( görsel Aras)
Keyifli okumalar 💙
Artık duygularım yok benim. Onlar geride kaldı. Belki de, bunca zaman hata yapmamın tek sebebi lanet duygulardı. Bundan sonra duygularımı bir kenara bırakıp, mantığımla hareket edeceğim. En doğrusu bu...
"Sen kimsin?" Sesim o kadar gür ve yüksek çıkmıştı ki herkes bir anda dönüp şaşkın gözlerle beni izlemeye başlamıştı.
"Nereye bakıyorsun Alisa? Orada kimse yok." Kayra baktığım yöne doğru kafasını çevirmiş ne gördüğümü anlamaya çalışıyordu.
"B-ben hiç bir şey görmedim. Kedi geçti herhalde." Benim deli olduğumu düşünmeye başlamışlardır. Belki de öyleydim, delirmiştim.
(Yazarın anlatımıyla)
Alisa'nın teyzesinin ölümünden yaklaşık bir hafta geçmişti. Artık herkes alışmaya başlıyordu. Ne de olsa, hayatının sonuna kadar teyzesi onunla olmayacaktı. Ne belli yarın kimin öleceği? Sizcede öyle değil mi?
Alisa'nın aklı hala mezarlıkta gördüğü gizemli kişideydi. Ne yemek yiyor, ne de eskisi gibi gülüp eğleniyordu. İki ay sonra okullar açılacaktı. Fakat Alisa ne bir yerde çalışabilmiş, ne de kalacak başka bir yer bulabilmişti.
Sabahın ilk saatlerinde, Alisa gördüğü kabus ile uykusundan kan ter içinde kalmış bir şekilde sıçradı. Bir an önce hayatını düzene sokması gerektiğini biliyordu ama elinden de bir şey gelmiyordu. Alnında ki soğuk terler usul usul teninden aşağı süzülürken Alisa, komidinin üzerinde duran dantel işlemeli yüz havlusuna uzanıp yüzündeki ıslaklığı kuruladı.
Bugün Burhan amcanın yanına çalışmaya gidecekti. Fakat tekrardan kabul edecek miydi kararsızdı. Çünkü işe kabul ettikten sonra olan olaylar yüzünden gidememiş ve ertelenmişti her seferinde. Şimdi de tek korkusu onu işe tekrar almamasıydı.
Ağır adımlarla yataktan inip, oturma odasına doğru ilerledi. Ev çok sessizdi. Evde, Aslı hanım ve Asuman hanımın annesi vardı. Asuman hanım, sabah erken saatte iş bakmaya çıkmıştı.
Alisa zorla da olsa gülümseyerek "Günaydın" dedi.
Aslı hanım "Günaydın kuzum" diye neşeyle karşılık verdi. İçlerinde ne kadar da yas tutsalarda Alisa'ya bunu belli ettirmemek için gülüyorlardı.
Alisa saatine bakıp, hemen çıkması gerektiğini anlamıştı. Koşarak odaya geri dönüp dolabın karşısında dikilmişti bile. Eline ilk gelen kırmızı bol bir bluzu ve altına da siyah dar kotuyla kombinlemek için aldı. Hemen ardından, saçlarını tepeden sıkı bir at kuyruğu yaparak evden çıkmak için hazır hale geldi. Bugün onun için çok önemliydi. Yepyeni bir sayfa açacaktı ve çalışıp başka bir eve çıkacak, kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışacaktı.
Alisa her zaman ki gibi kulaklığını takıp insanların sesinden uzaklaşıp müziğin ritmine bırakacaktı kendisini. Tek omzuna taktığı sırt çantasının içinde kulaklığını aramaya başladı. Bir an, evde komidinin üzerinde bıraktığını hatırlayıp, kendisine söylenmeye başladı. Evden çok uzaklaşmamıştı ve bu yüzden geri dönüp alacaktı.
Eve doğru yürürken, bir anda arkasından gelen adım sesleri ile adımları hızlanmaya başladı. Evin önüne geldiğinde arkasına hızla dönüp baktığında, ne yazık ki kimse yoktu. Alisa çoktan delirdiğini düşünmeye başlamıştı.
Tam kapıyı çalacakken, Aslı hanım kapıyı açtı. Alisa bir an duraksayıp
"Bir yere mi gidiyordun, Aslı abla? " dedi en masum ses tonuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalıntı
Ficção Adolescente~10 yıl önce~ Yetimhane'nin kapısına geldikleri zaman teyzesi küçük kızın ellerini tutarak, "Bebeğim, artık burası senin evin. Burada yeni arkadaşların olacak." dedi. °•°•°•°• Yere düştüğümde , ilk sen beni ayağa kaldırdın. Her ne kadar beni bırak...