On Bir

673 28 6
                                    

Sabah çalan alarm ile gözlerimi araladım. Uzanıp telefonu aldım. Alarmı kapatıp gözlerimi ovaladım ve saate baktım. Henüz erkendi.. Kalkmak istemiyordum ama başka seçeneğim yoktu ki. Babamı göze almak basit değildi.

Alarmın sesini duyunca kaşlarımı çattım. Ne iğrenç bir sesti böyle?! Ben alarm kurmuyordum ki...

Yatakta diğer tarafa dönüp yastığa biraz daha sarıldım. Derin bir iç çekerken burnuma dolan koku gözlerimi açmama neden olmuştu.

Kris'in kokusu! Ve yatağı... Uykulu bir halde mırıldandım.

"Günaydın sevg-"

Dudağımı ısırıp doğruldum.

"Sevgili... Okul arkadaşım."

Gözlerimi ovalayıp uyku mahmuru bir şekilde mırıldandım.

"Hm.. Sana da günaydın.."

Esneyip doğruldum ve gözlerimi ovdum. Yorganı itip kalktım.

"Kalk bana kahvaltı hazırla. Nerede misafirperverliğin? Ben olsam kendi ellerimle yedirirdim."

Yataktan kalktım.

"Duşa giriyorum? Hemen çıkarım."

"Ne kahvaltısı, ben kendime bile hazırlamıyorum."

Banyoyu işaret edip üniformamı aldım hemen. Giyinmeden önce haberlere baktım. Biz hala gündemdeydik..
Umarım, ismim anılmazdı.

"Hazırlasana lan! Bak, beni aç bırakma. Ben gelemem açlığa, çıkınca hazır olsun. Benim tersimi görmedin sen. Hadi giriyorum ben şimdi."

Banyoya ilerledim.

"Ha? Ne diyorsun sen, oraya gelirsem!"

Kapıyı kapatınca sözüm kesildi. Gözlerimi devirip üstümü değiştirdim. Aptal çocuk, kalkmış bana kafa tutuyor bir de!

Kısa bir duşun ardından gördüğüm havluyu belime sardım. Umarım kahvaltı hazırdır! Aç kalmayı gerçekten de sevmiyordum. Yavaşça çıktım banyodan.

"Kahvaltım hazır değil mi?!"

Kaşlarımı çattım.

"Tao, kıçına tekmeyi yemeden önce giyin. Aşağıda yiyeceğiz."

"Tamam. Beni ellerinle beslemelisin."
Daha fazla sinirlendirmeden giyindim ve saçlarımı direkt havluyla kurutarak telefonumu aldım.

Galeriye girip dün çektiğim fotoğrafları açtım ve sırıtmaya başladım.

***

Babamla annem eve gittiği için masaya geçtim hemen. Hizmetliye döndüm.

"Biliyorum küçük bey, pankek istiyorsunuz. Hazır. Arkadaşınıza da koydum, umarım sever."

Omuz silkip kahvemi aldım.

"Sever sever."

"Küçük bey..."

Kıkırdadım ister istemez.
Pankekten birkaç çatal aldım.

"Mm, lezzetli!"

"Küçük çocuk benim diye öyle diyor. Yoksa gayet büyüğüm. Boyum 1.80 üstü." pankekin üstüne çikolata sürüp bıçakla kestim ve dudaklarımı yaladım.

"Küçük Yifan başka." sırıtıp pankeki ağzıma attım ve kahvemi içtim.

Aynı şekilde sırıttım ve dudaklarımı yaladım. Sandalyemi biraz yaklaştırıp masanın altından erkekliğini avuçladım.
Diğer elimle çataldan pankeki yemeye devam ettim.

Mutfaktaki hizmetliye baktım.

"Sen gidebilirsin. Biz gidince toplarsın nasılsa."

Bahçeye çıkışını izledim emin olmak için. Karşımdaki bir erkekti, kimsenin görmesini istemezdim.

Arkama yaslanıp bacaklarımı araladım.

Kahvemi alıp içtim ve diğer elimle pantolonun üzerinden okşadım erkekliğini.
Bakışlarımı yüzüne çevirip  izledim.

Dudaklarımı yaladım bir an. Tanrım, hoşuma gidiyordu. Elimi elinin üstüne koyup bastırdım.

"Durma."

Sandalyemi tamamen ona doğru çevirip biraz daha destek aldım ve fermuarını açarak boxerın üzerinden okşadım.
Sırıtarak inleme sesi çıkardım.

"o oh.."

Biraz daha arkama yaslandım. Elimle elini yönlendirdim. Sabah sabah yine sertleşmiştim..

"Eğil. Madem kaldırdın, indireceksin."

"Zevkle.."

Masanın altına girdim ve pantolonunu dizlerine kadar sıyırıp boxerın üzerinden öpücükler bıraktım. Onu da indirerek erkekliğini ağzıma alarak ileri geri yapmaya başladım.

"Aferin.."

Fısıldayıp saçlarını kavradım. Sıcak ve ıslak ağzını hissedince boğuk bir inleme bıraktım. Çok iyiydi.. Başını hızlandırdım.

"Mm.."

Bacaklarını okşarken yönlendirmesine izin vererek hızlandım. Bir elimi toplarına götürerek hafif hafif sıktım.

"O oh.. Çok iyi.."

Başını geri attım aldığım zevkle. Kendimi hafifçe ağzına ittirdim.

"Hepsini al. Sıcaklığını tüm penisime ver."

Biraz daha zorlayarak tamamını ağzıma aldım. 

Gerçekten büyüktü ve biraz zorlanıyordum ama, alışmıştım. Duraksamadan hareket ettirdim ve dil darbeleri attım.

"O-oh.. Siktir.. Aferin.. Durma."

Başımı sabitleyip seri bir şekilde ağzını beceremeye başladım.

Dediğini yapmaya devam ettim. Ağzımdan çıkan seslere engel olamıyordum.

Boğuk bir inleme bıraktım ve dişlerimi sürttüm hafifçe.

"G-geliyorum.."

Daha da hızlanıp hızlı nefesler aldım. Toplarıma kadar sokup ağzına boşaldım.

Menilerini yutmaya çalışırken bir yandan yavaşça öksürdüm.

Fazla büyüktü! Gözlerim dolu bir halde geri çekilip nefeslendim.

Islak penisimi okşadım ve sırıttım. Kavradığım saçlarını okşadım.

"Aferin. Şekerini güzel emiyorsun. Öpücük seviyordun."

Eğilip ıslak dudaklarına aynı şekilde ıslak bir öpücük bıraktım.

Gözlerimi kırpıştırıp başımı salladım hemen.

"S-seviyorum..."

Kris, ilk defa kendi isteğiyle beni öpmüştü!

"Her güzel işinde, bir öpücük."

Geri çekilip boxer ve pantolonumu giyindim.

"Hadi, çıkalım. Yeterince geciktik."

HomofobikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin