•4•

419 39 25
                                    

Geç kalma?

Geç kalma??!

Ne için, Sakura neredeyse on altıncı kez burnundan soluyor ve kıyafetlerini çekiştiriyordu. Bir zaman belirlememişlerdi. Hatta eve kadar ona eşlik edebilecek mi, bunu bile sormamıştı. Emretmişti. Hazır olduğunda bildirmesini emrettikten sonra bir cevap bekleme zahmetine bile katlanmamıştı.

Gitmesini bu kadar çok mu istiyordu? Sakura ağlasın mı gülsün mü bilemiyordu. "Hemen gidiyor musun?"

Bu koridordan kayıp gelen Mayu'nun sesiydi.

"Eve dönmem gerekiyor," dedi Sakura ve elbisesini başından geçirmek için özellikle o anı seçti. Mayu'nun yüzünü görmesini kesinlikle istemiyordu. "Binici kıyafetin yatağın üzerinde," diye ekledi, pamuklu kumaşın içinde boğulan sesiyle.

"Ama niçin? Baban seni özleyecek değil ya."

Aynı şeyi defalarca Mayu'ya kendisi söylemiş olmasına karşın, onun bu konudan bu şekilde bahsediyor oluşu Sakura'nın hoşuna gitmemişti.

"Sakura," diye üsteledi Mayu.

Sakura, düğmelerini bağlaması için sırtını döndü. "Gereğinden fazla kalarak bana gösterilen misafirperverliği zedelemek istemem."

"Ne? Aptal olma. Eğer mümkün olsaydı, annem senin bizimle yaşamanı isterdi. Gerçi Londra'ya gidince yaşayacaksın."

"Londra'da değiliz."

"Bunun konuyla ne ilgisi var?"

Hiç ilgisi yoktu. Sakura dişlerini gıcırdattı. "Mayoku'yla mı atıştınız?"

"Tabii ki hayır." Çünkü Mayoku'yla Mayu dan başka kim atışabilirdi ki.

"Mesele nedir öyleyse?"

"Bir şey yok." Sakura kendisini biraz daha sakin görünmeye zorladı ve eldivenlerine uzandı. "Kardeşin süslenmiş bir elyazması konusunda babamla konuşmak istiyor."

"Mayoku mu?" diye sordu Mayu şüphe içinde.

"Sasuke."

"Sasuke?"

Aman Tanrım, acaba soru sormadığı bir an var mıydı.

"Evet," diye yanıtladı Sakura, "Bir an önce gitmeyi planlıyor, bu nedenle de şimdi beni eve götürmesi lazım." Son söylediği cümle tümüyle uydurmaydı ama bu koşullar altında Sakura'nın aklına daha iyi bir şey gelmemişti. Ayrıca, belki de şimdi Northumberland'daki evine dönecekti ve dünya yine eski haline gelecekti. Eğik ekseninden memnun, güneşin çevresinde dönüp duracaktı.

Mayu, Sakura'nın onu görmezlikten gelemeyeceği şekilde kapı çerçevesine yaslanarak dışarıya doğru eğildi. "Öyleyse niçin böylesine sinirli bir ruh hali içindesin? Sasuke'yi hep sevmişsindir, değil mi?"

Sakura neredeyse gülecekti.
Ve hemen ardından neredeyse ağlayacaktı. Sanki başıbozuk bir sürtükmüş gibi böyle emirler vermeye nasıl cesaret ederdi.

Ona nasıl bu kadar acı çektirebilirdi? Hem de Haverbreaks’da, son birkaç yıldır Sasuke'den çok, kendisine yuvalık yapmış bu evde?

Öbür tarafa döndü. Mayu'nun yüzünü görmesine izin veremezdi. Gerçekten istemediği halde onu öpmeye nasıl cesaret edebilirdi. "Sakura?" dedi Mayu yumuşak bir ses tonuyla. "İyi misin?"

"Son derece iyiyim," dedi Sakura boğazı düğümlenerek ve Mayu'yu sıyırıp geçerek, uçarcasına kapıya doğru gitti.

"Sesin öyle olmadığını - "

🌸LADY🌸 |SAKURA HARUNO|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin