Sabah dışarıdan gelen uğultulu bir ses duydum. Dışarısı sapsarıydı. Ağaçların dallarındaki kuşlar, tüylerini kabartmış, soğuğu bastırmaya çalışıyorlardı. Kimse uyanmamıştı. Gabriela'ya baktığımda, ısırık yavaşça yok oluyordu. Kapıya ilerlerken, Eva'yı gördüm.
"Ben de gelebilir miyim?"
"Tabiki."dedim ve dışarı çıktık.Sonbahar ayı gelmişti. Ağaçların yaprakları yavaş yavaş yere süzülüyordu. Eva, ağaçtan düşen sararmış yaprağı elinde kaptı. Ona gülümsedim hafifçe.
"Erkencisiniz." diye William'ın gülüşlü sesini duydum. Gülümsedim. Sonra da içeri girdik. Gabriela'nın buraya geldiğini ayak seslerinden tanıyıp vampir hızımla yanına gittim.
"Allison."deyip boynuma atlamıştı. Ona sıkıca sarılıp beraber aşağıya indik.
"Kan işe yaramış."dedi Jason.
"Dışarısı..."dedi ve cama doğru yaklaştı Gabriela.
"Çok güzel!"diye devam etti.Okula vardığımızda ikinci dolunaydaki kavgadan sonra Kevin'ı okulda gördük.
"Gelmez diye umuyordum."diye mırıldandım.
"Kurtlar mı?"dedi Jason alaylı bir gülümsemeyle.
Kevin, ara sıra bize bakıyor, diğer kurtlara birşey söylüyordu. Yenilgi,onun için iç acısı bir durumdu. Zil çalmıştı o sırada.William'ın kolunun altına girdim ve kapıya doğru ilerlemeye başladık herkesle beraber. Aniden birisinin bize çarpmasıyla, kafamı William'ın koluna vurmuştum. Acıyı hissetmiyordum,ama gene de sinirliydim. William'a çarpan kişi Kevin' dı.
"Canına mı susadın!?"sert bir şekilde sessizce Kevin'a söyledi.
"Susamalı mıyım?"diye alar eder gibi bir hali vardı.
"Bence susamak istemezsin."diye kafamı uzattım. Kapı biraz boşalınca, William'a sarılarak içeri girdim. Kevin,bana hala aşıktı,yanımda William'ı gördüğü her saniye onu deli ediyordu. Kevin,Angel gibi bir kızın kıymetini bilmeliydi.Derse bir nöbetçi öğrenci girdi ve kova dolusu kan getirdi. Kokusu beni tahrik etmeye başlamıştı bile. Gözlerimi kapattım ve William'ın elini sıktım.
"Derse girme."
"Olmaz."
Madison'ın da içine işlemişti kan kokusu. Ama onu bastırıyordu. Peki neden ben kan kokusunu bastıramıyordum?Tam kapıdan çıktığım sırada hocayla karşılaştım. Ona bir şeyler geveleyip dersten çıktım. Koridorlardan ilerlerken kanın kokusu, beni daha da kötü yapıyordu. Hızlıca kendimi kapıdan dışarı attım. Derin bir nefes aldım ve çift taraflı üzerinde birkaç sararmış yaprak olan bir banka oturdum. Dersin bitmesine tam tamına yarım saat vardı. Bugün hiç kan içmemiştim ve her an birisine saldırabilirdim. Bu yüzden tuvalete gitmeye karar verdim.
Koridordan ilerlerken hâlâ kan kokusu geliyordu. Adımlarımı hızlandırdım,kapıyı açıp ardından kapadım. Zilin çalmasını bekliyordum,kuşkusuz kana çok susamıştım. Işte bir ses! Beklediğim zil çalmıştı sonunda. O sırada kapı açıldı, içeriye lise son sınıf öğrencisi bir kız girdi. Kız, beline kadar uzanan saçlarının buklelerini düzeltirken, cebinden turuncumsu ruj çıkardı ve sürmeye başladı.
Ruju sürdükten sonra rimelini ve en sonunda da arka cebinden bir sigara paketi çıkardı. Kız, bir yandan sigarasından duman alıyor, bir yandan da kapıyı gözetliyordu. Ona baktığımı görünce, sigarayı bana uzattı.
"Sigara içer misin?"diye sordu.
"Ben sadece kan içerim..." bunu derken kıza vampir gözlerim ortaya çıkmıştı.
"Ne!"diye kız bağırdı. Ardından da etkileyici sivri dişlerimi göstermiştim. Kız, korkudan sigarasını yere düşürüp geri geri adımlar atmaya başladı. Benden kaçışı yoktu.
