Arabaya bindiğimizde başımı cama yasladım. Feci uykum vardı. Yol da uzun sayılırdı. Kollarımı kendime sarıp dudaklarımı yaladım ve kıvrıldım biraz daha.
***
"Şş.. Geldik."
Dürtüldüğümü hissedince kıpırdandım.
"Beni bırak. Uyumak istiyorum."
Mırıldanarak arkamı döndüm."Tao! Kalk, eve geldik. Beni evim, benim yatağım."
Kendine gelmesi için vurguladım.
Gözlerimi açarak etrafa bakındım. Arabadan indim hemen.
"Ama ben uyumak istiyorum. Uyuyalım."
"Tamam.. Tamam. Yürü."
Anahtarı çıkardım. Kapıyı açıp içeri girdim.
Kolundan tutup omzuna yaslandım ve yavaş yavaş ilerledim.
"Ben acıktım. Git bana yemek hazırla. Uyumadan önce."
"Ne açlığı ya? Uyu, sabah yersin yemek. Her şey vaktinde olur şimdi uyuma vakti."
"Seni döverim..."
Merdivenleri görünce mızmızlandım.
"Kris, sen güçlü müsün?"
Kaşlarımı çatıp kollarımı gösterdim.
"Basketbolcuyum ben! En güçlüsü benim!"
"O zaman beni kucağına al babacık."
Kollarımı uzatıp masum masum baktım.
Babacık mı? Gözlerimi kırpıştırdım ve garip garip baktım. Tamam, kimse bana böyle seslenmemişti! Ama güçlüydüm. Taşımalıydım.
Kucaklayıp odaya ilerledim.
Yüzümü boyun girintisine sokup mırıldandım yanağımı sürttüm. Kollarımı boynuna dolayıp iç çektim.
"Ben burada, böyle uyumak istiyorum."
"Koynumda mı?"
Odaya girdim. Ayağımla kapıyı kapatıp yatağa ilerledim.
"Hıhım. Sevdim ben burayı."
Kokusunu içime çektim fark ettirmemeye çalışarak.
"Yatağa otur babacık! Beni bırakma, böyle kalalım."
Başımı geri çekip yüzüne yaklaşarak gülümsedim ve gözlerine baktım.
Yüzüne baktım bir süre. Gülümsedim refleks olarak. Başımı salladım sessizce. Bana karşı sadece seks değildi ki istedikleri. Bana çok farklı yaklaşıyordu.
Yatağa oturup yatak başlığına yaslandım. Bedenini sardım.
Kucağına iyice yerleşip sarıldım ve yeniden başımı boyun girintisine soktum. Oraya bir öpücük bırakıp gözlerimi kapattım.
Okulun sürtüğü değil miydi Tao? Hepimiz öyle bilmez miydik? Ona onca şeyi çektiren ben değil miydim? Zorbalık eden, zorluk yaratan.. Peki neden kucağımda uyumasına izin veriyordum? Ve.. Bundan da önemlisi, neden artık ondan tiksinmiyordum?
Belki de sadece benim altıma yatarken gözümde sürtük olmaktan çıkıyordu. Keşke Tao, kendini herkesten sakını bana adasaydı...
Kokusunu tam burnumun dibindeyken fazlasıyla huzurlu ve mutlu hissediyordum.
Ara sıra dudaklarımla baskı uygulayıp öpücükler bırakıyordum. Uykum olduğu için kısa sürede uykuya daldım.
Bir süre sonra bedenine sarılırken uyuyakaldım. Ara sıra verdiği öpücüklerle gözlerimi aralıyor, tekrar uyuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Homofobik
FanfictionVe o'nun elleri, ne zaman yakasında olsa daha fazla canını yakması için yalvarabilirdi.