17

1.2K 124 146
                                    

Chuuya açtı. Chuuya kurtları bile yiyecek, ayıların köşe bucak kaçacağı bir açlığa sâhipti şu an. Gözlerini bir saniye bile önündeki küçük oğlanın dondurmasından ayırmıyordu.

Öte yandan yanındaki Akutagawa, bu duruma alışkındı. Ancak tribinin verdiği yetkiye dayanarak onu takmıyordu.

Dondurmaya ağzının suyu akarak bakan Chuuya, ona öyle baksaydı anında ona bir kemik atardı, ama bakmıyordu işte. Burnunu kıvırarak diğer tarafa döndü Akutagawa.

"Dazai-san... Chuuya-san bence biraz... iyi değil? Akutagawa da tripli olduğu için ona yardım etmiyor, biz mi baksak bir?"

"Aaaaaaatsushi-kun! Vahşi bir hayvan avını izlerken rahatsız edilmemelidir. Hiç mi belgesel izlemedin sen!? Onu rahat bırak."

"Ama Dazai-san.. Otel görevlileri bizi atacak gibi bakıyor."

Cidden öyle bakıyorlardı. Hatta birkaç görevli Chuuya saldırırsa diye arkada bekliyor, ki bunlar iri yapılı böyle her santimlerinde 40 kilo kasa sâhip adamlardı, kızıl kafalı ise onların önünde bebek gibi duruyordu 1.60 boyuyla.

"Ihm... O zaman tut şunu Atsushi-kun. Gizli depomu açma vâkti geldi."

Dazai, bavulunu Atsushi'nin kucağında tuttuğu poşetlerinin üstüne koymuştu, çocuğun omurgasını kırmasına neden olacaktı az kalsın. Ama Akutagawa ve onun seksi fantezileri sâyesinde Atsushi bu tarz güç gerektiren olaylara alışmıştı. Bir de siz onu temizlik odasında görün hele.

"Dazai-san, bu ne böyle?"

Kahveli, paltosunun gizli köşesinden çıkardığı paketi sevinç içinde çıkarmıştı.

"Pisiküvet Atsushi-kun. O kadar mı cahilsin yâhu? Neyse. İzle şimdi."

Dazai korkunç manzaraya, salyası akan kızıl bir cücenin dondurmasında külahını yemeye geçmiş çocuğa saldırma anı, korkuyla bakmıştı. İçinden bir dua okuyup kıçını Fukuzawa hocasına emanet etti.

Ve şimdi ise sırada büyük hamleyi yapmak vardı.

Paketi salladı yavaşça.

Kızıl cücenin isminin dudakları arasından dökülmesi bitmeden, elindeki paketi tutan parmaklarında keskin bir acı hissetmişti Dazai. Gerçi aynısı, beli ve minnoş poposu için de geçerliydi.

Chuuya hızla koşayım derken onun üstüne düşmüş, pisiküvet paketinin hepsini de ağzına alarak kahveli puştun parmaklarını da üstüne ısırmıştı.

Şu an onun zevkine diyecek yoktu açıkçası.

Parmaklarını zorla kurtarmayı başarmış Dazai, kulaklarının duyduğu gurultu sesleri ile gözlerini büyütmüştü. Kafasını kaldırdı yavaşça.

Chuuya hâlâ çocuğa bakıyordu, çocuk da bu sefer ona bakmaya başlamıştı...

comedy [soukoku]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin