Let me Down Slowly - Alec Benjamin 🖤
"Bir bakmışsın kurtulmuşsun, bir bakmışsın sana rağmen yaşattığın duygular terketmiş yerlerini. Kurtulduğunu sanmışsın, yeni gelenlere el sallerken.."
..Gün ışıyalı biraz olmuştu. Klubenin kırık tahtalarından içeri süzülen ışık kapalı gözlerimden içeri girmeye çalışıyordu.Neden bilmiyordum sıcak hissediyordum. Ellerimi güneşe doğru birleştirip gerindim . Ne kadar da yorulmuşum dün hala sersemliğini hissediyordum. Gözümün tekini açmadan yanıma baktım sonra. Eren dün yattığı yerde yoktu. Endişelendim ilk başta. Gözlerimi çevirdiğimde bulunduğumuz yere ateş yakılmış olduğunu gördüm. Hala yanıyordu. O sırada kapı gıcırdadı. İçeri gelen Erendi.
-Kalktın mı uykucu? dedi gülerek.Onayladım onu gülümseyerek.
-Sen iyi misin peki? Nasıl hissediyorsun? dedim.
-İyiyim ya sıyırmış zaten. Dinlenince geçti dedi.
-Ne zamandır ayaktasın sen. Ateşi ne zaman yaktın?
-Uyandım gece bir ara. Uyurken hafif titriyordun ben de odun buldum dışarıda biraz. Yaktım işte dedi.
-Teşekkür ederim dedim gözlerine bakarak.
-Rica ederim dedi.
..
-Gitmemiz lazım. Arabayı kullanabilecek misin? dedim.
-Kullanırım tabi dedi. Oturduğum yerden doğruldum.Mutfağa geçip elimi yüzümğ yıkadım.
-Çıkalım mı? dedim.
-Çıkalım.
Arabaya geçtik. Taşlı topraklı yolu geçtik ilk. Sonra düz bir yola girdik. Yol tenhaydı. Yolun bitine yakın sağ sinyal verdi direksiyonu kırmaya çalıştı.
-Aaahhh diye inledi.
-Ne olduu. Tekrar döndürmeye çalıştı direksiyonu. Zorladı, yine olmadı. Dünkü yara omzunu harkeet ettirmesine izin vermiyordu. Başarısızlığa uğrayan bir çocuk gibi sinirlendi önce.Eliyle direksiyona vurdu.
Sonra bana döndü. Onu izliyordum. Kıkırdadığımı gördü.
-Gülmee dedi. Gülmeye devam ediyordum. O da gülmeye başladı sonra.
-Hay Allahım ya dedi. Gülüştük.
-Ben geçiyim mi? Gözümle direksiyonu işaret ediyordum.
-Geç bari dedi poflayarak. Yerleri değiştirdik. Arabayı geri aldım biraz. Sonra sağa çevirdim direksiyonu gidiş yoluna dönmüştük. Aynadan onu kontrol ediyordum arada sırada. Yorgun gözüküyordu. Göz göze gelince gülümsedi.
-Sen de baya iyimişisn şöfor hanım dedi.
-Ne sandınız dedim gülerek. Babamla araba pratiği yapardık hep. O yüzden deneyimliydim.
Aklıma telefonlarımızın olmadığı ve annemin beni aramaktan sinir krizi geçirebileceği geldi. Çok fazla endişelenmiş olmalılardı.
-Erenn
-Efendim dedi.
-Telefonlarımızın şarjı yok. Kablom var yanımda benim. Arkadan çantamı verir misin takalım şuraya dedim arabanın şarj yerini gösterirken.
-Alright dedi. Omzuna dikkat ederek arka koltuktaki çantama uzandı.
-Küçük gözünü açar mısın? dedim. Güldü.
-Tamam açalım. "Vızzzzt".
-Al bakalım dedi. Kabloyu telefonuma taktıktan sonra şarj etmeye başladık.
-Annemler meraktan ölmüştür dedim.
-Haha dedi. Merak eden bir ailenin olması ne güzel dedi. Gözleri uzaklara dalmıştı.Anlaşılan ailesiyle arası çok iyi değildi. Uzatmak istemedim. Ama durumunu umursuyordum.
-Seninkiler niye merak etmezler? dedim. Acı bir tebessüm etti. Biraz sustuktan sonra konuşmaya başladı.
-Bilmem, kendi hallerinde onlar kocasıyla dedi..
Babam olsaydı merak ederdi.. Ama yok diye ekledi. Yutkunmuştu.
-Babana.. Ne oldu? dedim. Sormaya çekiniyordum.
-Öldü. Dedi. Cevap netti. Tek bir kelimenin tesirinin nasıl bu kadar büyük olduğuna şaşırmıştım. Tek bir kelime, her şeyi anlatıyordu ve duyanı da söyleyeni de matem havasına sokuyordu aniden. Bu kelimeyi sevmiyordum. Arabayı yavaşlatarak durdurdum. Yan koltukta oturan adamın gözlerine baktım. Çocuk Eren geri gelmişti sanki. Ela gözleri dolu dolu olmuş bana bakıyorlardı. Elini tuttum. Bir süre bırakmadım.
-Yaa böyle işte.Hakkın rahmeti mevzuları dedi gülerek. Neşelenmeye çalışıyordu.
-Bu kadar takmazdım aslında da dün baya zordu duygusaldık falan ya dedi gülerek.
-Ahhaha duygusaldık evet dedim. Yola devam ettik.
-Telefona bir bakar mısın Eren? Dolmuş mu şarj?
..
-Açılmış dedi. Oww 25 arama diye ekledi. Telefonu elinden aldım. Annemleri aradım.
-Alo anne?
-Büşra!! Kızım Büşra iyi misin?
-İyiyim anne merak etme. Ben iyiyim anne de.. Rüya, rüya kaçırıldı dedim.
-Biliyorum. Polisleri arayınca öğrendik babanla dedi. Bildiklerini bilniyordum. Şaşırdım.
-Sen neden gelmedin polislerle birlikte? Telefonunu neden kapadın? Kimlesin yalnız mısın, neredesin söyle, babana aldırayım..
-Annecim lütfen sakin ol.
-Bana sakin ol flaan diyemezsin neredesin çabuk söyle!!
-Anne geliyorum. Yoldayım.Bir saate evdeyim. Konum atayım istersen dedim.
-Konum att!! dedi telefonu kapadı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ TAKSİM - İki Ayrı Taksim, Birbirine Çıkan
General FictionGerçekte siyah beyaz yoktur. Onlar hep masaldadırlar. Bizler griyiz. İki renkten hangisi ağır geliyorsa o oranda griyiz hepimiz. Hiç mi başka renk yok? Var tabi hatta hayat hiçbirimizi atlamaz dağıtırken. Püskürtür pembeye bulanan fırçasını üzerim...