•15•

358 24 36
                                    

İki saat sonra, Sasuke bir daha ortaya çıktı. Bu kez Sakura onu bekliyordu.

Daha o çalmadan kapıyı açtı. Sasuke pek şaşırmış gibi değildi, sadece o mükemmel vücuduyla, kolu biraz havada, elini yumruk yapmış, tam kapıya vurmak üzere, öylece duruyordu.

"Tanrı aşkına," dedi Sakura sinirli bir ses tonuyla. "İçeri gel."

Sasuke kaşlarını kaldırdı, "Benim yolumu mu gözlüyordun?"

"Elbette."

Ve Sakura, artık bunu erteleyemeyeceğini bildiği için, arkasına dönüp bakmadan oturma odasına doğru yürüdü.

Sasuke onu izliyordu.

"Ne istiyorsun ?" dedi Sakura, sorgulayıcı bir tonla.

"Hoş bir merhaba, Sakura," dedi Sasuke rahat bir ses tonuyla. Öyle yakışıklı görünüyordu ki - Ah! Sakura onu öldürmek istiyordu. "İnsanlara nasıl davranacağını sana kim öğretiyor?" diye sürdürdü Sasuke. "Hun İmparatoru Attila mı?"

Sakura dişlerini sıktı ve sorusunu tekrarladı, "Ne istiyorsun ?"

"Neyi olacak, seninle evlenmeyi elbette."

Bu, Sakura'nın gözlerini ona diktiği andan itibaren beklediği cevaptı ve sonra hayatı boyunca kendi ile en gurur duyacağı cevabı verdi, "Hayır, teşekkürler." (😂)

"Hayır... Teşekkürler mi?"

"Hayır, teşekkürler," diye küstahça tekrarladı Sakura. "Eğer hepsi buysa sana kapıyı göstereyim." Fakat tam Sakura hareketlenirken Sasuke onu bileğinden tutup yakaladı. "Bu kadar çabuk değil."

Sakura bunu yapabilirdi. Yapabileceğini biliyordu. Gururu vardı ve artık onu evlenmeye zorlayacak hiç bir sebebi yoktu. Evlenmemeliydi. Yüreği ne kadar burkulsa da, boyun eğemezdi. Sasuke onu sevmiyordu. Av kulübesindeki birlikteliklerinden sonraki bir buçuk ay içerisinde onunla iletişim kuracak kadar bile değer vermiyordu ona.

Bir centilmen olarak tanınsa da, pek de öyle olduğu söylenemezdi.

"Sakura," dedi yumuşak bir sesle. Sakura, onun kendisini ayartmaya çalıştığını biliyordu, yatağına atmak için olmasa bile, boyun eğmesi için ayartmaya çalıştığını biliyordu.

Sakura derin bir nefes aldı. "Buraya geldin, doğru olanı yaptın, ben de reddettim. Artık kendini suçlu hissetmeni gerektirecek bir şey yok. Bu yüzden, vicdanın rahat olarak İngiltere'ye geri dönebilirsin. Hoşça kal Sasuke."

"Ben öyle düşünmüyorum, Sakura." dedi Sasuke, onun bileğini daha da sıkarak. "Konuşacak daha çok şeyimiz var. Sen ve ben."

"Aslında konuşacak çok da bir şey yok. Yine de ilgilendiğin için teşekkür ederim." Sasuke'nin tuttuğu yer uyuşmuştu. En kısa zamanda ondan kurtulmalıydı.

Sasuke bir tekme ile kapıyı kapattı. "Ben aynı görüşte değilim."

"Sasuke yapma!" Sakura kolunu çekip kurtardı, tekrar açmak için kapıya gitmeyi denedi ama Sasuke yolunu kesti. "Burası benim büyükanne ve büyükbabamın evi. Senin uygunsuz davranışlarınla onları utandırmak istemiyorum."

"Asıl sana söyleyeceklerimi duyma ihtimalleri konusunda kaygılansan iyi olur."

Sakura onun yüzündeki amansız ifadeyi görünce mücadele etmeyi bıraktı. "Pekâlâ, bütün bunları söylemek için seni buraya getiren şey neyse söyle bakalım."

Sasuke parmağıyla genç kadının avucunun içine daireler çizmeye başladı, "Seni düşünüyordum, Sakura."

"Öyle mi? Düşünülmek hoş bir duygu."

🌸LADY🌸 |SAKURA HARUNO|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin