3.Bölüm

2.7K 136 82
                                    

Berkan'ın Ağzından ||

    Lale'nin gözyaşlarını dindirmek uzun zamanımı almıştı ama en azından ağlamıyordu şimdi. Nihayet cafeye geldiğimizde ise henüz saatin erken olması nedeniyle çok müşteri yoktu. Her zaman oturduğumuz yere oturmuştuk. Cemal ve Nisa da gelmiş meraklı gözlerle bize bakıyorlardı.
   
    "Ay yeter, anlatın Barış niye gitti, nereye gitti, ne zaman dönecek? " Cemal'in sorusu ile Lale'ye baktım bana gözleriyle sen anlat dediğinde konuşmaya başlamıştım. "Dün olanlardan sonra Nisa ile nasıl bir araya gelicem biraz uzaklaşsam iyi olur dedi. E takım da sürekli bunu yurt dışındaki maçlara çağırıyordu o da kabul etti işte. Ne zaman döner belli değil. Yani maçlar 2 hafta sürüyor ama Barış ne zaman dönecek bilmiyoruz biz de."

    "Bana niye veda etmedi çocuk adam? Geri döndüğünde onu güzel bir sorguya çekeceğim görecek o!" Cemal'in sitem dolu sözleriyle güldük. Derken Lale bir anda yine ağlamaya başlamıştı. "Aşkım ya hiç dönmezse..." "Haydaa yine başa döndük... Lale'm Barış senin özlemine dayanabilir mi? Verdiğin sözü unutma bak valla arar şikayet ederim seni..." Lale başıyla onayladı. "Ben biraz hava alsam iyi olacak. " "Ben de geleyim seninle." Başını hayır anlamında salladığında ve o asla hayır diyemeyeceğim bakışlarını attığında tek başına gitmesine izin vermiştim.

    "Benim yüzümden mi gitti yani?" Nisa'nın sözleri ile ona baktım. "Saçmalama Nis, tamam belki biraz fazla tepki verdin ama yani... Kızım adam giderken bile bin kere tembihledi kızı yalnız bırakmayın diye... Senin yüzünden değil, sana olan hislerinden uzaklaşmak için gitti." Başıyla beni onayladığında ben de kendi kendime düşüncelere dalmıştım.

...

   Yoğun geçen bir günün ardından cafeyi kapatıp hep beraber evlere yürümeye başlamıştık. "Beko, sevgilim Barış'ın motorunu da evine bıraksak iyi olacak gibi sanki." "Yarın götüreceğim ben onu sen düşünme şimdi bunları." Kollarımla onu sardığımda Cemal bir of çekmişti. Hepimiz ona döndüğümüzde üzgünce konuşmaya başladı. "Çocuk adamım burada olsaydı o da sarılırdı bana. " "Hadi oradan tanımasak inanacağız." Hepimiz kahkaha atmıştık. "Gel Cemo ben sana sarılırım bebeğim." Nisa'nın sözleri ile Cemal hemen benim yaptığım gibi kolunun altına almıştı Nisa'yı.

    Nisa evine geldiğinde hepimize iyi geceler dileyip eve girmişti. Burada Cemal ile de yollarımız ayrılıyordu. Ben önce Lale'yi eve bırakıp sonra kendi evime geçecektim. "Nisa'nın asla üzülmemesi sinirimi bozuyor ya Barış onun yüzünden gitti buradan..." Lale'nin sözleriyle daha da sardım onu. "Aşkım o kızı da anla, hem Barış Nisa yüzünden gitmedi ki ona olan duygularından uzaklaşmak için gitti. Takımı için gitti."

   Sonrasında sessizce yürümüştük tüm yolu. Lale'nin evinin önüne geldiğimizde sıkıca sarıldık birbirimize... "Bugün benim gibi bir belayla uğraştığın için teşekkür ederim aşkım." Dudağına küçük bir öpücük kondurduğumda ikimiz de güldük. "Keşke her bela senin gibi güzel olsa Lale'm." Bu sefer Lale dudaklarıma küçük bir öpücük kondurmuştu. "Seni seviyorum sevgilim." Bana el sallayıp apartmana girecekken bağırdım. "Seni seviyorum Lale'm!" Lale gülerek parmağını dudağına götürmüş ve susmamı söylemişti. Uzaktan attığı bir öpücükle ve kahkahalarımızla beraber ayrılmıştık.

    Ertesi gün cafede buluşmuştuk. Lale de yeni gelmişti. Hemen dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. "Günaydın sevgilim." "Günaydın Lale'm." Telefonunu çıkarıp Barış'ı görüntülü aramıştı. Barış açtığında güldü.

    "Yeniden merhaba Lale'cim." Sesindeki bezginlik ve kurduğu cümleden anladığım kadarıyla bu ilk arayışı değildi. "Şimdi ben cafeye geldim, hep seninle başlardık güne yine öyle olsun istedim."

KIRILMIŞ ZAMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin