lie to me

2.9

"Hayır gidin şu kapının önünden yoksa öğretmeni çağıracağım."

"Sen bizi affedene kadar gitmeyeceğiz."

"Umrumda değil." Siyah şortumu yatağın üzerine koyduğumda Yuju kollarını bağlamış şekilde beni izliyordu. Hoseok, Jimin ve Yoongi üçlüsünün neden kapının önünde bana yalvardığını merak ediyor olmalıydı ama soru sormamıştı.

Bu sefer Yoongi konuştu. "Her istediğinizi yaparız bak."

Yanıt vermeyerek çıkardığım siyah şortu giyindim. Yuju buradaydı fakat zaten altımda iç çamaşırlarım vardı bu yüzden sorun etmedim.

Jimin'in sesini duydum. "Aptallık ettik ama o kadar çok ıslanacağını düşünmemiştik. Özür dileriz ya. Taehyung'da konuşmuyor bizimle zaten."

"Umrumda değil demiştim." Üzerimdeki Taehyung'un tişörtünü çıkartıp yerine siyah kalın askılı kısa bluzu giydim. Karnımı hafif açıkta bırakıyordu. "On saniye içinde gitmezseniz öğretmene mesaj atacağım."

"Lisa ya-"

"On, dokuz, sekiz, yedi..."

Kapının arkasındaki ayak seslerinin uzaklaşmasını duymamla Yuju konuştu. "Ne yaptılar ki?" Siyah saçlarını yukarıdan at kuyruğu yapmış, dudaklarına kırmızı bir ruj sürmüştü. Gerçekten çok güzel bir kızdı fakat kişiliği hakkında hâlâ bir fikrim yoktu. Ryujin hariç kız arkadaşım yoktu ve bu yüzden ona nasıl yaklaşacağımı bilmiyordum.

"Gittiğimiz gezide herkesin içinde beni ıslattılar. Yani kısaca rezil oldum."

Gözlerini büyüttü. "Cidden mi?"

"Evet. Kocaman kişiler sonuçta akıl edebilirlerdi. Onlara kızgınım."

"Gerçekten aptallık etmişler." Gözlerini kıstı. "Buraya geldiğinde üstün ıslak değildi ama?"

Ona Taehyung tişörtünü bana verdi diyemeyeceğim için konuyu değiştirdim. "Siz nereyi gezdiniz?"

"Tarihi bir mekan varmış burada. Oraya gittik."

Anladım der gibi kafamı salladım. Saat yediyi geçiyordu. Sekiz de Taehyung ile buluşacaktık. Heyecandan ağrıyan karnımla yatağıma oturdum. Bu sefer gerçekten aramızdaki belirsizlik ortadan kalkacaktı.

Yuju kendi yatağına oturarak elindeki kitabı yanına koydu. "Yarın topluca pikniğe gidecekmişiz. Akşama kadar orada kalırız sanırım."

"Mangalı da hocalar mı yakacakmış?" Dediğimde birlikte güldük. Sonra sessizleştim. "O gün okul bahçesindeyken yanında bir arkadaşın vardı... O nerede?"

"Farklı bir odaya düştü." Diyerek arkasına yaslandı. "Sen biriyle mi buluşacaksın?" Üstümü süzerek konuştuğunda ona doğruyu söyleyecektim. "Taehyung'la buluşacağız."

Yüzünde hoşnut bir gülümseme oluştu. "Ya."

"Evet." Diyerek gülümsedim. Ona neden bunları anlatıyordum bilmiyordum fakat samimi gözüküyordu. "Sanırım... Bana teklif edecek."