Seni Kimler Aldı - Sezen Aksu 🖤
İlk gün olmasına bakmadan yoğun bir ders programında bulmuştuk kendimizi. Dersler işlendi. Yarın görüşmek üzere vedalaştık. Çıkışa doğru yürürken aklıma her seferinde bir bahane bulup nasıl da otoparka doğru gittiğim geldi. Keremle bir kez daha göz göze gelmek için uzattığım yollar geldi sonra. O da buraya gidiyor diye haftasonları uğradığım kafeler. Fazlasında gözüm yoktu. Tek bir bakışı bana yeterdi. Sonra yine hiçbir şey yokmuş gibi hayatıma devam ederdim. Hahaaha eski Büşra tam olarak böyleydi. Ona göre kimse bilmiyordu ama çok yakışıklı bir prens ondan hoşlanıyordu. İlerisi diye bir kelimesi yoktu bu duyguların.Anda yaşanıyor, anda heyecanlandırıyordu o kadar. Sonrasıysa umutsuz bir bekleyiş. Tekrar bakar da... Ne olurdu bakarsa bilmiyorum o zamanlar çok fazla anlam yüklüyordum böyle şeylere. Bilirsiniz aynı şarkıyı dinledik kesin aşık, aynı anda konuştuk kesin aşık, aynı dünyada yaşıyoruz kesin aşık zırvaları işte..
..
Şimdi aynı otoparkın önünden ardıma bakmadan geçiyordum. Arkamda kimi bıraktığımı umursamıyordum.Çünkü neden önemli olsundu ki?..
...
Eve vardığımda annem yine Nevin teyzeyle konuşuyordu.
-Allah Allah neden böyle ki Nevin dedi annem.
Nevin teyzenin söylediklerini duymuyordum.
-Geçici bir hevestir belki çok sıkma canını.
..
-İşte bu yüzden Büşraya uzak kalmasını söylerim hep bu işlerden. Okusunlar kariyer yapsınlar sonra bakarlar.
(Ahahaha konu belliydi. Ceydanın görüştüğü birinden bahsediliyordu. Canını sıkmış olmalıydı. Annem de benim platonik olarak çeltiğim acılardan haberi yok tabi gururlanarak anlatıyordu. Büşranın öyle şeylerle işi olmazmış. Niye olmasın abi niye? Benim neyim eksik diğer kızlardan? Ben de güzel sayılabilecek, muhabbeti kötü olmayan biriyim yani. Hem aşık olmak neden bir eksiklik bir hata sayılırdı ki?. Yani anneme göre bu böyleydi. Birine aşıksan güçsüz olurdun. Annemle babamın evliliği zamanla karşılıklı saygı ve sevgiye dönüşen mantık evliliğiydi. Annem güçlü bir kadındı ve duygusallığı önünde hep bir engel olarak görürdü. Beni korumaya çalışmasının nedeninin de gayet tabi farkındaydım. Bu yüzden çizdiği sınırlar ve koyduğu yasaklarla bu zamana kadar bir sorunum olmamıştı. İstediğim yerde istediğim arkadaşlarımla buluşabiliyordum. Özgürdüm yani.)
..
-Ceyda kızım ağlama! Büşra ile yanına gelelim mi ister misin? (Ceyda şartilemeyi vs sevse de eve geldiğinde hep yalnızdı.İnsanlarla yüzeysel ilişkileri vardı. Annesi Nevin Teyze eşinden boşandıktan sonra daha da bir içine kapanmıştı.Akşama kakadar partileyip sabaha kadar evde sebepsiz ağlardı.Hayatın onu boğduğunu söylerdi sürekli. Bu süreçlerde hep yanonda olmaya çalışırdım. Çalışırdık. Biraz kendine gelince arabesk ağlamalı müzikler açardı. Yüksel sesle söylerdi onları arada ben de eşlik ederdim. Sanırım yine o kriz anlarından birinde olmalıydı. Ceydadan pek hoşlanmasam da ona karşı hassastım. Kötü olmasını asla istemezdim.
-Biz Büşrayla geliyoruz canım tamam mı. Hiçbir erkek için ağlama sakın başkasını seven biri için asla dedi annem.
Bir dakika ya. Ceydanın ağladığı bu çocuk yoksa.. Eren miydi? Ceydayı terk mi etmişti. Kimin için? Yoksa.. Yoksa ben olabilir miydim?Yüzüme hafif bir gülümseme gelmişti. Sonra bu hissettiğimden dolayı çok suçlu hissettim. Benim için olabilir miydi ki?Erenle Ben olur muyduk ki? Düşüncelerim yine depar atmış gidiyorlardı.Az daha engel olmasam şu an Erenle düğünümüz için gelinlik seçiyordum. Kendime geldim. Ceyda şu an ağlıyordu ve sebebi Erendi. Bu konuda yapmam gerekeni yapmalıydım. Hayır sadece yapmam gerekeni değil üzgün de hissetmeliydim, pişman da hissetmeliydim, suçluluk da duymalıydım. Bunlar benim Ceydaya karşı olan vazifelerimdi...
Annemin seslenişiyle bulunduğum ortama döndüm. Anahtarı alıp çıktık.Annem yolda zaten bildiğim detaylardan bahsediyordu.-Büşraaa çocuğun başka bir sevdiği varmış sanırık kızım.Eren miymiş neymiş. Ceydanın morali çok bozuk. Lütfen onunla laf dalaşına girme. Teselli etmeye gidiyoruz.. dedi.
Ahahahaha böyle bir durumda kargaşa çıkarmak isteyeceğim en son şeydi zaten.Tek endişem bu durumu saklayamamak olurdu. Ya da söylese miydim Ceydaya. Öff abi ne diyecektim ki, sana değil bana aşık, biz beraber birsürü olay yaşadık vs mi diyecektim sanki ahahah. Saçma sapan düşüncelerimden kurtulup gerçek dünyaya döndüm.
Erenle Selma çıkıyorlardı. Eren aynı zamanda Ceydayla da bir şeyler yaşıyordu. Ereni içten içe suçluyordum. Onun bir ilişkisi zaten varken neden biz o geceyi birlikte geçirmiştik ki, sanki o anı zorunlu yaşamamış gibi onu suçlamaktan kendimi alamıyorum

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ TAKSİM - İki Ayrı Taksim, Birbirine Çıkan
Fiction généraleGerçekte siyah beyaz yoktur. Onlar hep masaldadırlar. Bizler griyiz. İki renkten hangisi ağır geliyorsa o oranda griyiz hepimiz. Hiç mi başka renk yok? Var tabi hatta hayat hiçbirimizi atlamaz dağıtırken. Püskürtür pembeye bulanan fırçasını üzerim...