Oylarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin.
Seviliyorsunuz...Savaş "O kadar emin olma."
"Ne." Dedim zorla yutkunurken. Hâlâ alnımız birbirine dayalıydı.
"Gidelim." Dedi sessizce ve benden ayrıldı.
Arabanın kapısını açıp bindiğinde ben yerimden kıpırdamamış , bıraktığı gibi duruyordum.
Başımı gökyüzüne çevirip kendime gelmeye çalıştım.
Çünkü ona ne söyleyeceğimi bilmiyordum ya da onun ne söylemek istediğini de...Korna sesiyle düşüncelerimden ve gökyüzünün eşsiz manzarasından kendimi alıkoydum.
Kornayı çalan Savaş'ta bakışlarımı gezdirdiğimde direksiyona bakıyordu yalnızca.Arabaya ilerleyip sağ yolcu koltuğunda yerimi aldığım an Savaş arabayı çalıştırıp hızla sürmeye başladı. Hızla kemerimi takıp Savaş'a baktım. Elleri direksiyonu sıkıca tutarken parmaklarının boğumları beyazlaşmıştı. Yüzüne baktığımda ise sinirli bakıyordu. Tek kelime dahi etmiyordu. Kurduğu cümle için bir açıklama bile yapmamıştı. Cidden ne demek istemişti?
"Bu kadar emin olma. "
Belki de benden hoşlanmaya başlamıştır. Ya da sevmeye çalışıyordur. Belki de sadece bana alışmıştır...Mutlu olup tebessüm etmemle hayal kırıklığına uğrayıp üzülmem saniyeler sürmüştü. Oysa ki beni sevebilse ne kadar mutlu olurduk.
Çantadan telefonumu çıkarıp saate baktım. Saat gece yarısı 02.03'tü.
Kafamı Savaş'a çevirdiğimde bir şey söyleyip söylememe arasında gidip geliyordum.
Tam ağzımı açıp bir şeyler söyleyecekken duraksadım.
Ona ne söyleyecektim?Savaş radyodan müzik açtı konuşmak istemediğini belirtircesine.
Gözlerimin dolduğunu görmesin diye başımı cama çevirip koltuğa yayıldım.
Müziğe kulak verdiğimde MFÖ'nün şarkısı olduğunu farkettim. En sevdiğim şarkıydı. SARI LALELER...
Radyoya eğilip sesini sonuna kadar açtım. Savaş bana tuhaf bakışlar yollarken onu umursamıyordum. Madem o bana cevap vermiyordu o zaman ben de şarkı sözlerine sığınırdım.Uykulu gözlerle, döndüm rüyamdan
Sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından
Sen olmasan buralara, gelemezdım ben
Sevemezdım bu şehri, anlamazdım dilindenSavaş olmasa gelir miydim buralara , bu şehre? Sevebilir miydim bu şehri? Benimser miydim bu kadar? Hiç sanmıyorum...
Nasıl bir sevdaysa bu karşı koyamam
Dayanamam kıskanırım seni paylaşamam
Satırlar uçar gider aklımdan
Sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından.Nasıl bir sevdaysa bu Savaş'a karşı koyamıyordum.
Onu kimseyle paylaşmak istemiyordum. O sadece bana ait olsun istiyordum. Çok mu şey istiyordum?Uykulu gözlerle, döndüm rüyamdan
Sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından
Sen olmasan buralara, gelemezdım ben
Sevemezdım bu şehri, anlamazdım dilindenYeniden başlasam, bu sefer korkmadan
Koklayıp birbirimizi, çöpe atmadan
Satırlar uçar gider aklımdan
Sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından
Hatırlıyorum da Savaş bana sarı laleler aldığında ne kadar da mutlu olmuştum. Belki beni tanımaya başlamıştır da vermiştir sarı laleleri... Onları çok sevdiğimi biliyordur belki. Belki de sadece rastgele bir çiçek olarak almıştır hiç bilmeden.Ali'nin evinin önüne geldiğimizde Savaş arabayı durdurur durdurmaz hemen inip kapıya ilerledim Savaş'ı beklemeden.
Bir süredir kapıyı çalıyordum ama kimse açmıyordu.
Savaş'ın geldiğini hissettiğimde bir adım geri çekildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK TARAFLI EVLİLİK
Teen FictionBacaklarımı bacaklarına hapsettiği için hareket ettirme ihtiyacı duyuyordum. Ama kımıldayamıyordum. Sadece çırpınıyormuş gibiydim. "Eğer bir daha beni böyle uyandıracak olursan bir sürahi suyla kurtulamazsın."dedim sinirle. "Sen beni tehdit mi ediyo...