18 𝔅𝔬𝔩𝔲𝔪✨

667 135 6
                                    

Havlunun düştüğüne mi yanayım yoksa bay Min'nin kucağına çıplak şekilde düştüğümemi "Bay Min kapatın gözlerinizi bakmayın sakın!" Nasıl bağırdığımın ben bile farkında değildim. Bay Min gözlerini kapattı kapatır kapatmaz ayağa kalkıp hemen bornozu üzerime geçirdim "bakmayın sakın bay Min"

"Bakmıyorum Miran hızlı ol!" "Tamam bay Min" dememle gözlerini açtı. Adam tamam dememi bekliyormuş resmen bay Min ayağa kalkıp önceden hazırladığı kıyafetleri alıp banyoya ilerledi.

"MiRan vücudun baya iyimiş" sinsi sırıtış takındı yüzüne hemen banyoya girdi. Yanaklarımın kızardığını fark etmemek mümkün değil "yok böyle olmaz yaşanmamış gibi davransam daha iyi yoksa ben dayanamam" sesli sesli söylenerek üzerimi değiştirdim.

 Yanaklarımın kızardığını fark etmemek mümkün değil "yok böyle olmaz yaşanmamış gibi davransam daha iyi yoksa ben dayanamam" sesli sesli söylenerek üzerimi değiştirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başkaları için klas olabilir ama benim rahat ettiğim bir tarz. Bay Min sonunda banyodan çıkabildi. Resmen adam ateş ediyor. Sadece pantolonunu giymiş üst bölgesi çıplaktı ve o bana hiç aldırış etmeden saçlarını kurulmaya devam ediyor.

"Bakmaya devam mı edeceksin MiRan" sırıttı ve devam etti "ben öyle yapmamıştım ama" hemen arkamı döndüm "off bay Min ben bakmıyordum!" "Evet bakmıyordun MiRan röntgenliyordun resmen"

Hızla arkamı döndüğümde ne zaman tamamen giyindiğinden bile haberim yoktu. Tam ağzımı açacaktım ki "hazırsan çıkalım" bende fazla uzatmadan peşine düştüm. Uzatmaya gerek yoktu uzatsam benim aleyhime işleyecekti.
                              ~~~~~~~

Sonunda toplantı salonuna gelebildik.
"Bay Min bu ne toplantısı acaba?" "MiRan Jimin'den başka ortağımız vardı o ortaklığını başka birine devretmiş bugün aslında yeni ortağımızla tanışacağız" anladım anlamında kafamı salladım.

Yarım saat daha bekledikten sonra kapı açıldı içeriye tanımadığım insanlar girmeye başladı. Gerçi tanısam neye yarar hepsi ukala. Bay Min ayağa kalktı o kalkınca bende otomatik kalkmak zorunda kaldım ve kapıdan son bir kişi girdi.

"Soobin!" "MiRan!" İkimizde şaşkın gözlerle bir bir birimize bakmaya başladık "şaka yapıyorsun" yavaş adımlarla yanıma gelip kollarını boynuma sardı.

"Seni çok özledim" bende parmaklarımı onun sırtına çıkardım kısık sesle "bende seni çok özledim" bay Min öksürmeye başladı. "İşiniz bittiyse oturalım lütfen" herkes oturduktan sonra bay Min bize döndü

"Siz tanışıyor sunuz galiba?" "Evet MiRan benim eski komşum" bende devam ettim "ve de en yakın arkadaşı" sırıtmaya başladı "evet arkadaşım" bir birimize gülümsedik.

Anlamadığım iş konuşmasındalar. Onlar konuşurken sadece dinler gibi yapıyordum. Bay Min ayağa kalktı ve Soobin'e elini uzattı "anlaştık o zaman" Soobin samimi bir gülüş takındı suratına ve bay Min'in elini sıktı.

"Anlaştık, bunda en büyük pay MiRan'ın" demesiyle afalladım. Bay Min kızgın gözlerle bize bakmaya başladı. Ben bile ürktüm. Soobin bana döndü "kaç gün daha burdasın" bay Min'e döndüm "yarın dönüyoruz dedi"

"İyi o zaman iznin olursa MiRan'ı bir günlüğüne alıyorum. Hemen lafa atladım "zaten işim yok gidelim Soobin ama ilk önce otele uğrayalım üzerimi değiştireceğim" ellerimi kollarına sardım "iyi günler Bay Min"

  

My Ego BossHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin