedim başımı sallarken.

Hızlı bir şekilde merdivenden çıkıp Ceren'in odasına girdim. Koca yatakta çapraz uzanmış ve saç telleri birbiriyle bütün gece boğuşmuş gibi dolaşıktı.

"Cereeeeen!" Diye bağırıp yatağa atladım.

Çığlık atıp birden yatakta doğruldu.
"Noldu Ahu?.. birine.. bir şey mi oldu? "Dedi ağlamaklı sesiyle.

"Nasılmış her gün böyle uyandırılmak? Kalk üstünü giyinip aşağı gel. Kahvaltı yapacağız." deyip odadan ayrıldım. Onunla uğramaya devam ederdim ama modum düşük olduğu için ancak bu kadar uğraşabildim.

Kahvaltıdan sonra dinlenmek için odama çıkıp biraz uyudum. Uyandığımda saat 15.30'u geçiyordu.
Aşağı indiğimde Yelda anne ve Ceren kendi hallerinde takılıyorlardı. Ben de yanlarına geçip oturdum. Havadan sudan konuşurken çalan zille birlikte evin hizmetlisi Serpil teyze kalkıp kapıyı açtı. Salona korumalar geldiğinde ellerinde 2 koca buket çiçek vardı.
Buketin biri tamamen kırmızı güllerle doluyken diğer bukete sarı laleler hakimdi.

Korumalardan biri Yelda anneye yaklaşıp elindeki gül buketini uzattı.
Ceren ile ben de yaklaşıp üzerindeki notu okuduk sessizce.

' Bana hayatımın en anlamlı ve en güzel hediyesisin güzeller güzeli eşim.
Seni akşam saat 6'da kapında bekliyor olacağım...'

Açıkçası Bayram babanın bu kadar romantik olduğunu bilmiyordum.

"Bunlar da size Ahu Hanım. "Dedi korumalardan diğeri bana yaklaşırken.

TEK TARAFLI EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin