BÖLÜM 20 - ŞÜPHE

50 33 0
                                    

    Kan kokusunu aldığımda hızlıca gözlerimi açtım. Etrafa baktığımda, ısırılmış bir insan ve boynundan akan kanlar vardı karşımda. Kendimi kontrol edemiyordum kana karşı. Gözlerim her zamanki kırmızıllığını almış, vampir dişlerim de çıkmıştı.
"Waow demek kan içmen gerek."
Adamın boynundan akan kanları görünce kendime hakim olamadım ve zincirleri kolumdan çıkarmak için direndim. Kolumdan kanlar akıyordu ve ben umursamıyordum. Tek istediğim şey insan kanı idi.

    Zincirleri bir şekilde kırdım ve 
Crystal'ı bir yere fırlattım. Adamdan akan kanları içtim ve kendime gelmiştim. Artık bitkin halimden eser yoktu. Buradaki bütün vampirleri öldürebilirdim, ama kanlarında zehir var idi. Crystal'a baktığımda yerde baygın haldeydi. Hızlıca çıkacakken önüme William çıktı.
"Buldum seni."
William,gözlerini Crystal' a odakladı.
"Eski sevgililerimin senden ne istediğini hakkında bir fikrim yok," diyip kapıyı örttük. Ben de orayı büyüyle kutsadım. Oradan ben istemediğim sürece çıkamayacaktı.

    Sonra da önümüze milyonlarca vampir iblisleri çıktı.
"Hazır mısın?"dedi William.
"Dur! Kanlarında zehir var."
William duraksadı ve pantolonunun cebinden 4 hançer çıkardı.
"Ya şimdi?"dedi tek kaşını kaldırarak.
Gülümseyip elindeki bıçakları aldım. Vampir iblislerini hızlı bir şekilde öldürdük ve evin önüne geldiğimizde, durdum ve William'a baktım. Derin bir nefes alıp,
"Teşekkür ederim."dedim bunu diyeceğime inanamıyordum.
"Rica ederim, sana bulaşan herkes benim pisliğim." diyip güldü ve hızlıca bir ağaca atlayıp, gözden kayboldu.

    Eve gittiğimde, kızlar ve Eva beni çok merak etmişlerdi. Madison,benden defalarca üzgün ve özür dilediğini söylüyordu.
"Hey!ben iyiyim." diyip bir az olsun onu sakinleştirmeyi başardım.
"Peki sana kim yardım etti?"
Nedensizce yüzümde gülümseme oluştu.
"Allison."denmesiyle onlara kafamı çevirdim.
"Yorgunum, yatmam gerek. Iyi geceler size." diyip konuyu kapattım. Başımı yastığa koymamla direk uykuya dalmıştım.

    Uyandığımda camın üzerindeki yağmurlara baktım. Ayağa kalkıp, cama dokundum. Hava da soğuktu, tıpkı tenim gibi. Aşağıya indiğimde kimse yoktu. Muhtemelen odalarında uyuyorlardı. E-maillerimi kontrol ettiğimde Lara teyzemden bir mesaj geldiğini gördüm. Mesaja tıkladığımda beni Lodwood'a çağırıyordu acilen. Bu kadar acil ne olabilirdi ki? Kızlara bir not bırakıp vampir hızımla ağaçların üstlerine çıkarak hızlıca Lodwood'a vardım.

    Kapının tokmağına vurdum ve kapı anında açılmıştı. Sanki teyzem kapıya vurmamı bekliyordu?
"Lara teyze neler oluyor?"
"Jason'ı bulmak için gittiğin üniversitede  öğrenci ölü bulunmuş."
"Nasıl?"
"Isırık izleri var,ancak ne olduğu tahmin edilemiyor."
Lara teyzemin dedikleri korkunç idi.
"Ben ne yapacağım?"
"William ile beraber bu okulda birkaç hafta geçiriceksiniz."
"Ne?" William'ın ismini duyunca gözlerim kocaman oldu ve arkadan William sesini duydum. Arkamı döndüğümde bana parıldayan gözlerle bakıyordu.
Ilk teyzeme, sonra da William'a bakıp evden çıktım. Arkamdan William'ın vampir hızıyla, hızıma yetişmişti.
"Senin derdin ne?"
Cevap vermemiştim. Lodwood üniversitesinin bahçesinde güneşin altında oturdum ve üniversitelilerin çıkmasını bekledim. 

    Zil çalmıştı. Kafamı kaldırdığımda, herkesin koşuşturarak ve bağırarak çıktığını görünce ayağa kalktım. Etraftaki herkeste bir panik vardı. Kevin'ı gördüğümde yanına gidip ne olduğunu sordum. Bana birisinin öldüğünü ve üzerinde vampir cesetleri olduğunu söyledi. Bunu yapabilecek aklıma sadece birisi geliyordu. Jason, ama emin değildim. Daha çok ipucu bulmam gerekiyordu,emin olmak için.

    Kevin ile vedalaşıp içeriye girdim. Müdürün kapısının önünde durdum  ve hızlıca arkamdan bir şey geçtiğini farkettim. Bu kişi kesinlikle William idi. Kapıyı tıklayıp içeriye girdim. Ama  gördüğüm şeyle şok oldum. Müdür ve bir öğretmen yasak ilişki yaşıyordu.
"Sonra gelebilirim."
"Hayır,gelin."
Öğretmen yanımdan üstünü başını düzelterek hızlıca geçti.
Ben de kapıyı örtüp masaya doğru yöneldim.
"Sizinle öğrencilerin öldürülmesi hakkında konuşucam."
Müdür, beni baştan aşağı süzdü.
"Size bilgi veremem. Küçük hanım."
Müdüre daha da yaklaşarak gözünün içine baktım.
"Neler olduğunu anlat." diyip onu telkin ettim.
Müdür, bana birkaç hafta kadar öğrenciler ısırılarak öldürüldüğünü söyledi.

    Kapıdan çıkarken, William karşımda belirdi.
"Yasak ilişki ha?"
"Evet,tam bir felaket."
"Öldürülen öğrencileri Jason'ın yaptığını düşünüyorsun."
"Tahminim de o var William." diyip ordan uzaklaştım. Hava kararınca ışıklar kapanmış, kapılar örtülmüştü. Bir zaman sonra William ile etrafa bakındık. Ama bizden başka kimse yoktu. Bomboş koridorlarda ilerlerken, kapının açıldığını ve birisinin ayak seslerini duyduk. Duvarın ordan baktık gelen kişiye. Ama gelen kişi Kevin idi. Onun burada ne işi vardı ?
Olduğumuz yerden çıktık ve Kevin'a sert ifadelerle baktım. Bana bir açıklama borçluydu.
"Kevin, senin burada ne işin var?"
"Hiç birşey. Dolabımda evimin anahtarını unuttum. Onu alacaktım. Sakıncası mı var?"
Üzerine baktığımda tişörtünün sağ alt tarafında kan gördüm.
"Peki ya o kan nedir?"
Kevin, kana elini uzattı.
"Onları benim öldürebileceğimi mi düşünüyorsunuz? Bu sadece bir boya."
"Haklısın, ama burdan bir an önce gitmen gerek." dedim ve Kevin gittikten sonra William'a baktım.
"Kevin'ın olabileceğini mi düşünüyorsun?" dedim.
William,kafasını "evet" dercesine salladı. Derin bir  nefes aldım ve eve gitmemiz gerektiğini,burada işimizin bittiğini söyledim. Okuldan çıktığımızda,
"Üzgünüm."
"Neden?" dedim anlamasızca.
"Aileni ve seni kullandığım için."
William'ı ilk defa bu kadar üzgün ve pişman bir halde gördüm. Yüzüne bakıp yürümeye devam ettim.
"Affedildin." dedim gülerek. Onun da sevindiğini hissedebiliyor idim.

    Tek sorun öldürülen öğrenciler idi. Kevin gecenin bu saatinde,tişörtü kanlı bir şekilde okulda ne işi vardı? Kafam çok karışıktı. Sabah bir sürü kan içerek aşağıya indim. Kızlara olayları anlatmak zorunda kalmıştım.
"Kevin olabilir mi?" dedi Gabriela.
"Emin değilim. Tişörtündekinin boya olduğunu söyledi."
"Kırmızı boya mı?"dedi Eva. Başımla onayladım.
"Ya Jason?"
"Aslında onun yaptığını düşünüyordum. Ama başkası da olabilir?"
"Kim?"
"Bilmiyorum."
Biraz durduktan sonra,
"Kızlar çıkmam lazım. Bunu yapanı bulmamız gerek." diyip evden çıktım.

    Lara teyzemin yanına gittiğimde, William arkamdan geldi ve kapıyı örttü.
"Bir kişi daha ölmüş."
Ikimizde birbirimize şaşkın şaşkın baktık.
"Okulu dolaştık. Ama kimse yoktu." dedim şaşırmış bir halde.
"Bir kişi haricinde Kevin." dedi William. Oldukça şüphe verici bir hali vardı. Kevin olabilir miydi? Okula gittiğimizde William ile bir banka oturduk. Ardından Şerif Ellie geldi.
"Günaydın çocuklar, ne var ne yok?"
"Iyi Şerif sen?"dedi William.
"Iyi, okulda bir öğrenci daha öldürülmüş."
"Peki ya otopsilerde bir ısırık izi ya da parçalanma izi var mıydı?"
"Birinci kurbanda ısırık izleri ve ikinci kurbanda, parçalanma izine rastlandı otopsilere göre."
Bunu yapan iki kişi idi. Biri vampir ve biri de kurttu...

    Şerif Ellie gittikten sonra bir süre konuşmadık, sadece bunu yapanın ardında kimin olabileceğini düşündüm.
"Şüpheli iki kişi var? Jason ve Kevin." dedim emin bir ses tonuyla.
"Jason bunu yapmaz Allison. Içinde ne kadar vampir kötü yanı olsa da, derinlerinde insanlığı kaybetmedi."
"Nereden biliyorsun?"
"Peki ya neden dikkatleri Kevin'ın üzerine çekmiyorsun?"
Bir şey söylemedim ve ordan sinirli bir nefes vererek okulun içine girdim. Tuvaletin kapısını hızlı bir şekilde duvara çarptım ve kızlara baktığımda bana gözleri kitlenmiş bakıyorlardı.
Elimi yüzüme yıkadım. Aynadan baktığımda, bir kızın bana sertçe baktığını gördüm.
"Neye bakıyorsun?" dedim bağırarak.
"Sana!"sesinin yüksekliği beni çileden çıkartmayı başarmıştı. Onu boynundan hızlıca tutup duvara vurdum. Kız,boynu ve sırtı acıdığı için yerde kaldı. Diğer kızlar ise çoktan ordan ayrılmışlardı.

    Kıza tekrar baktığımda kalkacak gücü yoktu. Kapıyı sert bir şekilde örtüp dışarıdaki bankların birine oturdum. Güneş bütün vücudumu kendine hapsetmişti. Gözlerimi yavaş yavaş kapıyordum. Neden işler bu kadar karmankarışıklaştı? William ile aram gene bozulmuştu. Kardeşini mi savunuyordu? Yoksa Jason'ın bunla bir alakası yok muydu? Kafam çok karışıktı. Ama bir an önce bunun ardındaki kişiyi bulmam gerek idi.

KÜLLERİNDEN DOĞUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin