Sol yanım > 3 serisi< Cennetin Meleği

15~Uzun gece

İyi okumalar..

Oval masaların olduğu yerde yığıldığında , bende onunla olduğum yerde düşmüştüm.Sanırım sıra bende olacak ki bana doğru gelen düzine orduyu gördüm. Sayısız tepsiye dizilmiş gibilerdi..
Ama ben hiçbir şekilde tepki vermedim.Oturduğum yerde ina bakarken camda..
Kapının kilit yerinden seslee geldi...

"Nazlı. "

Kapı'nın oraya giderek sesi dinledim..

"Nazlı benim mert , ordamısın?"

Hala ses çıkarmadım..
Kapıyı birkaç kere zorladıktan sonra.

"Nazlı ordaysan kapının arkasından uzak dur!"dedi

Beni geri geri giderken kapı tek hamlede kulbu kırılmıştı. Mert beni görünce koşarak yanıma gelerek sarıldı.

"İyi misin, birşeyin var mı? "Dedi.

"Hayır"derken , camdan baktım hala yerdeydi..

"Atilla"dedim sessizce mert duymuş olaca ki..

"Nazlı gitmemiz lazım burdan."dedi.

Ama ben onu dinlemeden apar topar aşağı indim.Bahçenin orayq indiğimde ise adımlarım yavaşladı. Mert sessizce...

"Nazlı , buraya gel ."diyordu.

Ama ben onu dinlemeden onun yanına gittim. Yerde kanlar içinde iken gözlerimden tek bir damla bile akmamıştı.Kafasında ki siyah çuvalı çıkarırken ...
Öyle bir nefes almıştım ki , birkaç kez öksürdüm..
Panik ve mutluluk karışımı bir duygu yaşadım. Mert'in parmakları koluma dokunurken..

"Bak gördün gel , artık"diyordu..

Bunu söylerken ona baktım...

"Atilla nerde biliyor musun?" Dedim merakla .

"Yani , öyle bişey .."derken..

"Ne diyorsun, anlamıyorum. "Dedim

Mert bahçeye göz gezdirirken.

"Nazlı gitmeliyiz."dedi.

Yüz ifadesine attığım bakışlarımdan sıkıntı çeker gibi..

"Hadi nazlı. " dedi kolumdan tutarak.

Onu takip ederken lüks arabalardan birine geçerek yola koyulduk.

"Nerye gidiyoruz, atilla nerde..
Aleyna hala onunla birlikte.."diyordum.

"Nazlı bir sakin ol!"derken onunda panik yaptığını görüyordum.

Kısa bir an durup birini aradı.

"Evet , yanımda..
Tamam gelirim
Borcumu ödeeceğim .." diyerek telefonu kapadı.

"O kim ?"

"Bilmene gerek yok "diyerek sertçe çıkışırken.

"Ne borcunu ödeyeceksin?"dedim.

Cevap vermemişti.
Bunun atilla ile ilgisi olmamasını düşündüm. Tekrar bir soru yönelterek.,

"Şimdi nolacak"dedim.

O ise bu soruyu cevaplarken , korkar gibiydi.

"Üzgünüm, nazlı"dedi.

Ben ona anlamaz şekilde bakarken bir benzinlikte durup birşeyler almaya gitti.

"Birşey istiyor musun ?" Dediğinde.

"Su "diye yanıtladım.

O giderken arabanın torpidosunu karıştırmaya başladım, birşeyler olacaktı hissediyordum.
Elime bir zarf gelirken , yanında sert birşey çarptı. Elime aldığımda silah ve zarfın üstünde nazlı yazıyordu.
Ben okumak için zarfı elime aldığımda telefon çalmaya başladı. Açıkçası bir an korktum.
Telefonu aldığımda arayan "siyah kelebekti".
Telefonu açıp açmamakta kararsız kaldım. Sonra ise , cesaret ederek telefonu açtım.
Ben konuşmadan , o hızlı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Cennet herşeyi anladı senin peşinde. Çabuk nazlıyı uçağa bindir ve borcunu öde mert özdemir! "Dedi.

Konuşması bitip kapatırken, karşıda ki merte baktım oda aynı şekilde bana bakarken. Bütün herşeyi anlamıştım.

Borcu atilladan kurtulmaktı..
Ve beni burdan göndermek. Telefonu yavaşça indirirken mert arabanın yanına koşarak geldiğini görünce kapıları kilitledim.Mert açmaya çalışsada başarısız oldu.

"Nazlı aç şu kapıyı. !"diye bağırırken şuan siyah kelebekten farkı kalmadığını gördüm. Hızla düşünmeye çalışsamda ..
Aklıma birşey gelmiyordu.
Bir an gülümsedim..
Mert ise.

"Hayır nazlı, nazlı hayır. "Derken.

Şoför koltuğuna geçerek ,gaza bastım. Yolda giderken okuyamadığım zarfı alıp bakmaya çalıştım , kısa birşey yazıyordu.

"Ben gelene kadar , yıldızım parlayana dek."yazıyordu.

Bu bir ip ucumuydu.
Bu bana yazılmıştı, "yıldız parlayana dek .."
Yolda giderken uzun uzun düşündüm