comedy [soukoku]

ten

"Atsushi-kun, şu kızıl hobit geldiğinde bana haber ver. anlaşıldı mı?"

Atsushi, asker selamı verip ayrılmıştı kahvelinin yanından. şimdi sevdiği çocukla kantinde fingirdeşebilirdi.

ama yanılmıştı, Chuuya ve sevdiği bir masada oturmuş, hararetli bir şekilde tartışıyordu.

"Aku, boş boş konuşup durma. sırf sen sevdiğine sahipsin diye bu kadar rahatsın."

"Chuuya-san, sen onu sevmiyorsun bile, niye koruyorsun ki? asıl sen boş konuşuyorsun şu an."

"sevmediğimi nereden çıkartıyorsun? bunca zamandır hep yanımdaydın, nasıl böyle diyebilirsin? hiç mi tanımadın beni?"

"tanıdığım için diyorum ya, ama sen o kadar körsün ki, bunu bile anlamıyorsun. TAKINTILISIN. eğer kafanı toplamazsan öyle olmaya da devam edeceksin."

Akutagawa, çantasını almadan önce sözlerini söylemiş, elini masaya vurmuştu. Atsushi'ye göre aşırı seksi bir hareketti bu, işte onun biricik erkeği.

ancak yıkılan Chuuya, sinirli bir şekilde vurulan masayı kaldırıp yere atmıştı. kantinden koşarak ayrılmaya çalışınca, insan topluluğunu geçmek zorunda kalışı daha da sinirini bozuyordu. Atsushi hızla telefonunu alıp büyüğünün numarasını tuşladı.

"kantinden çıkmaya çalışıyor, yetişsen iyi edersin, fazla sinirli."

telefondan hiçbir cevap gelmemiş, direkt kapanmıştı. Atsushi de sevdiğinin kollarını tutup sakinleşmesi için ellerini öpmeye başladı.

"Of... ne seksisin be kavga ederken, insan geceni gündüzün seninle yatakta geçirmek istiyor."

"yine mi tüy?"

Atsushi, gülümseyerek bakan çocuğa karşılık gülümseme sunmuştu.

"tabii ki de tüy hayatım."

çok güzel yorumlar geldi diğer bölüme atmasam ayıp olurdu