SİLİNMEYEN İZLER

10 0 0
                                    

Bi Sonraki Hayatımda Gel - bu şarkı benim için biraz farklı. Bu bölüm de öyle..
"Bazı izleri silmeye çalışmak yorar, sakince geçip gitmesini bekleyin." 🖤

Gördüklerim karşısında şoka uğramıştım. O Eren bu Erendi. Gerçekten de oydu. Fotoğraflar arasında parmağımı hızlıca kaydırıyordum. Eren tüm açıklığıyla ordaydı işte. Tam olarak nedenini anlamadım ama ellerim buz kesmişti.Bunu hissediyordum.
-İyi misin Büşra dedi Ceyda.
İyi miydim, değildim bu kesindi. Eren? Eren benim için ne ifade ediyordu da bu kadar kendimden geçmiştim. Az önce geçirdiğim istemsiz şoktan ötürü kendimi suçlamaya başladım. Sanki Eren bana bir söz vermişti de tutmamıştı gibi hissediyordum. Tamamen saçmalıyorum şu an... Peki ya o gün kursta Selma'ya olan flörtöz tavrı da neydi? Arkadaşça mıydı? Ben mi yanlış hissetmiştim? Belki de iki üç kızı birden idare eden bir yapısı vardı.
Yani.. Karaktersiz..
..
Kafamda bu düşüncelerle boğuşurken hala Ceyda'nın odasında olduğumu farketmiştim.Ceyda telefonu elinden bırakmış, solgunluğu yeni yeni geçen yüzüme bakıyordu.
-Kusura Bakma Ceyda, başım döndü bir anda deyiverdim. Ereni ona anlatamazdım. Hem anlatsam ne diyecektim ki en iyisi hiç karışmamaktı.
-Ceyda benim eve gitmem lazım görüşürüz sonra. dedim.
-Görüşürüz dedi belirli belirsiz. Arkamda şaşkın birini bıraktığımın farkındaydım. Ama önce kafamı toparlamam gerekiyordu. Hemen eve geçtim.
..
Dolaptan soğuk bir su aldım önce. Biraz ferahlayınca odama geçtim. Sakinlemiştim. Zaten az önceki hareketlerim şu an aşırı manasız geliyordu. Eren kimdi abi? Kereme karşı suçluluk hissediyordum. Platoniktim, belki benim duygularımdan haberi bile yoktu. Benim bu platonikliği bir an önce bitirmem gerekiyordu. Keremin karşısına çıkıp söylesem mi ki tüm hissettiklerimi. En azından kafamdaki bu belirsizlikten kurtulmuş olurdum. Arkadaş olarak konuşuyorduk ama o kadar fazlası yoktu..
...
Rüyayı aradım hemen. Hissettiklerimin tamamını anlattım, Eren'den bahsettim.
..
-Kanka sana bi şey sorabilir miyim!? dedi
-Sor tabi dedim.
-Sen bu Eren'den gerçekten hoşlanmış olabilir misin? dedi.
-Kanka Kereme üç aydır platoniğim ben ne alaka?
-Kerem sana tek bir adım bile atmadı kanka. Artık buna son vermenin vakti gelmedi mi? dedi.
-Geldi kanka geldi de tutup itiraf mı edeyim?
-Bitir işte kafanda abi.
-Öf bilmiyorum Rüya.
-Neyse, haftayaki yaza veda partisine hazır mısın?
-Aaa o vardı değil mi? Nasıl da unutmuştum.
-Benim şimdi kapatmam lazım Büşra. Öpüyorum.
-Ben dee
..

Keremle aramızdaki şeyin artık netleşmesini istiyordum. Onunlayken hissettiğim bu duygunun tek taraflı olmadığını içten içe hissediyordum. Ama Kerem'de bunu kabul edip bana adım atabilecek cesaret yoktu.Belki de o kadar sevmiyordu. Sadece etkileniyordu benden..
..

..

Parti günü gelmişti. Altın sarısı ve pembenin bir arada kullanıldığı uzun elbisem, binbir zorlukla tutturduğum topuzumdan arada çıkan perçemim, pastel tonlarında sürdüğüm ruj ve bugüne özel göz altlarıma sürdüğüm hafif pembe kalemle hazırdım.
Bu ben miydim? Haaha böyle klişe sorulara hiç de gerek yoktu. Partide nasıl olunması gerekiyorsa öyleydim işte. Herkes kadar özenmiş, herkes kadar güzel. Ne eksik ne fazlaydım.Sıradan mıydım peki? Onu gecenin ilerleyen saatleri gösterecekti.. :))

...
Parti yerine vardığımda sınıf arkadaşlarımla karşılaştım. Hepimiz yaz tatilinin fazlaca uzun sürdüğünün farkındaydık ve birbirimizi özlemiştik. Kerem de ordaydı. Fazla konuşmuyordu ama masada ilginin yüzde yetmişi ona aitti. Ah bu kızlar...

"Ee Kerem, nasıl gidiyor tatil"
"Kerem yeni birilerini bulmuşsun sanırım."
"Haftaya yazlığımda parti var sende gelsene".. Ve daha bir sürü boş konuşmalar. Dayanamayıp oturduğum yerden kalktım.Etraftaki tüm sesler kesilmiş herkes odağını bana yöneltmişti. Kerem de bana bakıyordu.
..
-Ee kusura bakmayın ben bir arkadaşıma bakicam. dedim. Bulunduğum yerden hızlıca kalkmaya çalışıyordum ki ayağım takıldı. Ayağımdaki topuklulularla düşmek üzereydim...
O sırada bir elin belimi sıkıca kavradığını hissettim. Beni tutan kişi Kerem'di. Gözlerimiz bir kez daha buluşmuştu. Tenim buz kesmişti. Yanaklarım ateş gibi yanıyordu. Biliyordum, şu an onlarca kişi bizim küçük romantik showumuzu izliyordu. Kimi keyifle, romantik komedi izler gibi, kimiyse kıskanç bakışlarıyla. Çok geçmeden kendime geldim.
-Sağol dedim belirli belirsiz. Bulunduğum yeri öylece terkettim.
..
..
Çıkışa doğru giderken Rüya'yı gördüm.
-Kızım sen nerede kaldınAllah aşkına ya?
-İşlerim vardı biraz dedi. Sesi soluk geliyordu. Gözlerime bakıp saniyesinde çekiyordu. Bir şeylerin ters gittiğini zaten anlamıştım.
-Rüya bana doğruyu söyle. Neredeydin?
-Büşra dedi..
.. - Büşra
..
-Seni dinliyorum. Hadi anlat bana bebeğim. dedim. Endişeli ve korkmuş gözüküyordu.
-Bizim geçen gittiğimiz atölye vardı ya hani. Pastacılık?
-Evet ne olmuş o atölyeye?
-Büşra atölye sahibi adam ile babamın çalıştığı yerin eski patronu arkadaşlar. Tanıyordum yani. dedi.

İKİ TAKSİM - İki Ayrı Taksim, Birbirine ÇıkanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin