"Kahvene bir şeker mi atayım iki şeker mi?""Hım, dur biraz düşüneceğim köle." Hoseok'un dediği şeyle Yoongi kıkırdarken, ben sinirle gözlerimi devirdim. "Sinirleniyorum Hoseok."
Evet. Hoseok'la iddiaya girmiştik ve maalesef ben kaybetmiştim. Bir alt sınıflardan geçen hafta çıkmaya başlayan bir çift vardı ve Hoseok bir hafta sonundan ayrılacaklarını iddia ederken ben bir süre daha çıkacaklarını söylemiştim. Çocuğun sevgilisini, sevgilisinin yakın arkadaşıyla beraber yürüttüğünü bilemezdim ve tabi ki bu yüzden hemen ayrılacaklarını da tahmin etmemiştim. Böylelikle iddiayı Hoseok kazanmıştı ve beni bir günlüğüne kölesi yapmıştı.
"Tamam tamam bir şeker olsun."
Oflayarak kantin sırasına doğru ilerledim. İkinci tenefüsteydik ve çoğu kişi kantindeki masalarda oturuyordu. Önümde çok kişi yoktu. Ben sabah kahvaltı yapıp gelmiştim bu yüzden aç değildim. Hoseok ise daha bir önceki tenefüs kahvesini içmişti fakat beni sinir etmek için köle muamelesi yapıyordu. Önümde üçlü bir kız grubu vardı ve sürekli kahkaha atıp durmaları sinir bozucuydu. Derin bir nefes alarak sıramı beklerken gözlerimi etrafta gezdirdim.
Dün yani Taehyung ve Jimin'in beni eve bıraktığı günün akşamı eve gidip aptallığım için kendimi bolca azarlamıştım. Jimin bakışlarımdan çok kolayca Taehyung'dan hoşlandığımı anlamıştı ve ben bunu inkar bile edememiştim. Taehyung'un en yakın arkadaşıydı ve ne kadar ona söylemeyeceğini düşünsem de bunun bir kesinliği yoktu. Taehyung'un bunu öğrenmesi, ona gizli numaradan mesaj atanın ben olduğumu anlaması demekti.
Resim yeteneğim iyiydi, Taehyung'dan hoşlanıyordum ve okulun lafta asi kızıydım.
Kesinlikle beni bulması çok zor olmazdı.
Derin düşüncelere dalmışken omzumdan itilmemle geriye doğru sendelemem bir olmuştu. Beklenmedik bu harektle ağzımdan acı bir inleme çıkarken bakışlarımı yukara çıkardım.
Az önce sırada bekleyen kız.
"Pardon tatlım görmedim seni." Sinir bozucu bir uyuzlukla konuşurken, gözlerim alaycı gülümsemesine takıldı. Büyük ihtimalle benim gibi son sınıftı fakat hangi sınıfta olduğunu bilmiyordum. Yanındaki iki arkadaşı ve o gülerek yanımdan geçerken, sinirle kızın kolunu tuttum. "Bilerek yaptığını anlamadığımı mı düşünüyorsun?"
Şaşırmış gibi kaşlarını kaldırdı. "Tam olarak öyle düşünüyordum."
Sinirle nefesimi verirken alaycı şekilde güldüm. "Ben ne düşünüyorum biliyor musun?" Merakla bana bakarken ona yaklaştım. "Senin tam bir aptal olduğunu."
Sinirlenmiş olmalı ki çenesi kasılmıştı. Kısa kahverengi saçlarını geriye atarken, kaşlarını çatarak bana baktı. "Bunu senin gibi bir sürtüğün demesi komik oluyor."
Dediği şeyle sıradaki çoğu kişi bize dönerken dişlerimi sıktım. "Laflarına dikkat et. Seninle uğraşmamı istemezsin."
Elini şıklattı. "Ah tabi ya. Senin uğraştığın kişiler belli." Sonra ağzının içinde cıkladı. "Aslında özür dilerim belli değil. Hoseok'un mu artığısın yoksa Yoongi'nin mi? Gerçi yeni avların Jimin ve Taehyung gibi duruyor..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lie to me
Fanfictionbilinmeyen numara: sevmediğini biliyorum ama eğer beni sevip sevmediğini sorarsam umarım bana yalan söylersin. (görüldü ✅✅) Kim Taehyung | Lalisa Manoban