thirteen

1.5K 176 82
                                    

Turunculu ve Mavili'nin yüzlerinde şaşkınlık ifadesi yer edinmişti.

Minho ise gülme isteğini bastırmaya çalışıyordu. Dışardan birisi bu ikiliyi görse anında kahkahayı patlatabilirdi.

Daha fazla kendini tutamamış ve kıkırdamıştı. Bu sesli ortam da duyulmayacağını bilse de boğazını temizlemişti ardından da.

"M-Memnun oldum." şaşkınlıkla konuşmuştu Turuncu olan. Biraz da olsun o şaşkın halini üzerinden atabilmiş gibi duruyordu.

"Bende" hala ayakta duran Siyahlı da yanıtlamıştı.

Minho'nun yanındaki boş olan tabureye kurulmuştu, daha fazla ayakta beklemek yerine. Neyi bekliyorum diye de sorguluyordu bir yandan.

"Bira"

Karşısında ona bakan barmene ithafen isteğini söylemişti. Karşısındakinden hafif bir baş sallama kazanmıştı. Çok geçmeden birasının önünde durduğunu gördü.

İçkisinden bir yudum almış, hala ona bakmayı sürdüren Felix'e bakmıştı.

Yüzünde hala o şaşkınlık ifadesi vardı ve bu hali onun gözüne fazlası ile şirin gelmişti. Turuncu tonlarındaki saçları, şaşkınlıktan dolayı hafifçe aralanmış olan çekik gözleri, kalp şeklindeki dudakları ve kapatıcı ile kapatmaya çalıştığı çilleri ile gayet şirin bir görüntüye sahipti. Bir yandan da etkileyici bir görüntüsü vardı, baktığında tekrar dönüp bakacağın bir görüntüydü şirinliğinin aksine.

Karşında izlediği beden rahatsızca kıpırdandığında, gözlerini çekmişti minik bedenden. Kafasını sağa sola sallamıştı yavaşça.

İçkisinden bir yudum daha almıştı. İzlendiği hissine kapılmıştı biraz da. Ona bakan Mavili ile göz göze gelmişti çok geçmeden de.

Bakışlarının soğukluğu onu biraz ürkütmüştü. Bakışlarının altında az önce yaşadığı saçmalığı sorguladığı da belli oluyordu.

Changbin ile oluşan bakışmasını bölerek Minho'nun kulağına doğru eğilmişti Jisung.

"Arkadaşın?" sorarcasına dudaklarından dökülmüştü bu tek kelime. Karşısındakinden sadece bir kafa sallama kazanmıştı.

Can sıkıcı geçiyordu. Hiç böyle hayal etmemişti aslında. Zaten neden saçma hayallere başvurduysa...

Önünde duran içkiyi bir kerede bitirmişti. Karşısındaki barmen boş bardağı alıp yerine yenisini koymuştu.

Yanında bir hareketlilik olunca o tarafa doğru dönmüştü.

Felix yerinden kalkmış ve Changbin'in yanına gitmişti. Elindeki içkiyi bitirip tezgaha bıraktıktan sonra Changbin'i çekiştirip dans edenlerin yanına adımlamıştı.
Adımları pekte ayık olduğunu gösterir gibi değildi. Çakır keyifti.

Jisung onun bu davranışına karşı sadece kafasını olumsuz anlamda sallıyordu. Yine onunla uğraşmak zorunda kalacaktı.

Buraya gelirken hiç böyle olacağı aklına gelmemişti. Boş boş oturup içmek aklında olan bir şeydi ancak yanındaki ile de konuşabileceğini düşünüyordu, tabii küçük kalbine söz geçirip yavaş olmasını söyleyerek. İstediği ya da umduğu şeylerin olmamasına alışmıştı. Sanki Tanrı, onunla oynuyormuş gibi hissediyordu. Ve bu onun için hiç hoş değildi.

Aklındakilerden sıyrılıp eli tekrar önündeki bardağa gitti. Mayhoş tadı olan sıvının hepsini bitirmişti.

Barmene işaret edip yenisini istemişti, çok geçmeden önünde duruyordu.

smoke Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin