Eve gitmiş yatağımda uzanıyordum. Bir şekilde İzmir'e gitmeliydim. Haftaya eşyalarım buraya gelecek ve ev kiraya verilecekti. Hemen bir şeyler yapmalıydım.
En iyisi annemin karşısına geçip açık açık konuşmaktı. Açık açık dediğim ağzıma ne geldiyse söyleyecektim ama tabi ki Rüzgar'dan ona bahsetmiyecektim. Kesin bana deli damgası vururdu.
Evet, evet kesin onla konuşmalıydım. Hemde şimdi!
Birden ayaklanıp evde annemi aramaya koyuldum. Bu iç savaşa bir son vermeliydim.
En sonunda onu kanepede oturmuş bir magazin dergisini karıştırırken buldum.
İlgisini çekebilmek için hafif bir şekilde öksürdüm. Kısa bir süre bana baktı ama sonra kafasını dergisine çevirdi.
" Seninle konuşmam gerek. " dedim sinir bozucu bir sakinlikle.
"Ne var, Güneş ?" Kafasını dergiden kaldırmadan konuşunca sinirlenmiştim.
"Yüzüme bakarak konuş. " diyerek tısladım. Tek kaşını kaldırarak bana döndü.
İtiraz istemedeğimi belli etmek için kollarımı birbirlerine bağladım. "Beni sonuna kadar dinlemeni istiyorum. Ben İzmir'e dönüyorum. Bana para yollamasanızda olur hem zaten on sekizime az kaldı. Elalem ne dermiş hiçte umramda değil. " Tam itiraz etmek için ağzını açmıştı ki. Hemen onu durdurdum. "Sen ne dersen de ben İzmir'e gideceğim. İster senin rızan olsun ister olmasın. Gerekirse evden bile kaçarım. " Bu kesin tavrıma ben bile şaşırmıştım.
Dik olan omuzlaını düşürdü. "Ne halin varsa gör. "
Bu kadar mıydı yani ? Bu kadar kolay mıydı ? Böyle olacağını bilseydim bu konuşmayı çok daha önceden yapmıştım.
Hemen odama gittim. Zaten eşyalarımı bavuldan çıkarmamıştım. Yanıma almak istediğim birkaç parça şeyleri de aldıktan sonra sessiz sedasız evden çıktım. Bu kadardı işte.
Dün rehbere kaydettiğim Toprak'ı aradım. O da benimle birlikte İzmir'e gelecekti. Doğal olarak.
"İzin alabildin mi ?" Dün Toprak 'İzmir'e gidiyoruz.' deyince ona ailemle olan problemimi anlatmak durumunda kalmıştım o yüzden böyle soruyordu.
"Evet. Sen hazır mısın ?"
"Hazırım. Evinin adresini mesaj at ben seni alıyim."
"Tamam. " diyerek telefonu kapattıktan sonra adresi attım. On dakika kadar bir süre zarfından sonra Toprak gelmişti. Arabası son modellerden biriydi demek ki aile durumları iyiydi. Bavulu bagaja koyduktan sonra kendimi ön koltuğa attım. Yol boyunca pek konuşmadık ikimizin içinde de heyecan vardı.
---
Ben otobüsle gideceğimizi sanıyordum ama Toprak'ın arabasıyla gitmiştik. Şu anlık kalacak bir yeri olmadığı için bende kalması için ısrar etmiştim.
Eve geldiğimizde ikimizde yorgunluktan ölüyorduk.
"Toprak duş almak ister misin ?" Kafasını çerivip bana baktı.
"Gerek yok şu an sadece uyumak istiyorum. "
'Tamam' anlamında kafamı salladım. "Biraz bekle. " diyerek odama gittim.
Yatağın çarşafını değiştirdim. Bir misafir odam yoktu. Toprak'ıda kanepede yatıramayacağıma göre bana yol gözükmüştü.
Çantamdan pijama ve iç çamaşırlarımı alarak odadan çıktım.
"Yatağı ayarladım Toprak geçebilirsin. " diyerek odamı gösterdim.
Odaya bir göz gezdirdi. "Sen nerede yatacaksın ?"
"Toprak git yat uyu."
"Olmaz Güneş sen geç yatağına ben kanepede yatarım. Hem gayet rahat gözüküyor. "
"Gece gece senle bu tartışmaya giremeyeceğim. " diyerek Toprak'ı odaya doğru itekleyerek kapıyı ardından kapattım.
---
Rahatlatıcı bir duşun ardından üstümü giyip banyodan çıktım. Salonda karşılaştığım görüntüyle gözlerimi devirdim. Toprak ağzı açık bir şekilde kanepede uyuyordu. Onun bu haline gülmeden geçemedim. Yere düşmüş battaniyesiyle üstünü örterek odama girdim.
Elime telefonumu alarak Rüzgar' a mesaj attım.
Kime: Rüzgar
Uyuyor musun ?
46. Saniyede cevap verdi. Evet saymıştım.
Kimden: Rüzgar
Hayır.
Kime: Rüzgar
Süper haberlerim var ben ve Toprak şu anda İzmir'deyiz.
Tırnaklarımı kemirerek cevabı bekliyordum. Çok sevinmiş miydi acaba. Sevinmiştir heralde.
Kimden: Rüzgar
Cidden mi ? İnanmıyorum. Ne yapmayı planlıyosunuz ?
Kime: Rüzgar
Şu an bilemiyorum ama en kısa zamanda bir şeyler yapacağız.
×××××××
Gecikme için üzgünüm uzun bölüm yazmak pek bana göre değil galiba. Bu aralar ailevi problemler çekiyorum o yüzden pek yazamıyorum kusura bakmayın yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmezseniz sevinirim. Seviliyosunuz :)