Güzel bir bölüm sizleri bekliyor🖤
Alev Alev - Feridun Düzağaç"Ruhumda milyon tane ses varken yapabileceğim tek bir şey vardı, YAŞAMAK..."
gittim. Ceyda Erene sarılıyordu bu sırada. Duraksadım. Eren beni gördü.Başka zaman olsa ne yapardım nasıl düşünürdüm bilmiyorum.Şu an için koşmaya devam etmeliydim. Biraz daha ilerledikten sonra arkadan kolumun tutulduğunu hissettim. Erendi bu.
-Dursana nereye koşuyorsun?
-Eren gitmem lazım dedim.
-O az önceki gördüğün kız.. Sözünü bitirmesine izin vermedim.
-Selmayı aldatıyorsun dedim.
-Hayır yanlış anladın. Kimseyi aldattığım yok benim.Ayrıca Selmayla ben..
-Neyse ne Eren şu an gitmem lazım dedim. Kolumu çektim. O sırada telefon çaldı.
..
-Evet benim?
-Siz polisleri gönderene kadar benim arkadaşım ölecek dedim bağırarak.
..
Polis mi? dedi Eren. Devam ettim.
-Yarım saat ne beyfendi. Nasıl karakolda yedekte adam bulunmaz.
-Hey Allahım ya. Tamam beyfendi sağolun. Telefonu hışımla kapattım.
-Ne polisi Büşra ne oluyor? dedi Eren.
-Arkadaşım, dedim kayıp.
-Nasıl yani kaçırıldı mı?
-Bilmiyorum telefondan gelen sinyalleri bir yere kadar takşp edebilmişler. Galiba sonra telefonu kırıldı bir şey oldu bilmiyorum. Off Allahım yaa. Dayanamayıp ağlamaya başladım.
-Atla gidelim dedi Eren
-Yok ben giderim dedim gözlerimi silerken.
-Büşra gel hadi. Kaybedecek zaman yok dedi. Haklıydı kaybedecek zamanımız yoktu.Arabaya bindik.
-Neresi adres? Yani nereye kadar tespit edilmiş.
-Kurtköy Haneli Villaları dendi. 200 m ilerisinde bir klube mi ne varmış dedim göz yaşlarımı silerken.Hava iyice kararmıştı.
-Tamam sakin ol sen bulacağız arkadaşını.
Yolda ikimizde tek kelime etmiyorduk. Ortam fazlasıyla sessiz ve karanlıktı. Ellerimi üşüyen kollarıma götürüp sarıldım.Telefonu elime aldığımda şarjının çoktan bittiğini farketmiştim.Off yaa!!
-Üşüdün mü dedi Eren.
-Biraz.
Klimayı yaktı. Arka koltukta bir şal var. Onu sarabilirsin dedi. Bu sırada taşlı kumlu bir yola girdiğimizi farkettim.
"Hedefe 5 dakika". Arkadan şalı alıp kollarıma sardım. Yanan klimanın da etkisiyle artık üşümüyordum.
..
Kısa bir süre sonra Kurtköy'de bahsedilen villaya varmıştık.
-Sen dur arabada kontrol ediyim ben dedi.
-Olmaz Eren arkadaşım o benim dedim. Beraber çaldık villanın kapısını
-Orta yaşlı bir adam açtı. Durumu kısaca izah ettik.O da polisin söylediğini söyledi. 200 m ötede terkedilmiş bir klube varmış. Yolu tarif etti. Tekrar araca bindik. Oraya gittik. Yollar bozuk olduğu için yürümek zordu. İyice bastıran karanlık işimizi fazlaca zorlaştırıyordu.O sırada ayağım taşa takıldı sanırım bilmiyorum.
-Aaahh!
-Noldu?
-Taşa çarptım sanırım..
..
-İyi misin.
-İyiyim evet.
-Gel koluma dedi.
-Yok iyiyim sağol dedim.
-Büşra gel işte bak böyle daha rahat ediceksin.dedi.
-Eren iyiyim dedim.
-Hey Allahım ya! İyi peki bakalım dedi.
Kendi başıma yürüyebilirdim. Nedense aklıma Selmayla sevgili oldukları geldi bir ara. Ceydayla sarılmaları sonra..
.. Kafamdan gereksiz düşünceleri atıp yürümeye devam ettim.
Klubeye gelmiştik. Kapıyı tıklatmadan önce bekledik biraz. Sonra kapının kilitli olmadığını farkettik. Kapı gıcırdayarak açıldı. İçeride kimse yok gibiydi. O sırada içeriden inilti sesleri gelmeye başladı.
Rüya! Hemen sesin geldiği odaya doğru koştum. İçerideki Rüyaydı.Ağzı bantlı bir şekilde eski bir yatağın üstünde oturuyordu.Koşup sarıldım hemen.
-Canım arkadaşım. Geldim bak buradayım. Şimdi kurtarıcağız seni dedim. Ellerini çözdüm önce. Bu sırada Eren de gelen giden var mı komtrol ediyordu. Sonra ağzındaki bandı çıkardım. Canı yandı biraz. Konuşmaya başladı.
-Büşra hemen burdan gitmeliyiz. Adam tuvalete gitti. Gelir birazdan dedi.
-Kim? Kimin adamı? dedim cevap vermedi. Ayaklarına elimizle açamayacağımız kadar sıkı bir düğüm atmıştı.
Eren geldi. Çakmağı ipe değdirdi biraz. Sonra gözüne ilişen bir bardağı yere çarptı küçük bir mesafeden. Kırılan parçanın birini korkusuzca aldı eline. İpe cam kırığıyla bir kaç darbe attı. Sonra tekrar yakmaya başladı bu sırada elindeki parçayla düğümü çözmeye çalışıyordu. Bu sırada cam elini kesmişti.
-Erenn elin dedim.
Yumruk yaptığı elinden yere kanlar damlamaya başladı. Kesilen eline aldırış etmeden düğümü kesmeye devam ediyordu. Sonunda başardı.
-Rüyayla birbirimize sarıldık. O sırada olay yerine anca gelmiş olan polisin alarm sesini duyduk. Evin dışında hareketlenmeler başladı. Gelen polise Rüyayı teslim ettim hemen.Rüyayı da alıp uzaklaştılar. Bana ellerini açtığımız sırada söylediği çantayı bulmalıydım. Onun içinde bir miktar daha para olduğunu söyledi.
Odaya geçtim parayı arıyordum. Çok geçmeden bir elin boğazımı sıktığını hissettim. Nefesim daralıyordu. Arkamdaki açık pencereden giren bir adam şu an ellerini sımsıkı ağzımda tutuyordu.
-Neredesin? diye seslendi Eren. İsmimi söylememişti.
-Rüya dedi, Rüyayı almışlar Düzceye doğru yola çıkmışlar çoktan dedi. Ne söylediğine anlam veremedim önce.
O sırada yanımdaki adam hızlı bir hamleyle beni ayağa kaldırdı ve silahı kafama dayadı.
Korkuyordum. Kapıdan çıkıp Eren'in yanına gittiğimizde Eren hiç şaşkın görünmüyordu. Galiba az önce söyledikleriyle adamın dikkatini dağıtmaya çalışmıştı. Adamların istedikleri Rüyaydı sonuçta ben değildim. Adamın telefonu çaldı sonra. Beni bırakmadan cebine götürmeye çalıştı elini. O sırada nasıl oldu bilmiyorum. Eren hızlı bir hareketle elindeki camla adamın yüzünü çizdi. Adam can havliyle bağırdı. O sırada elinden kurtuldum. Eren adama fırsat vermeden üzerine yürümeye başladı.Ard arda yumruklaşıyorlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ TAKSİM - İki Ayrı Taksim, Birbirine Çıkan
General FictionGerçekte siyah beyaz yoktur. Onlar hep masaldadırlar. Bizler griyiz. İki renkten hangisi ağır geliyorsa o oranda griyiz hepimiz. Hiç mi başka renk yok? Var tabi hatta hayat hiçbirimizi atlamaz dağıtırken. Püskürtür pembeye bulanan fırçasını üzerim...