comedy [soukoku]

twelve

"okulumuzdaki pasta yarışmasına katılmak isteyenler bir an önce kayıtlarını yaptırsınlar lütfen."

Chuuya kantinde tek başına otururken duyduğu sözlerle dikkat kesilivermişti. yemek yapmayı seven özgür ruhu buna hemen katılmak istiyordu. kaydını yaptırmak için hızlıca okul başkanının yanına ilerledi.

"tek bir grup için neden illâ dört kişi olmamız gerekiyor? hayır yani, ben o iki kişi yerine de iş yapacak kadar becerikli biriyim. ne saçma iş bunlar."

kızıl kafa, sinir olduğu ve iki gün önce onun yüzünden hastanelik olduğunu hatırladığı kahvelinin sesini duyunca yumruklarını, dişlerini sıkmadan edemedi.

"hay sıçtığımın lağım faresi... her yerde çıkıyor karşıma."

"AAAAAA BAHÇE CÜCESİ DE BURADAYMIŞ."

"selam Chuuya-san."

"selam Atsushi, nasılsın?"

"hey hey, görmezden gelmeyin beni. şşşşşşht."

"iyiyim Chuuya-san. pasta yarışmasına katılacaktık da, iki kişi eksiğiz. bizimle katılmak ister misin?"

Dazai daha fazla bu ikilinin onu takmadan konuşmasına izin vermeyerek, ağzını açmış kızılın dibine girip dudaklarını elleriyle kapatmıştı.

"Ataushi-kun. senden hiç böyle şeyler bekle-Ah ISIRMASANA ÖYLE ETİM KOPTU."

zafer gülümsemesi ile bakan bir Chuuya, ah kalbim.

"tabiî ki de katılırım, senin gibi şirin veletleri kırmam. kalan kişiyi kim olarak bulacaksınız peki?"

"HEY BENİ TAKIN."

"benim bir fikrim var, o bize yarışma günü katılır."

Chuuya kaşlarını çatmıştı. bir tahmini vardı ama onun olmamasını istediğini söyleyemezdi. hâlâ dikkatlerini çekmeye çalışan kahveliye döndü.

"şu çeneni bir kere kapa da, işe yara. yarışma boyunca aramız iyi olsun, uğraşma benimle. anladın mı?"

Dazai dibine tekrardan girmişti. sonunda dikkate alındığına sevinmişti.

"senin gibi biriyle uğraşmamak.... kabalık olur."

"bak, sadece sevdiğim şeyi yapmak istiyorum. bok etme bir şeyi de."

dibine giren kahveliyi alnından itmeye başladı, ama mıhlanmış gibi duruyor, hareket etmiyordu bu.

"ayıp ediyorsun be güzelim, benim bir şeyi bok ettiğim görüldü mü hiç?"

"her zaman."

yandan atsushi dedi, chuuya ile aynı anda.

arkadan gelen Shimizu'yu kimse fark etmemişti o an tabii. ama o da bir her zaman patlatıverdi.

"aaaaa, Shimizu... hayatım... burada mıydın sen de?"

"ah şey evet, Chuuya'yı görünce merak ettim, mâlum, birileri yüzünden dün hastanelik oldu."

alagavat sadece omuz silkmek ile yetinmişti. Shimizu ağzına bir tane çakmamak için kendini zor tutmuştu.

"umarım ona bir özür borçlu olduğunu biliyorsundur, Kahveli. hatta, iddiaya giridiğinizi duydum benim hakkımda. her ne kadar bu beni sinir etmiş olsa da, size şöyle bir seçenek sunuyorum."

biri kızıl, diğeri kahveli iki aslan dikeltmişti kulaklarını. gerçi ikisi de hafif utanıyordu, ama bunu deşmeyelim şimdilik.

"birbiriniz ile iyi geçinene kadar ikinizin de tekliflerinizi değerlendirmeyeceğim."

ve Shimizu, best girl of the year, son noktayı koymuştu.

fuck u dazay, muah