comedy [soukoku]

13 (bolum baslıgı yazmak zor geliyor artık)

Chuuya, kaşlarını çatarak bulunduğu ortamı izliyordu.

pezevenklerin en Guccisi Dazai Osamu, yanı başında pasta malzemelerini sıralıyordu.

bir hafta önce kavga ettiği, hâlâ özlemi burnunda tüten arkadaşı da sevgilisiyle yan tarafta tarifi kontrol ediyordu.

yarışmanın başlamasına daha 30 dk vardı ve herkes sakindi. kızıl kafa haricinde.

o bulunduğu ortama kafa atmamak için kendini zor tutuyordu.

"malzemeler hazır! şimdi o lezziz pastayı yapıp herkesin canına okuyabiliriz."

Chuuya cevap vermemek için dudaklarını birbirine yapıştırdı. Shimizu'nun dediğini uyguluyorlardı ya. ne saçma.

"Oya oya oya, Chuuya~ o güzel dudaklarını büzmesen de ağzındaki baklayı çıkarsan diyorum? oh, yoksa söylersen Shimizu'ya verdiğin sözü tutamayacağını mu düşünüyorsun?"

elindeki spatulayı sıktı Chuuya, sakin olmalıydı, sakin...

"Dazai-san, sen kremayı yaparsın, Chuuya-san ve ben de pastanın kekleriyle içini hâlledeceğiz. Akutagawa da süsleme işini devraldı."

"lütfen içine fare zehri koyup herkesi öldürmeme izin verin."

"AKUTAGAWA! BUNU KONUŞMUŞTUK. öyle bir şey yaparsan temizlik odasında seninle buluşmam."

"lan.... bunu neden insan içinde söylüyorsun mal! sırrımızdı bu bizim."

kızarmış bir aku? alırız bir dal.

"Dazai-san, neden Fyodor-sanlar'ın masasına aldığımız fıstıkları atıyor-Dazai-san! DAZAI-SA-ONLAR 83728129 YEN DAZAI-SAN ATMA SANKİ PARAYI SEN VERDİN!"

Chuuya kahveliyi belinden tutup yere doğru çekmiş, sonra da sırtına çıkmıştı.

"Oh, Chuu-chuuu Ratatouille oynamak mı istiyor? tamam o zaman, bütün yarışma boyunca sırtımdan inmeyeceksin."

Chuuya kafasına bir tane çakmıştı.

"eğer seni bacaklarımla boğmamı istemiyorsan indir beni şuradan şerefsiz!"

Dazai, Chuuya'nın bacaklarını tutup iyice bağlamıştı kendine.

"bacakların o kadar yumuşak ki, beni boğabileceğini hiç sanmıyorum Chuu-chuuu~ ayrıca tüy kadar hafifsin! seni tüm gün taşıyabilirim.*

şimdi de kızarmış bir Chuuya elde ediyoruz sayın okurlar, bugün 1K'yı geçtiğimiz için, kutlama niyetine bütün karakterleri kızartıp utandırıyor yazar.

"s-salak herif.. indir beni... l-lütfen"

"indirdikten sonra birlikte bir şeyler yapacağımıza söz verirsen neden olmasın Chuuya!"

bunlar sadece bir oyun Chuuya, bunlar sadece bir kandırmaca, bunlar sadece iddiayı ve kızı kapmak için yapılan şeyler Chuuya, inanma ona Chuuya.

"T-TAMAM LANET OLASI TAMAM İNDİR ARTIK BENİ YARIŞMA BAŞLAYACAK."

"okey~~"

Chuuya ayaklarını yere değdirdiğinde yarışmanın başladığına dair anons da yapılmıştı.

herkes çabucak işlere koyulmuştu.

Chuuya, Atsushi ile kekleri hâlletmeye başlamıştı.

Dazai, Fyodor'un masasına birkaç tane daha fıstık fırlatıp Gogol'ün burnuna fıstık kaçmasına sebep olmuştu. Şansa bak, Gogol'ün de Chuuya gibi fıstığa alerjisi varmış, burnu şişmeye başlayınca Fyodor sevdiğine kıyamayıp hızlıca yarışmadan ayrılmıştı.

Akutagawa ise siyah pasta süslerini yapıp, kaplama işleri için malzemeleri hazırlıyordu. bolca kırmızı ve siyah süs vardı. tabii bunların desenleri genellikle 'geber', 'ölüm' ve 'aşk' temalıydı. aşk işi Atsushi'den çıkmıştı, kabul.

yarışma bitimine 20 dakika kala Dazai ve Chuuya, Aku'nun yaptığı süsleri yerleştiriyordu, birlikte. ikisinin de sesi çıkmıyordu. Atsushi ve Aku da arkada, eksik bir şeyin olup olmadığını kontrol ediyordu.

en sonunda da yarışma bitmişti.

yaptıkları pasta frambuazlı, çikolatalı ve muzlu, siyah kaplama ve kırmızı güllü 'gebermeye ne dersin' başlıklı bir pasta olmuştu.

yüzlerinden gurur akıyordu.

tabii Dazai'ın yüzünde krema kalmıştı. bunu fark eden kızıl, klasik bir klişe olan kremayı parmağıyla yanağından almaya çalışacaktı. ama boyu kısaydı. onu fark eden Dazai, eğilip almasına yardımcı olmuştu gülümseyerek.

Chuuya da hafif kızarmış suratıyla kremayı yanağından almış, yemişti. yüzüne tükürmesi de bir olmuştu.

"BU KREMANIN TADI NEDEN SEBZE ÇORBASI GİBİ!?"

Dazai, şaşkınca ona bakmıştı.

"bana sebze çorbası aromalı krema al demişti Atsushi."

"hayır....hayır Dazai-san... sana sebze çorbasıyla krema al demiştim... Dazai-san... lütfen yan taraftaki çıkıp kapısından dışarı çıkın, ve lütfen koşabilidiğiniz kadar hızlı koşun... yoksa sizi yakalayacağım..."

yo, n'abersiniz?

kitap düşündüğümden daha çok okundu, teşekkür edeyim dedim.

yorumlarınıza bayılıyorum, gerçekten her yoruma cevap vermiyor olsam da hepsini okuyup ayrı ayrı mutlu oluyorum.

1K konuşması galiba bu

benim için bir ilk LSÖQĞSMSŞDL

neyse, uzun bir bölümü size armağan ediyorum bugünlük.

kendinize iyi bakın, soukoku ile kalın mucks