Jihoon sınıfına dönmüştü. Ben de daha fazla duramayıp başımı sıraya koydum ve gözlerimi kapattım. Uykuya düşkün olabilirdim... Okulda uyumak ise daha farklı ve güzeldi.
***
Sınıfa girdiğimde direkt köşelere baktım. Kamera olmamalıydı. Ama lanet olası köşede bir tane vardı.
"Şunu bozsam fark ederler mi?"
Duyduğum seslerle kıpırdandım ve gözlerimi araladım. Kris olduğunu görünce arkama yaslandım ve onu izledim.
Chen ufak bir kahkaha attı.
"Bakıyorum da bazı gereksizlerin götü tutuşmuş."
Kris'in yüzündeki telaşlı ve aciz ifadeye daha derin baktım. Dudaklarımı ısırıp dediğine gülerken bir yandan uyarıcı bir şekilde kolumla dürttüm.
"Chen, bir daha o ağzını açarsan seni bin pişman ederim. Bana aşık atamazsın, yerini bil!"
Kaşlarımı çatıp köşedeki sandalyeye çıktım. Kamerayı çıkarabilirdim.
"Nasıl edecekmişsin?"
Chen ayaklanınca peşine takıldım. Pekala, arkadaşım haklıydı ve destek olmalıydım. Sandalyeyi tutup sarstım.
"Ya! İn oradan, buna hakkın yok!"
"Ha? Sen ne yapıyorsun?! Ben bunun bedelini sana ödemedim mi?!"
Bir hışımla indim saldalyeden. Yakasından tutup kendime çektim.
"Anlaşmıştık!"
Ona yakın olmanın verdiği hisle yutkundum.
"E-evet... Ama! Ama listeden adını sildirmek içindi. Bu başka. Tekrar anlaşalım."
"Ne demek tekrar anlaşalım?" sinirle derin bir nefes aldım.
"Bu sefer ne istiyorsun?"
"Ne anlaşması Tao? Neler karıştırıyorsunuz siz?"
Chen'e cevap vermek yerine düşündüm. Yakamı saran ellerini tutarak okşadım ve kulağına yaklaştım.
"Sana oral sex yapacağım. Ağzıma boşalacaksın."
Benim için arsızlığın bir sınırı yoktu. Özellikle de konu Kris olunca.
Gözlerim irice açıldı. Duyduğum şeyi idrak etmeye çalıştım. Bir erkek.. Tao..
Öpüştüğüm utanç yetmezmiş gibi bir de üzerine yenisi mi eklenecekti?
"N-ne? Kamera karşılığında bu mu?"
Başımı salladım. Ve tekrar fısıldadım.
"Evet. Aslında hoşuna bile gidebilir, işimi iyi yaparım."
Ellerini ellerimden ittim.
"T-tamam. Tamam. Lanet olsun. Kabul ediyorum ama önce kamerayı kırmam gerek. İkinizin de gıkı çıkmayacak!"
Chen'i tuttum hemen. Heyecandan ellerim titremeye başlamıştı bile.
"Evet, kır onu! Bekliyorum çabuk."
"Tao ne oluyor?!"
"Sonra anlatırım, şş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Homofobik
FanfictionVe o'nun elleri, ne zaman yakasında olsa daha fazla canını yakması için yalvarabilirdi.