"Söyle bana Bayan Sakura," diye fısıldadı, iki parmağını onun çenesinin altına değdirerek. "Daha önce seni hiç öpen oldu mu?"
Sakura'nın yıllardır bu anı düşlediğini söylemek abartı olmazdı. Düşlerinde o her zaman ne söyleyeceğini biliverdi ama gerçekte kendisini çok daha az ifade edebiliyordu ve onun yüzüne bakmaktan başka bir şey yapamıyordu. Nefessiz kalmıştı - kelimenin tam anlamıyla nefes alamıyorum, diye düşündü.
Komik, bunun hep bir metafor olduğunu düşünmüştü. Nefessiz. Nefessiz.
"Sanırım hayır," dedi Sasuke. Sakura zihninde birbirini kovalayan düşüncelerinin karmaşası içerisinde onu zorlukla işitebiliyordu. Koşup kaçmalıydı, fakat donakalmıştı, bunu yapmamalıydı ama yapmak istiyordu, en azından yapmak istediğini zannediyordu - on yaşından beri bunu istediğinden kesinlikle emindi. Aslında, istediğinin tam olarak ne olduğunu da bilmiyordu ve –
Sasuke'nin dudakları onunkilere değdi. "Harika," diye mırıldandı Sasuke. Genç kızın yanağı boyunca baştan çıkarıcı öpücükler kondurarak çene çizgisine kadar indi. Cennet bu olmalıydı. Bu Sakura'nın daha önce hiç tatmadığı bir şeydi. İçinde bir kıpırdanma olmuştu, tuhaf bir gerilme ve sonra yeniden salıverilme. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu, bu yüzden Sasuke'nin yanakları elmacık kemikleri ve sonra dudakları boyunca kondurduğu öpücükleri kabullenerek orada öylece durdu.
"Ağzını aç," diye emretti Sasuke, Sakura itaat etti çünkü karşısındaki Sasuke'ydi ve kendisi de bunu istiyordu. Zaten hep istememiş miydi?
Sasuke'nin dili derinlere indi ve onu kendine doğru çekti. Parmakları da, dudakları da daha fazlasını istiyordu. Birden Sakura bunun yanlış olduğunu fark etti, yıllardır düşlemiş olduğu an bu an değildi. Sasuke onu istemiyordu. Kendisini niçin öptüğünü bilmiyordu ama Sasuke'nin onu istemediğine ve kesinlikle onu sevmediğine emindi. Bu öpüşte hiçbir sevgi ve şefkat yoktu.
"Sen de beni öp, kahretsin," diye homurdandı Sasuke ve yeni bir hamleyle dudaklarını onunkilerin üzerine bastırdı. Bu şiddetti, bu sinirlendirici bir şeydi ve Sakura korkmaya başlamıştı.
"Hayır," demeye çalıştı ama sesi Sasuke'nin ağzının içinde kayboluyordu. Sasuke'nin eli nasıl olduysa aşağılara inmiş, en mahrem yerlerini mıncıklıyor ve iyice kendine doğru çekiyordu.
Sakura bunun nasıl bir şey olduğunu anlayamıyordu; aynı anda hem istemek, hem de istememek, başını döndürürken bir yandan da korkutmak ve kendisinin de onu hem sevmesi, hem de nefret etmesi.
"Hayır" dedi tekrar, elleriyle bedenlerini birbirinden ayırıp avuç içleriyle Sasuke'yi göğsünden iterek. "Hayır!" Sasuke, hiçbir tereddüt işareti göstermeden, aniden geri çekildi.
"Sakura Haruno," dedi Sasuke mırıltı halinde, "Kim bilebilirdi ki?" Sakura ona bir tokat patlattı.
Sasuke'nin gözleri kısıldı ama hiçbir şey söylemedi.
"Bunu niçin yaptın?" diye sordu Sakura sorgulayıcı bir ses tonuyla. Bütün bedeni titremesine karşın sesi oldukça kararlı çıkıyordu.
"Seni öpmeyi mi?" dedi omuz silkerek. "Niçin yapmayacaktım?"
"Hayır," diyerek karşılık verdi Sakura. Kendi sesindeki acıdan kendisi de korktu ama onun bilmesini istiyordu. "Kolay yolu seçemezsiniz. O ayrıcalığı kaybettiniz."
Genç adam kıkırdadı, lanet olası Sasuke ve dedi ki; "Bir dominatriks ( Dominatriks: Asteriks'in iri yapılı sevgilisi.) olarak çok eğlencelisin."
"Kes şunu," diye bağırdı Sakura. Sasuke, onun anlamadığı şeyler söylemeyi sürdürüyordu ve bu yüzden de Sakura ondan nefret ediyordu. "Beni niçin öptün? Beni sevmiyorsun ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌸LADY🌸 |SAKURA HARUNO|
Teen Fiction- Kendi kurgum değil - Sakura ana karakter. - Kitabın Naruto serisi ile alakası yoktur. - Wattpad sakın sileyim deme....