Sabah, bedenimi saran kolların arasında gözlerimi açtım. Başımı kaldırıp gözlerimi ovdum ve hayranlıkla yüzünü izledim.
Saçlarını okşadım sessizce. Bugün haftasonuydu, ve ben boş günümü sadece onu izleyerek bile tamamlayabilirdim.
Elimi yüzünde gezdirdim.Hissettiğim kıpırtılarla ben de kıpırdandım. Dudaklarımı yaladım4ve gördüğüm rüyanın etkisi ile mırıldandım.
"Imm.. Ben de."
Konuştuğunu duyunca kaşlarımı kaldırdım.
"Oh? Ne sen de?"
"Diyorum diyorum, anlamıyorsun.."
Mızmızlandım ve yerime yerleştim iyice.
Rüyasında mı konuşuyordu yani?
Ne görüyordu acaba? Merakla baktım."Ne diyorsun?"
"Tiksinmiyorum ben, poponu istiyorum. Tao."
Kendi kendime mırıldanıp başımı çevirdim.
Gözlerim irileşirken yutkundum. Rüyasında beni mi görüyordu gerçekten?
"Sadece... Sadece popomu mu seviyorsun?"
"Hım.."
Mırıldanıp yan döndüm.
"Her yerini yerim ben.."
Gülümsedim. Bir süre sonra yeniden dudakları hareketlendi.
"Popon çok güzel.. Keşke popon benim olsa.."
Bu hali gözüme çok masum gözükürken yaklaşıp dudaklarını öptüm.
Erkekliğine sürtündüm.
Dudaklarındaki baskıya karşı bir süre sonra gözlerimi araladım. Öpücüklerini hissedince duraksadım. Durumun farkına varınca gözlerimi geri kapattım.
Dudaklarını öpmeye başladım ve belini kavradım.
Sürtünmeye devam ederek ufak bir inleme bıraktım ve alt dudağını dişlerim arasına alıp hafifçe ezdim ve emdim.
"Tao."
Öpücüklerimi arasında konuştum. Kendime daha fazla bastırdım. Elimi poposuna indirdim.
Dudaklarından ayrılıp boynuna yöneldim ve öpücükler bırakarak emdim.
"Efendim?"
"Bu uyandırma şeklini sevdim ben."
"Sen iste hep böyle uyandırırım."
Geri çekilip pantolonumu indirdim. Boxerım kalınca sırıttım.
"Şimdi seni biraz daha kendime getirebilirim."
Ellerimi omuzlarına yerleştirip kucağında zıpladım ve penisi içindeymiş gibi zevkle çığlık atarak dudaklarımı yaladım. Bu işte profesyonel olmuştum artık!
"Sikeyim.. Tao.."
Poposuna sert bir şaplak attım.
"Sabah sütünü ister misin, ha?"
"Imm.. Evet."
Başımı salladım hemen.
"Sütümü ver babacık~"
Alayla sırıttım.
Penisim sertleşmişti bile.. Pantolonumu ve boxerı çıkarıp kenara attım.
"Önce şekerini em."
Başını penisime bastırdım.
"Aç ağzını."
Ağzıma aldım beklemeden.
İleri geri yaparak emdim ve dil darbeleri vurdum. İnlemeye benzer mırıltılar çıkararak bir elimi kendi popoma götürüp okşadım.
Yeni dövmemden ben de gayet memnundum. Bir parmağımı direkt deliğime sokarak acı bir inleme bıraktım ve penisini bir yandan iştahla emdim.
"O-oh.. Çok güzel."
Saçlarını kavradım ve dudaklarımı yaladım. Başını yönlendirip içimde gelgit yaptım.
"Oh.. Hepsini al bebeğim, hepsini."
Duyduğum kelimeyle duraksadım. Bebeğim mi? Kris bana bebeğim demişti, yanlış duymamıştım değil mi?
Aldığım hazla inledim ve toplarını sıktım hafif hafif. Ara sıra o kısımlara da dil darbeleri atarak tamamını içime aldım.
"O oh.. Ağzın da minicik, sikeyim."
kafasını çekip penisimi çıkardım.
"Poponu getir, tadına bakacağım."
Dudaklarımı yalayarak arkamı döndüm ve popomu havaya kaldırıp salladım kıkırdayarak.
Belinden tutup kendine çektim iyice. Poposu yüzümün dibine gelince dilimi deliğine bastırıp boydan boya gezdirdim. Ardından ağzıma aldım tamamını ve emerek yaladım.
İnledim ve gözlerimi kapattım.
"Oh K-kris..."
Kıpırdandım ve sürtünmeye başladım.
"Mm.."
Aldığım tat hoşuma giderken Mırıldanıp sesli bir şekilde emdim. Poposunun yanaklarını okşayıp iki yana ayırdım.
"Dilini sok.. Hadi."
Sabırsızca konuştum ve alt dudağımı ısırdım.
Başımı sağ tarafa eğip dilimi içeri yolladım. Duvarlarına değdirdim ve yaladım. Dudaklarımı deliğine yapıştırıp öptüm.
İleri geri hareket ederek sesli bir inleme bıraktım. Tanrım..
"Kris... Çıldırmak üzereyim."
Bedenini hafifttirip kalktım. Penisimi sıvazladım. Poposuna bir şaplak atıp ucunu deliğine sürttüm.
"Im..gireyim mi?"
Popoma vurduğunu hissedince dudaklarımı yaladım ve belimi yatağa bastırıp popomu biraz daha havada bıraktım.
"E-evet."
"Tanrım.. Popon o kadar seksi olmuş ki."
İçine girdim beklemeden.
"Kaç tur becersem diye düşünüyorum."
"Ağlatana kadar becerecektin."
***
Bu bölümü neden ikiye bölmüşüm hiçbir fikrim yok.
Devam(ké)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Homofobik
FanfictionVe o'nun elleri, ne zaman yakasında olsa daha fazla canını yakması için yalvarabilirdi.