"Anne abartmıyor musun sence de?"
"Hayır küçük hanım! Sana baştan uyarımı yapmama rağmen ısrarla anlamıyorsun. Israrla beni üzüyorsun. Yoruldum artık senin bu okuldaki olaylarından. Neden normal kişiler gibi kavga etmeden, uzaklaştırma almadan yaşayamıyorsun?"
Haklı olduğunu bilsem de bu sözleri beklemiyordum. Ben annemi gerçekten üzüyordum ama bu sefer benim suçum yoktu. Sadece her kişi gibi arkadaşımı korumak istemiştim. Kavgaya katılmamıştım bile. Uzaklaştırmamın ikinci yani son günündeydim. İlk gün annemin tepki vermemesi demek ki içinde biriktirip şimdi patlamasından dolayıydı.
Gözlerim dolduğunda anneme doğru bir adım attım. "Anne bu sefer benim suçum değil. Yoongi'yi dövüyorlardı diyorum öylece izlese miydim?"
"Zaten onlar yüzünden daha kötüye gidiyorsun Lisa."
Kafamı iki yana salladım. "Onlar benim dostum anne." Yoongi'nin beni korumak için kavgaya girdiğini elbette söylememiştim. Söyleseydim ne için olacağını soracaktı ve konu uzayacaktı. Sadece biraz hava almak için izin istemiştim ondan ama suçum olduğunu düşündüğü için bana beş gün boyunca evden çıkma cezası vermişti.
Yüzü yumuşadı. "Bitanem dostun olduğunu biliyorum. Sadece senden her konuya atlamamanı, olaylara girmeneni istiyorum. Bu çok zor bir şey mi?"
Kafamı iki yana salladım. "Hayır."
"Bu yüzden beni anlamanı istiyorum ayrıca ısrar etme dışarı falan çıkamazsın."
Yanağımdan öperek mutfağa girdiğinde, ayaklarımı sertçe yere vurarak odama çıktım. Tanrım! Hoseok ve Yoongi akşam sınıf arkadaşımızın doğumgünü partisine gidecekti ve ben daha hava almak için bile dışarı çıkamıyorken oraya asla gidemezdim. Sorun şuydu ki gitmek istiyordum. Sınıftakiler genel olarak benden haz etmese de, doğumgünü olan kız herkesi davet etmiş artı olarak telefonuma mesaj atmıştı. Sınıftakiler gidecekse Taehyung'un da gitme ihtimali vardı ve ben bunu kaçırmak istemiyordum.
Leo peşimden gelerek bana sokulduğunda kucağıma alarak, yatağıma oturdum. "Sence gidebilir miyim Leo? Gidersin dersen miyavla."
Miyavladı.
Yüzümde saçma bir gülümseme olurken kıkırdadım. "Bana umut verdin şu an Leo."
Telefonumun çaldığını duyunca hızla elime aldım. Hoseok arıyordu. "Alo?"
"İzin alabildin mi?"
Ağlar gibi konuştum. "Hayır hiçbir şekilde dışarı çıkmama izin vermiyor."
"Lisa izin vermese de gelmelisin."
Kaşlarımı çattım. "Neden?"
"Çünkü Taehyung'da geliyor."
Dudaklarımı ağlamamak için büzdüm. "Ciddi misin? Nereden öğrendin?"
"Jimin'le karşılaşınca sordum. Geliyorlarmış."
Elimi sertçe yatağa vurdum. "Bende geleceğim."
Hoseok gülmüştü. Arkadan kısık sesle bir gülüş daha duyduğumda, Yoongi'nin yanında olduğunu anlayabilmiştim. "Tamam geliyorsun. Bir saate hazırlan biz seni alacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lie to me
Fanfictionbilinmeyen numara: sevmediğini biliyorum ama eğer beni sevip sevmediğini sorarsam umarım bana yalan söylersin. (görüldü ✅✅) Kim Taehyung | Lalisa Manoban