Model - Mey 💖
"Kamaşıyor gözlerim bebeğim, öyle gülmek olur mu gözünü seveyim.."O sırada ona bakmak için gelmekte olan Eren'le çarpıştılar..
-Aaah dikkat etsene ya!Kafasını kaldırdığında gördüğü yüz onu tekrar sessizliğe itmişti. Eren karşısındaydı yine. Şu an onunla hiçbir şey yaşamamışçasına yabancı olmak istiyordu. Keşke hiç karşılaşmasak diye geçiriyordu içinden. Ancak kendini ondan bir türlü çekemiyordu. İstese o an karşısında duran bu yakışıklı adamın gözlerine bakmak yerine afedersinler denildikten sonra ayrılabilirdi. Ancak bunu yapmıyordu. Eren için de aynı şry söz konusuydu. İlk tartıştıkları gün akıllarına geldi ikisinin de..
...
Büşra kurstan bir arkadaşıyla beraber tuvalete gitmişti yine. Çıkışta iki gün önce tanışmış olduğu bu yakışıklı çocuk, Büşra'nın yanındaki kızın ayağına basmıştı..
..
-Aahh ne yapıyorsun ya!
-Abartma dedi Eren umursamaz bir tavırla.
-Canım acıdı dedi kız.
Eren birşey söylemeden arkasını döndü sonra. Büşra Eren'in yaptığı bu harekete çok sinirlenmişti.Özür dilemek neden bu kadar zordu anlamış değildi. Hatalı olan hatasını kabul etmeliydi. Böyle davranışlar Büşra'ya göre tamamen çocukçaydı. Arkasını dönüp uzaklaşmakta olan adama yetişti. Kalın topuklu ayakkabasıyla Eren'in ayakkabısına bastı arkadan.
-Ahhh dedi Eren. Arkasını döndü. Büşrayı gördü. Büşra Eren'in bir şey söylemesine fırsat vermedi.
-Abartma dedi. Bu sırada bıyık altından gülüyordu.Az önce yaptığının yanlış olduğunu anlamasını umuyordu.
Eren hiçbir şey söyleyemedi. Bozulduğu belliydi. Büşra'nın yanındaki kıza döndü sonra.Az önce ayağına bastığı için özür diledi ve ordan ayrıldı.
...
Bu anıyı gözlerinin önüne getirdi ikisi de. Gülümsemelerine engel olamadılar. Bu sırada Eren, Büşra'nın önüne gelen saçlarına dokundu. Büşra saçlarında elleri gezinen bu adamın elini çekebilirdi, çekmedi. İçini bir ürperti almıştı. Eren'in gözlerine bakamadı. Bu sırada Eren Büşranın çenesini kaldırarak kendine doğru bakmasını sağladı. Gözleri bir kez daha buluşmuştu. Aralarında sessiz, sözsüz bir anlaşma var gibiydi. Birbirlerine hislerinden hiç bahsetmemişlerdi ancak ikisi de aralarındaki çekimin farkındaydı. Bir araya gelseler yasak olacaklardı. Bunun Selma ile ilgisi yoktu. Eren Büşra ile ilk tanıştığı günden beri bunu hissediyordu. Önlerinde görülmez, ama güçlü bir engel var gibiydi. Bu engel Büşra'yı ona hiçbir zaman tam manasıyla vermemişti. En yakın oldukları zamanda bile Büşra kendini bir nedenden dolayı hep geri çekiyordu. Fiziksel bir temas olmasından ziyade bu hissettikleri duygu bazındaydı. Küçük kulubede yalnız kaldıklarında Büşra'nın deli gibi korktuğunu titreyen sesinden hissetmek hiç zor değildi. Ama o sanki hiç ürkmemişçesine cesur bir tavırla Eren'in yanında durmuş yaralarını sarmıştı. Üşüdüğünü söylerkenki ürkek halleri geldi aklına. Üstüne örttüğü şalı geldi sonra. O şalı tekrar aldığında, duyduğu o muhteşem koku geldi burnuna tekrar.Şu an karşısında duran kadına baktı sonra. Acaba kaç tane sevgilisi olmuştu bu güne kadar, onun hissettiği bu kokuyu diğerleri de çekmiş miydi içlerine? Şu an hissettiği tarifi imkansız hissi, karşısında duran bu badem gözlere bakarken duyduğu heyecanı, yutkunmayı becerememesini, sanki şu an tüm dünyada iki kişilermiş gibi hissetmesini engelleyemiyordu. Büşra'nın giydiği beyaz ceketin kollarından gelen fermuar sesleri geldi kulağına. Boynuna kondurduğu narin kolyesine ilişti gözleri. Biraz daha yakınlaşmaktan kendini alamadı. Artık Büşra'nın da nefes alıp verişlerini duyabiliyordu. Eren daha önceki ilişkilerinde hiç bu kadar heyecanlı ve deneyimsiz hissetmemişti. Onca kadın tanımıştı, ama bu kız resmen onun ayarlarını bozuyor, Eren'in tüm ezberlerini cahil bırakıyordu. Nefesleri birbirine karışmıştı. O sırada ani bir hareketle göğsünde Büşranın elini hissetti Eren. Onu itmeye çalışıyordu. Bu sırada Eren fırsat vermedi. İkisi de verdiği tüm sözleri unutmuş, onları alıp götüren bu kısacık anın büyüsüne teslim olmuşlardı. Onu itmeye çalışan eli hızlı bir hareketle kendine doğru çekti. Büşra'yı belinden tutuyordu. İyice yakınlaştılar. Gözleriyle sessiz, sözsüz ama bir çok şey söyleyen bir konuşmanın içine girdiler.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ TAKSİM - İki Ayrı Taksim, Birbirine Çıkan
General FictionGerçekte siyah beyaz yoktur. Onlar hep masaldadırlar. Bizler griyiz. İki renkten hangisi ağır geliyorsa o oranda griyiz hepimiz. Hiç mi başka renk yok? Var tabi hatta hayat hiçbirimizi atlamaz dağıtırken. Püskürtür pembeye bulanan fırçasını üzerim...