Gözlerimi kahrolası mesaj sesiyle açtım. Üst üste mesajlar geliyordu. Yine mi dedim kendi kendime. Bu lanet şaka artık yeterdi. Telefonumu elime aldım. Acaba yine ne saçmalıyordu?
Kimden : 05*********
Lanet olsun ! Peşimden geliyorlar.
Kimden : 05*********
Nefes alamıyorum .
Kimden : 05*********
Mesajımı alan biri yok mu ?
Kimden : 05*********
Yardım et !
Kimden : 05*********
Lütfen !!!
Kimden : 05*********
Hala sesleri geliyor.
Bunun bir şaka olduğunu biliyordum. Hatta bir eşek şakasıydı kaç gündür aynı numaradan bu gibi mesajlar geliyordu artık bıktım.
Yatağımdan kalkıp aynaya baktım. Saçlarım dağınıktı. Ne !! Birden çığlık attım. Hemen arkama döndüm. Hiçbir şey yoktu ama nasıl olurdu ? Daha demin aynada bir kadın yüzü gördüğüme yemin edebilirdim. Galiba bu mesajlar beni paranoyaklaştırdı.
Ayağa kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Altıma kot pantolonumu geçirdim. Üstüme de kırmızı kazağımı. Saçımı da yandan bol ördükten sonra kafama şapkamı geçirdim. Çantamı koluma asıp için birkaç kitap attım. Mesajlar yüzünden bu hafta eskiye göre sabahları erken kalktığım için temiz hava alarak yürüyordum. Galiba bu mesajların en iyi yanı buydu.
Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Temiz hava gerçekten iyi geliyordu. Cebimin titremesiyle gözlerimi devirdim. Yine mi mesaj ?
Kimden : 05*********
Sonunda gittiler.
Sonra telefon bir daha titredi.
Kimden : 05*********
Hey ! Orada biri var mı ?
Artık dayanamıyordum. Klavyeye bastım bu eşek şakasını kim yapıyorsa artık sonlandırmak gerekiyordu.
Kime : 05*********
Yeter artık. Bu eşek şakası burada bitmeli.
Telefon yine titredi.
Kimden : 05*********
Aman Tanrım ! Mesajlarımı alan birisi var
Kimden : 05*********
Eşek şakası mı ?
Gözlerimi devirdim.
Kime :05*********
Yeter be ben her sabah senin yüzünden 5 ' te uyanmak zorunda mıyım ? İşin gücün yok mu milleti işletiyorsun.
Çok zaman geçmeden mesaj gelmişti.
Kimden : 05*********
Bana inanmıyorsun . Biliyorum haklısın ama yemin ederim gerçeği söylüyorum.
Kime :05*********
Sana nasıl inanabilirim ki ?
Kimden :05*********
Bilmiyorum .
Kime :05*********
Neler olduğunu anlat.
Tabi ki bir şey anlatacağından değil. Eminim ki saçma saçma şeyler geveleyecektir. Küçük bir çocuğun telefon işletmesi.
O arada okula gelmiştim. Mesajı hemen atsa iyi olurdu yoksa derste okuyamazdım. Koridorda yürürken telefona baktım hala mesaj yoktu. İki seçenek vardı: ya çok uzun yazıyordu, ya da eşek şakası burada sona ermişti. Ama ben bunun bir eşek şakası olduğundan emindim.
Çalan zil sesiyle kendime geldim. Ders zili çalmıştı ama hala mesaj gelmemişti. Sınıfıma girip en arka sıraya oturdum.
Sınıfta veya okulda yakın arkadaşım yoktu hatta hiç arkadaşım yoktu. Bundan mutsuz değilim bence ben ve kitaplarım iyi bir takımdık.
Sıkıcı bir Tarih dersinden sonra koşarak kantine gittim. Kendime bir kahve alıp iki kişilik bir masaya kuruldum. Genelde bu masa benimdi, kimse oturmazdı.
Normalde hemen kitabımı açardım ama şuan hemen telefonumu çıkardım.Evet bir mesaj vardı.
Kimden : 05*********
Tam tarihini bilmiyorum yaklaşık bir ay önceydi. Gözlerimi karanlık bir yerde açtım. Ondan öncesine dair hiç bir fikrim yok. Adım Rüzgar, 17 yaşındayım. Sadece bunları biliyorum. İlk gözlerimi açtığımda her yer kapkaranlıktı ama sonra sonra gözlerim karanlığa alışmaya başladı. Bir gün boyunca odadan çıkmadım ama sonra geceye doğru -ki gece olduğunu duvarın üst tarafındaki elimin bile sığamayacağı bir boşluktan anladım- sesler gelmeye başladı. İlk önce korkudan ağlamaya başladım. Koştum ve koştum. Ne kadar koştum bilmiyorum.Burası boş ve büyük bir bina. Birkaç gün gezindim. Tabi akşamları hep geldiler. İnanamayacağın derecede korkunç sesler çıkardılar. Kafayı yiyordum. Bu gezindiğim süre boyunca bazı odalarda yemek kalıntıları vardı. İğrenç yada çok eskiden kalmış değillerdi. Açlıktan ölmemek için onları yedim. Sonra geçen hafta yine gezinirken bir telefon buldum. O kadar sevindim ki. Rehberde tek numara kayıtlıydı oda senin numaran. Numaranı "Kurtarıcın" olarak kaydetmişlerdi. Lütfen bana yardım et. Çıldırmak üzereyim.
***
Ufak bir sorun yüzünden bölümü silip yeniden yayınladım.