"Imdat! Yardım edin!"diye bağırıyordu.
"Nesin sen?"diyip kapıya doğru koştu ve kapıyı açtı. Büyü yaparak kapıyı sertçe kapattım.
"Melez."dedim. Kız, şoktan şoka giriyordu. Ona doğru hızlıca yaklaştım ve boynunu tuttuğum an kanının kokusu beni cezbetmişti,ardından da kanını içtim.Kan arzuma karşı koyamamıştım. Kızı yere bıraktıktan sonra, dişlerime ve ağzıma gelen kanları dilime götürdüm. Kıza baktığımda, ölmüş olduğunu farkettim. Ne yazık ki kurbanım olmuştu. Kapıdan çıktığımda, karşımda Madison ve Gabriela'yı gördüm.
"Kan içmek ister misin?"dedim kötü bir gülüş atarak. Madison, kızın kanını içerken bizde kapıda duruyorduk.Birkaç dakika sonra, William ve Jason'ın yanına gittik.
"Neredeydin?"diye sordu William.
"Kurban."dedim şirin bir gülümsemeyle. William, dayanamayıp yanağımdan öpmüştü. Etrafa bakınırken, kurtların bizi gözlemlediğini gördüm, hele ki Kevin'ın beni.
Nasıl vazgececeği hakkında hiçbir fikrim yoktu.Derse girince, nöbetçi beni müdürün çağırdığını söyledi. Muhtemelen şu tuvalette öldürdüğüm kız yüzündendi. Müdürün kapısını tıklattım, "gel" sesini duyunca kapıyı açtım.
"Evet?"
"Kızlar tuvaletinde, bir öğrenci ölü bulundu,ordan en son çıkan kişilerde sen, Madison ve Gabriela. Ne işler peşindesiniz siz?"diye şüpheci bir bakış atmıştı.
"Kızı ben öldürdüm, evet."diye alay ettim.
"Alay etme benle!"diye sesi şiddetlenmişti. Müdür'le biraz oyun oynamak istiyordum.
"O kızı neden öldüreyim ki?"
"Şerif Ellie,gelicek birazdan. Bakalım kızı ve arkadaşlarının bu işe bulaştığını öğrenince ne yapacak?"Gabriela ve Madison'ı yakamazdım. Masaya eğildim ve hocaya gözlerimi kitledim.
"Şerif Ellie, hiç birşey bilmeyecek,ne kızı hakkında, ne biz."dedim emir vererek.
"Ta-tamam."demişti müdür. Ben de müdürün odasından çıkmıştım. Ara sıra böyle şeytanlıklarım tutuyordu,onlardan asla vazgeçemiyordum. Kim vazgeçebilirdi ki?
"Allison?"
"Şerıf Ellie, tuvalette bir kız ölü bulunmuş."
"Evet, biliyorum tatlım. Şüpheli sen olarak görünüyorsun şuan."
"Ben yapmadım."
Herkes böyle derdi,gerçeği söylememek için.
"Anlıyorum, canım. Yarın sabah emniyette ifade için seni bekliyor olucağım,"dedi.Şerıf Ellie, çok iyimser birisiydi. Onu seviyordum ama ona yalan söylemek zorundaydım. Okul çıkışı Lodwood'daki mezarlığa gittik. Mezarlık oldukça sisli ve sessizdi. Bu durum şayet garipti.
"Garip değil mi?"diye sordu Gabriela.
"Evet,hızlı olsak iyi olur."dedim ve elimdeki gülü mezar taşının üzerine koydum,diğerleriyle beraber. Sonrasında eve gittik. Eva, büyüler hakkında Lara teyzemin kitabını okuyordu geldiğimizde.
"Başına bela açtın değil mi?"
"Aklımı neden okuyorsun?"diye ona hafiften kızmıştım.
"Ne yaptın?"dedi William tek kaşını kaldırarak.
"Pekala,tamam anlatıcam."diyip onlara anlatmıştım.Bazıları kızmıştı, bazıları ise bana hak vermişti. Vampirliğin kanunu buydu; insan kanıyla beslenmek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLLERİNDEN DOĞUŞ
VampireEskiden herşey çok normaldi. Şimdi ise bir vampirdim. İnanması güç bir durum ama bir insan değildim. Yaşayan da değil. Bir ölüydüm ben. Peki beni ayakta tutan neydi? Sevdiklerim, değer verdiklerim mi ? Hayatımın bir yalandan ibaret olduğunu öğrendi...