eight

1.7K 205 100
                                    

Bir kaç saat sonra Minho, Jisung'ın evinden ayrılmıştı.
Yaptıkları için teşekkür etmeyi de unutmamıştı.

Şimdi ise yatağına yatmış, boş bakışlarla tavanı seyrediyordu. Fazla sıkılmıştı.

Oflayıp yatağında oturur pozisyona geldi ve ayaklarını yataktan sarkıtmaya çalıştı.

Ayaklarının dibinde bir şeyler olduğunu fark ettiğinde başını eğip baktı.

Kahverengi ve yeşil tüyleri olan kediyi görünce gülümsedi.

Eğilip onu kucağına aldı ve alt kata indi.

Kucağındakini yere bırakıp eline aldığı kedi maması ile yerde duran mama kabına ilerledi. Eğilip mamayı kaba döktü.

Minho'nun yanında duran kedinin gözleri bir an parlar gibi olmuş ve önündeki mamayı yemeye başlamıştı.

"Acıkmışsın sanırım." deyip kedinin tüylerini okşadı.

Doğrulduğunda televizyonun yanında duran hoparlör dikkatini çekti.

Hoparlörün yanına geldiğinde bir kaç tuşa basmıştı. Ardından evin içini rahatlatıcı bir ses dolaşmaya başladı. Minho da gevşediğini hissediyordu.

Rahatlıkla kendini koltuğa bıraktı.

Telefonundan gelen bildirim sesi, kapının zil sesi ve evde dolaşan müziğin sesi bir araya girmişti.

Her sesi fark edebildiğine hayret etti Minho.

Telefonuna bakmadan kapıya ulaştı ilk önce. Kapıyı açtığında kimse yoktu. Tam kapıyı kapatacak iken bakışları yerde üst üste duran beyaz ve mavi renklerden oluşan pamuk şekerlere ulaştı.

Yüzünde küçük bir tebessüm oluştu.

"Teşekkür ederim" diye bağırmıştı Minho. Belki beni duyar diye düşünerek.

Birkaç dakika daha bekledikten sonra vazgeçmiş ve pamuk şekerleri alıp içeri girmeye yeltenmişti.

"Bir şey değil" demişti güldüğü belli olan ses. Uzaktan gelmiş olsa da fark edebilirdin bu ayrıntıyı.

Minho gülmüştü. Ancak bu ses sanki bir yerden tanıdık geliyordu.

Kapıyı arkasından kapatıp elindekileri yemek masasının üzerinde duran birkaç şekerin yanına bıraktı. Yüzündeki gülümseme hala yerinde duruyordu. Hem ısınmış hem de alışmıştı biraz.

Tekrar koltuğa kurulduğunda telefonuna gelen bildirimi hatırlamıştı. Sehpanın üzerinde duran telefonu almış ve gelen bildirimin yanında yenileri de eklenmiş gibiydi.

squxrrelx
Kapıyı aç bence
16.38

squxrrelx
Gülümsemeni yakaladım gibi
16.40

squxrrelx
Beni zor durumda bırakıyorsun gerçekten

squxrrelx
Sana yanıt verip vermemek konusunda kararsız kalmıştım,
Ve senin yüzün biraz düştüğünü gördüğümde üzüldüm

squxrrelx
Bu yüzden seni yanıtladım

squxrrelx
Yüzünde tekrar oluşan gülümseme sayesinde şu an bende gülümsüyorum
16.43

squxrrelx
Sen gülünce bende gülüyorum
Ayrıca gülümsemek sana çok yakışıyor

Yanaklarının kızardığına emindi Minho. Telefonu yanına bırakıp ellerini yanaklarına koymuştu. Adeta ateş saçıyordu yanakları.

Telefondan yükselen bildirim sesi ve evin içinde dolaşan müzik sesi birbirine girmişti.

Telefonuna bakmadan banyoya ilerlemişti. Isınan yanaklarını soğutması gerekiyordu.

Merdivenin altında olan banyoya girdi, kapıyı kapatma gereksinimi duymamıştı.

Musluğu açıp ellerini ıslattı ve yanaklarına değdirdi. Şimdiden biraz da olsa serinlediğini ve sıcaklık hissinin azaldığını fark ediyordu.

Aynı bir kaç kez daha tekrarladıktan sonra başını kaldırıp aynaya baktı.

Ne diye kızarıyorsun ki aptal

"Gerçekten, neden böyle oldu şimdi." kendi kendine söylenirken kafasını da sağa sola sallıyordu.

Bakışlarını aynadan çekti. Ellerini tekrardan ıslattı ve ensesine sürdü.

Musluğu kapatıp ellerini lavabo tezgahına koydu. Kafasını sağa sola salladı.

Tezgahtan ayrılıp banyodan dışarı çıktı. Elleri bu sefer de saçlarına gitmiş ve sertçe karıştırmıştı.

Oflayarak koltuğa geri oturmuştu.

Yanında duran telefona bakış atıp eline aldı. Uygulamada kaldığını görünce kısa çaplı bir şok geçirmişti. Yeni gelen mesajlara bakmıştı.

squxrrelx
Görüldü mü?
Bir dakika,

squxxrelx
Sen utandım mı?

squxxrelx
Utandığında da fazla tatlı oluyorsun,
Yanakların kızarıyor, gözlerin kısılıyor çünkü yüzünde kendinin bile farkında olmadığın bir gülümseme oluyor.

squxxrelx
Hayal ettim bir anda da, bana bir şeyler oluyor sanırım.

kxttyknow
Utandım ben bir kere

squxxrelx
Bak kendin söyledin

kxttyknow
Utanmadım yazacaktım,
klavye düzeltti

squxrrelx
İnandım

kxttyknow
Neyse ne,
Gidiyorum ben
sen devam et

kxttyknow çevrimdışı

squxrrelx
Kaç bakalım

squxrrelx
Ayrıca dudağının kenarında bulunan yarayı ve kaşındaki bandın gördüm

squxrrelx
Ne olduğunu anlatacak mısın?

squxrrelx
Ne olduğunu biliyor olsam da anlatmanı isterim
Gönderilmedi

kxttyknow
Hayır, anlatmayacağım
Sana ne

squxrrelx
Seni onların elinden kurtaran bendim ama
Gönderilmedi

squxrrelx
Neyse, boş ver o zaman

squxrrelx çevrimdışı

squxrrelx çevrimiçi

squxrrelx
Kendine daha çok dikkat etmelisin

squxrrelx çevrimdışı

______________

*656
Diğer bölüm ne kadar içime sinmediyse bu bölüm de o kadar hoşuma gidiyor. Neyse, artık üç hafta boyunca yeni bölüm atmayabilirim. Çünkü şehir dışındayım ve burada lanet olası internet çekmiyor, bunları bile zor yayımlıyorum. Derdimi de anlattığıma göre siz okuyun, önceki bölümü de unutmayın.
Umarım beğenirsiniz, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
*kaplerçoooookkalpler

04.08.2020

smoke Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin