XXIV

392 40 7
                                    

Yoongi, Jungkook'un annesi gidene kadar yatak odasında beklemişti. İçeriden onun hakkında konuştuklarını anlamıştı ama kalbi azcık da olsa Jungkook tarafından kırılmıştı.

Tamam, kabul ediyordu Junkook'ta suç yoktu ama annesinden onu saklaması kırmıştı işte onu. Yine kabul, sonra açıklayacağını da söylemişti ama elinde değildi ki!

Dış kapının kapanma sesiyle Yoongi düşüncelerinden ayrılıp oturduğu yataktan kalktı ve kapıya bakmaya başladı. Üstünü giyinmişti ama Jungkook annesini oyalamaktan zaman bulamadığı için bir şey giyememişti.

Odanın kapısı açılıp içeri Jungkook girdiğinde Yoongi istemsiz yumuşadı ve ona yüzündeki tebessümle bakan sevgilisi sayesinde kırgınlığı da uçup gitmişti.

"Gitti mi annen?" Gittiğini biliyordu ama emin olsa hiç de fena olmazdı.

Jungkook gülüp sevgilisine yaklaştı ve karşısında durdu. "Evet gitti. Birazcık senin dedikodunu yapmış olabiliriz."

Yoongi de dayanamayıp güldü. "Ona ne şüphe? Annenin ağzında ismim düşmedi hiç."

Jungkook gözlerini büyüttü. "Tanrım! Duydun mu konuştuklarımızı?"

Yoongi sevgilisinin bu hallerine gülüp başını sağa sola sallayıp reddetti. "Hayır sadece arada ismimi duydum."

Jungkook rahatladığını belirten bir nefes vermesiyle Yoongi kıkırdadı. "Ne konuşmuş olabilirsiniz benim hakkımda? Annenle bir de?"

Jungkook kıpkırmızı kesilirken Yoongi kahkahasını tutamadı ve sevgilisinin ince beline kollarını sarıp kendine çekti. Jungkook yüzünü hemen Yoongi'nin boynuna gömdü, bir nevi saklandı ondan.

Bir süre daha öyle kalıp birbirlerinin kokularını soluduktan sonra Yoongi'nin aklına Jungkook'un hâlâ çıplak olduğu geldi ve yavaşça bedenlerini ayırdı.

"Bebeğim üstünü giyin üşüteceksin. Bir de ıslak bakstırla duruyorsun."

Jungkook dudak büzüp başıyla onayladı ve dolabının önüne ilerledi. Sevgilisinin üstündekilere bakıp, aynılarını çıkarıp yatağın üstüne koydu. Yoongi bunu fark ettiğinde gülüp odadan çıktı. Giyinirken rahat olsun istiyordu.

Jungkook odada üstünü giyinirken Yoongi mutfağa doğru ilerledi. O sırada kapı tekrar anahtarla açıldı ve içeri annesi adım attı.

"Oğluşum cüzdanımı unu- Yoongi?"

Bayan Jeon oğluşunun sevdiği adamı görmeyi beklemiyordu. Çünkü oğluşu yalnız olduğunu ve birazdan çıkacağını söylemişti.

"Ah, Jungkook'u almak için mi geldin? Ben de cüzdanımı unutmuşum onun için geldim. Bu arada ben Jungkook'un annesiyim canım. Tanıtmayı unuttum kendimi."

Yoongi karşısındaki kadının sıraladığı cümleleri birkaç saniye sonra algılayıp hemen bozuntuya vermeden role girdi. Demek ki Jungkook annesini kendisiyle dışarı çıkacağı yalanıyla göndermişti.

"Tanıştığımıza memnun oldum Bayan Jeon. Evet dediğiniz gibi Jungkook'u almaya geldim."

Kadın damadı bellediği çocuğun yanağını sıkıp, başını okşadı. "Tamam o zaman ben sizi tutmayayım. Jungkook'a söylersin gelip gittiğimi. Şimdi hazırlanıyorsa yarım saate anca işi biter onun."

Daha kırklarında olan kadın kıkırdayıp, cüzdanını da alıp evden çıktı. Yoongi tuttuğu nefesini verip rahatladığı sırada odasından Jungkook çıktı ve sevgilisinin yanına geldi.

"Sesler duydum, kiminle konuluyordun?"

Yoongi, çok güzel olduğunu düşündüğü sevgilisini süzüp merakını giderdi. "Annenle."

"Ne?!" Jungkook bunu kesinlikle beklemiyordu.

Yoongi gözlerini kocaman yapan sevgilisinin tatlılığına dayanamayıp kıkırtısı eşliğinde dudak kenarından öptü.

"Sakin ol, bir şey anlamadı. Cüzdanını unutmuş alıp gitti. Tabii ilk gördüğünde şaşırdı ama dışarı çıkmak için seni almaya geldiğimi zannetti, ben de bozmadım. Ha bu arada neden beni sakladığını anlatıcaksın, kaçışın yok."

Jungkook ne diyeceğini bilemeyip sadece başıyla onayladı. "O zaman kahvaltımızı dışarıda yapalım. O sırada konuşuruz."

Bu sefer Yoongi sadece başıyla onaylamakla yetinip ayakkabılarını giymeye başladı. Jungkook da hazır olduğunda ellerini birleştirip kapıdan çıktılar. İkisinin de yüzünde, elleri iç içe olması ve beraber olmaları nedeniyle, tebessüm vardı.

***

Kıyamadım ortalığı karıştırmaya :') Uzatmayacağım ve diğer bölüm final olucak. 🧡

Köfte Sever |YoonKook-Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin