Multimedya Emre. Keyifli okumalar.
—-
Sahile 10 dakika uzaklıkta bir kafede oturuyorduk. Kafe gayet hoştu. Duvarlarda mavi beyaz çizgili duvar kağıtları vardı. Sandalyeler maviydi ve masa Beyaz tahtadandı. Ortamın deniz kokuyordu. İnsanı rahatlatıyordu. İnanmıyacaksınız ama (!) kafenin adı "Mavi" ydi.
İki kişilik bir masada Emre'yle karşılıklı oturuyorduk. Yanımıza sarı saçlı , mavi gözlü bir bayan garson yaklaştı. Bunların nesli tükenmeli bence .
"Buyruğn efenndiğm ne istersiniğğğz"
Kızın sesi cidden böyleydi, abartmıyorum. Kulaklarımı tıkama isteğimi görmezden gelmeye çalışarak:
"Ben bir dilim franbuazlı pasta ve limonlu soda alayım." dedim.
"Bende bir dilim çilekli pasta ve limonata." dedi Emre de.
Sarışın garson yanımızdan kıvırta kıvırta giderken Emre konuşmaya başladı.
"Ee ne haber ? "
Sorma hayatım çok ekşınlı. Ruhlar ve cinler bana musallat oldu.
Diyemedim tabi.
"Sıkıcı . Seninki ?" diye sordum.
"İdare eder diyelim. Eee neyle ilgilenirsin bana kendinden bahset."
Yarım saat boyunca Emre'yle hoşlandığımız kitaplardan en sevdiğimiz yemeklere kadar her şeyi konuştuk. Gerçekten insanın bir arkadaşının olması iyi bir duyguymuş. Ama tabi ki Emre'ye güvenmiyordum. Sonuçta iki gündür tanıdığım bir insana nasıl güvenebilirdim ki ?
"Benim artık gitmem gerekiyor. Okulda görüşürüz." diyerek masadan kalktım.
"Dur seni ben bırakayım." diyerek centirmence bir hareket sergiledi ama buna hiç gerek yoktu cidden.
"Ben giderim." diyerek . İtiraz istemeyen bir şekilde kapının yanındaki kasaya gittim. Cebimden paramı çıkarmaya çalışırken Emre gelip parayı ödedi.
"Cidden buna hiç gerek yoktu." dedim suratımda ki hafif bir tebessümle. Her ne kadar parayı kendim ödemek istesem de bu nazik hareketi hoşuma gitmişti.
"Saçmalama . Ben hiç yanımdaki kıza ödetir miyim ?" Gözlerimi devirdim. Klasik türk erkeği.
"Yakında senin saçın kelleşir , göbeğinde çıkar." Emre bana anlamaz ve birazda korkmuş bir şekilde bakınca kendimi tutamayıp dudaklarımın arasında minik bir kahkahanın kaçmasına izin vermiştim.
Gülmem bittikten sonra Emre'ye baktığımda. Gözlerimin dudaklarımda olduğunu görünce. Huzursuzca yerimde kıpırdandım. Suratımın bir domatese döndüğüne adım gibi emindim.
"Neyse , görüşürüz." diyerek arkamı dönüp ortamdan kaçtım.
——
Eve geldiğimde biraz televizyon izleyip kütüphaneden aldığım kitapları okumaya devam ettim. Bilgilerin işe yaramasını dua ediyordum. Çok inançlı bir kız değildim. Tabi ki müslümandım ve Allah'ın olduğuna inanıyordum ama ruhlar , cinler saçma geliyordu işte.
Elimdeki kitabı okurken aklıma gelen fikirle biraz düşündüm. Okuduğum kitaptaki bilgilerin çoğu Superatural' de vardı . Ya gerçekse diye düşünmeden edemedim. Tuzlar, şeytan kapanı... Hiçbir şey kaybetmem diyerek Supernatural izleyip bazı bilgileri not aldım. Evet dışarıdan biri beni kesin deli zannederdi. Belkide öyleyimdir ?