Üzerinden iki gün geçmesine rağmen Sasuke şaşkınlığını hâlâ üzerinden atamamış gibi görünüyordu.
Sakura onunla konuşmayı denememiş, ona yaklaşmamıştı bile ama ikide bir onu derin ve anlaşılmaz bir ifadeyle kendisine bakarken yakalıyordu. Onun dengesini bozduğunu biliyordu çünkü artık gözleri buluştuğunda Sasuke gözlerini bile kaçıramıyordu. Sadece ona bir süre daha bakıyor ve başını çeviriyordu.
Yine de hafta sonunun büyük bir bölümünde, aynı anda aynı yerde asla bir arada olmamayı başardılar. Sasuke at binmeye giderse, Sakura portakallığı dolaşıyordu. Sakura bahçelerde yürüyüşe çıkarsa, Sasuke kâğıt oynuyordu.
Çok medeni. Çok olgun.
Ve Sakura'ya göre çok kalp kırıcıydı.
Yemeklerde bile birbirlerini görmüyorlardı. Leydi Maria kendi çöpçatanlık yetenekleriyle gurur duyardı fakat Sasuke ile Sakura'nın romantik bir ilişkiye girebilecekleri söz konusu bile olmadığından onları birbirinin yanına oturtmuyordu. Sasuke'nin çevresi her zaman güzel bir çenebaz sürüsü tarafından kuşatılıyordu, Sakura da ara sıra kendine eşlik eden, artık saçları ağarmaya yüz tutmuş dul erkeklere kalmıştı. Sakura'ya göre Leydi Maria, onun kapanına uygun bir koca düşürebileceğine pek ihtimal vermiyordu. Bu yüzden de, Mayu'yu masada her zaman son derece zengin ve yakışıklı üç adamla oturtuyordu; birisi soluna, birisi sağına ve birisi de karşısına.
Sakura başının çaresine bakma konusunda ustalaşmıştı.
Ne var ki Leydi Maria, planlı etkinliklerinden bir tanesi için eşleştirmeleri şansa bırakmıştı.
Bu onun yıllık hazine bulma oyunuydu. Misafirler aramalarını ikili takımlar halinde yapacaklardı ve bütün misafirlerin amacı (tabii ki medeni durumlarına bağlı olarak) evlenmek ya da bir ilişkiye başlamak olduğu için, her takım bir kadın ve bir erkekten oluşacaktı. Leydi Maria misafirlerinin adlarını kâğıt parçalarına yazmış ve bütün kadın adlarını bir torbaya, erkek adlarını da başka bir torbaya koymuştu.
Elini bu torbalardan birisine daldırdı. Sakura'nın midesi bulanıyordu.
"Sör Hanzo ve ..." Leydi Maria elini öteki torbaya daldırdı. "Leydi Mikoto."
Sakura nefesini bıraktı, o ana kadar nefesini tutmakta olduğunun ancak farkına varmıştı. Sasuke'yle eşleşmek- ya da ondan kaçınmak için - her şeyi yapardı.
"Zavallı annem," diye fısıldadı Mayu Sakura'nın kulağına. "Sör Hanzo oldukça sönük birisidir. Her işi annemin yapması gerekecek."
Sakura parmağını dudaklarına götürerek onu susturdu. "Duyamıyorum." "Bay William ve... Bayan Charlotte."
"Kiminle eşleşmek istiyorsun?" diye sordu Mayu.
Sakura omuzlarını silkti. Eğer Sasuke'yle eşleşmezse, başka kim çıkarsa çıksın fark etmezdi. "Lord Sasuke ve ..."
Sakura'nın kalbi artık atmaz olmuştu.
" ...Leydi Mayu. Ne güzel değil mi? Bu işi beş yıldır yapıyoruz ve ilk kez iki kardeşten oluşan bir takımımız var."
Sakura tekrar soluk almaya başladı, şaşırmış mıydı yoksa rahatlamış mıydı emin değildi.
Oysa Mayu kendi duygularından hiç kuşku duymuyordu. "Ne felaket," diye mırıldandı. "Bu kadar erkek dururken erkek kardeşime takılıp kaldım. Bir daha ne zaman bir beyle birlikte dolaşmama izin verilecek? Bu bir zaman kaybı, söylüyorum sana zaman kaybı."
"Daha kötüsü olabilirdi," dedi Mayu otoriter bir sesle. "Buradaki bütün beyler, beyefendi değil. En azından Sasuke'nin seni taciz etmeye kalkışmayacağını biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌸LADY🌸 |SAKURA HARUNO|
Teen Fiction- Kendi kurgum değil - Sakura ana karakter. - Kitabın Naruto serisi ile alakası yoktur. - Wattpad sakın sileyim deme....