15

925 111 166
                                    

ortamı tanıtmak düşer bu yazara, değil mi? ancak hiç tanıtmak istediğim bir ortam değil burası. çünkü Dazai'ın, Chuuya'yı öpmesi birkaç gizli tanıdık yüzünden ifşa olmuş, bütün okula yayılmıştı. Tabiî o sırada ayık olmayan Dazai, suçun hepsini kızıla atıyordu. ama sorun şuydu, onu ilk öpen olduğunu kendisi de biliyordu.

"NAMUSUMU ÇALDIN, SÜTYENLERİMİ SIKTIN!"

"SALAK! SARHOŞTUK, SÜTYEN TAKINCA SENİ KIZ SANDIM!"

"ASIL SALAK SENSİN, SÜTYENİ GÖĞSÜME BİLE TAKMAMIŞKEN NASIL KIZ SANABİLDİN!?"

"TİPİN KIZA BENZİYOR!"

"İĞRENÇ BIR SAVUNMA ŞEKLİN VAR, ÖNCE AYNADA KENDİNE BAK."

"BAK SENIN KAF-"

"YETER!"

Fukuzawa-sensei... gölgelerin ardından saklanmış, kimsenin beklemediği bir anda atılmıştı olay ortasına. arkasından gelen Ranpo hocayla birlikte tabiî.

"İkiniz de, odama."

ve Chuuya ile Dazai, birbirlerine yol boyunca ters ters bakarak çağıran hocalarının arkasından yürümüştü.

Dazai kızılın sinir olan her zerresine karşı kalbinde anlam veremediği bir hızlanma hissediyordu. kesin bu zevktendi, başka neden olabilirdi ki!?

"oturun."

"hayır oturmayın, Ranpo hocam, bunlar suçlu. rahat etmemeleri gerek"

"ah... doğru dediniz hocam kusuruma bakmayın."

"her neyse, dönelim konumuza."

"hocam, üzgünüz, bir daha böyle bir şey yapmayacağız."

Osamu Dazai söylemişti bu sözleri. Nakahara Chuuya duyan kulaklarına ses kayıt cihazı takmak istiyor, anı HD olan bütün kameralar ile çekerek önümüzdeki 1000 yıllık zaman diliminde 6291639192r kere oynatarak her seferinde aynı şoku yaşamak istiyordu.

bütün siniri uçmuş şekilde, usulca başını eğip sözleri ağzından çıkararak havada yankılanmasını sağlayan kahveliye baktı.

ah şimdi o ensesine bir şaplak atmak vardı.... neyse.

"Dazai, bir daha görmek istemiyorum böyle şeyler. yaparsan cezayı sen çekersin."

"pekâlâ hocam."

ikisi de başlarını eğip dışarı çıkmadan önce Chuuya, görmüştü. Ranpo hocasının ağzı açık şekilde kaskatı kalışını, Fukuzawa hocasının ona yardım etmek için alelacele Dazai'ı göndermesini görmüştü.

şu an Ranpo hocası kadar olmasa da, kendisi de şoktan kaskatı olabilirdi.

"oi, it. ne oldu sana!?"

"seni ilgilendiren bir şey olduğunu düşünmüyorum, hobit."

"bak, içerideki sözlerin çok içten ve beklenmedikti, bir an içine iyi saatler olsun kaçtı falan sandım yani, niye böyle bir 270 derece dönüş sergiledin sen?"

"hâlâ daha ilgilendiren bir şey olduğunu düşünmüyorum, sadece öyle olması gerekti ve oldu. şimdi sınıfa gideceğim, rahatsız etme beni."

"sanki yolunu kesiyoruz, paşama bak."

"sesini keser misin? nefes almakla meşgulüm."

"o odadaki masum kedicik tavırların çabuk değişti bakıyorum Osamiyav"

Dazai, bu son sözlerden sonra kızılı boğazından tuttuğu gibi duvara yapıştırmıştı. gözleri gözlerinin en derinine bakarken kısa olan boyuna göre kendini ayarlamak için hafif dizlerini büktü

"burada kedicik olan biri varsa güzelim, o da sensin. şimdi o çeneni kapat, tamam mı? yoksa ben çok güzel kapatırım."

"kapatsana o zaman puşt"

"hay hay."

ve Dazai, balık emcükler gibi yine kızılı öpmeye başlamıştı. ama sonuç, o geceki gibi hiç olmamıştı. Chuuya bacak ortasına bir tekme atıp gitmişti.

tabiî saçları kadar kızarık bir yüzle.

arkasında acıyla ağlayan Jr Dazai'ı bırakarak.

"işte şimdiden antrenman bunlar Jr.. alış.."

"sikik sikik şEYLER KONUŞMA ARKAMDAN USKUMRU KAFA"

"BARİ ACİLE GÖTÜR BENİ, GELECEKTEKİ ÇOCUKLARIM İÇİN BİR SEVAP"

"BEN BURADA DÜNYA İÇİN SEVAP İŞLİYORUM"

"Sen ona bakma Jr... iyileşeceksin oğluşum.."

bir ara shin soukoku icin ozel temizlik odası bolumu yazmak gibi dusunce var kafamda ama hadi hayırlısı


comedy [soukoku]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin