•20•

294 23 14
                                    

Sonraki bir kaç hafta korkunç geçmişti. Sasuke yemeklerini çalışma odasında yiyor; Sakura'nın karşısında bir saat dahi oturmak ona acı veriyordu. Bu defa onu kaybetmişti ve onun gözlerine bakıp da onları boş ve duygudan yoksun görmek onu derinden yaralıyordu.

Sakura artık bir şey hissedemiyor olsa da, Sasuke çok fazlasını hissediyordu.

Sakura'nın, onu hissettiğinden emin olmadığı duyguları kabullenmeye zorlamasına çok kızgındı. Sakura'nın, onun için hazırladığı bu sınavı geçemediğine karar verip evliliklerini yüzüstü bırakma noktasına gelmesine öfkelenmişti.

Sakura'ya bu acıları çektirdiği için kendini suçlu hissediyordu. Ona nasıl davranacağı konusunda kafası karışıktı ve onu bir daha asla kazanamayacağından korkuyordu.

Ona onu sevdiğini söyleyemediği için kendisine kızıyordu ayrıca gerçekten âşık olup olmadığını nasıl belirleyeceğini bilemediği için de kendisini biraz yetersiz hissediyordu.

En önemlisi de yalnız hissediyordu. Karısının yokluğunda yalnızdı. Onu ve onun bütün küçük komik yorumlarını ve alaylı ifadelerini özlüyordu. Holde karşılaştıkları zamanlar, onda evlendiği kadına ilişkin bir ipucu yakalamaya çalışarak kendini onun yüzüne bakmaya zorluyordu. Sakura başka bir kadın haline gelmişti. Artık umursuyor gibi görünmüyordu, hem de hiç bir şeyi.

Çocuğun doğumuna kadar kalmaya gelen annesi onu arayıp bulmuş, Sakura'nın yemeklerine neredeyse hiç dokunmadığını söylemişti. Sasuke içinden küfür etmişti. Sakura bunun sağlıksız olduğunu fark etmeliydi. Ancak onu sarsıp mantıklı olmaya davet edemiyordu. Sadece bir kaç uşağa gözlerini onun üzerinde tutma talimatı vermişti.

Ona günlük raporlar getiriyorlardı, genellikle sabahın erken saatlerinde, o çalışma odasında oturmuş, brendisini içerken. Bu gece de farklı değildi. Kapının sertçe çalındığını duyduğunda üçüncü brendisindeydi.

"Gir."

Çok şaşırdı, içeri giren annesiydi.

Kibarca başını salladı. "Beni cezalandırmaya geldin sanırım."

Leydi Mikoto kollarını önünde kavuşturdu. "Seni niçin cezalandırmam gerektiğini düşünüyorsun?" Sasuke'nin gülümsemesinde neşeden eser yoktu. "Niçin bana soruyorsun? Eminim senin kabarık bir listen vardır."

"Geçtiğimiz hafta içinde hiç karını gördün mü?" diye sordu annesi.

"Hayır, gördüğümü sanmıyo - ha, bir dakika." Brendi-sinden bir yudum aldı. "Bir kaç gün önce holde yanından geçtim. Sanırım salı günüydü."

"Sekiz aydan fazla bir süredir hamile, Sousuke."

"Emin ol farkındayım."

"Onu sana en çok ihtiyaç duyduğu zamanda bir başına bırakan itin birisin sen." Sasuke içkisinden büyük bir yudum daha aldı.

"Açıkça söylemek gerekirse, o beni kendi başıma bıraktı, ben onu değil. Ve bir daha bana Sousuke deme."

"Ne istersem onu derim."

Sasuke kaşlarını kaldırdı, ilk kez annesinin bu şekilde konuştuğunu işitiyordu. "Tebrikler, sen de benim seviyemeindin."

"Ver şunu bana!" Hızlı bir hamleyle Sasuke'nin elindeki bardağı kaptı. Kehribar renkli sıvının birazı Sasuke'nin masasının üstüne sıçradı. "Beni dehşete düşürüyorsun, Sousuke- Karinile evli olduğun zamanlarda olduğu kadar kötü durumdasın. Nefretle dolusun, kabasın - " Sasuke'nin eli bileğini kavrayınca sustu.

"Sakın ola Sakura'yı Karin ile karşılaştırma hatasına düşme," dedi tehdit dolu bir sesle.

"Karşılaştırmadım!" Annesinin gözleri şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı. "Bunu hiç düşünmedim bile."

🌸LADY🌸 |SAKURA HARUNO|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin