•17•

375 23 19
                                    

Aristokrat standartları dikkate alındığında, Rosedale alçak gönüllü ölçülerde olan bir yerdi. Bu ılık, zarif ev, bir kaç nesildir Uchiha ailesine aitti ve geleneksel olarak en büyük erkek çocuk burasını, kont olana kadar taşradaki ev olarak kullanır, sonra da çok daha büyük olan Haverbreaks'e geçerdi. Sasuke Rosedale'e bayılıyordu, düz taş duvarlarını ve mazgallı çatısını çok seviyordu. Hepsinden öte, evin çevresine savurgan bir bollukla dikilmiş yüzlerce gülün ehlileştirdiği vahşi manzaraya bayılıyordu.

Sınıra yakın bir yerlerde tembel bir öğle yemeği için durdukları için eve varışları gecenin geç vakitlerini bulmuştu. Sakura çoktandır uyuyordu - arabanın sarsıntısının kendisini uyuşturduğu konusunda Sasuke'yi baştan uyarmıştı - ama Sasuke aldırmamıştı. O gecenin sessizliğini seviyordu, sadece atların, arabanın ve havadaki rüzgârın sesi ona yetiyordu. Ay ışığının pencereden içeri süzülmesini ve yeni karısına bakmayı - ki uykusunda hiç de zarif değildi, ağzı açıktı ve gerçeği söylemek gerekirse birazcık da horluyordu - seviyordu. Bu Sasuke'nin hoşuna gitmişti. Niçin hoşuna gittiğini bilmiyordu ama gitmişti işte.

Ve bunu bilmek de hoşuna gidiyordu.

Zıplayıp arabadan aşağıya indi, onlara eşlik eden uşaklardan birisinin yardım için yaklaştığını görünce işaret parmağını dudaklarına götürdü, sonra arka tarafa uzanıp Sakura'yı kucağına aldı. Sakura Rosedale'e hiç gelmemişti, oysa burası göllerden çok da uzak değildi. Sasuke, tıpkı kendisi gibi onun da burasını çok seveceğini ümit ediyordu. Öyle düşünüyordu. Onu iyi tanıdığının farkına varmaya başlıyordu. Bu ne zaman gerçekleşmişti emin değildi ama artık bir şeye bakıp, bu Sakura'nın hoşuna gider, diye düşünebiliyordu.

Sasuke İskoçya'ya gitmeden önce buraya uğramış ve evi hazırlamaları için hizmetçileri tembihlemişti. Tam olarak ne zaman geleceklerini onlara bildirememiş olsa da ev hazırdı ama personel yeni vikontesle tanıştırılmak üzere toplanmamıştı. Sasuke buna memnun olmuştu; Sakura'yı bunun için uyandırmak istemezdi.

Yatak odasına girdiğinde, şükranla şöminede ateşin yakıldığını fark etti. Aylardan ağustos olabilirdi ama Northumberland'ın gecelerinin ayrı bir ayazı vardı. O yavaşça Sakura'yı yatağa yatırırken, bir çift uşak az sayıdaki eşyalarını getirdi. Sasuke baş uşağa, yeni karısının personelle sabahleyin ya da belki de günün ilerleyen saatlerinde tanışabileceğim söyledi ve kapıyı kapattı.

Horlamaktan huzursuz bir homurdanmaya geçen Sakura pozisyon değiştirdi ve göğsüne aldığı bir yastığa sarıldı. Sasuke onun yanına döndü ve yumuşakça kulağına "Şşşt," diye fısıldadı. Sakura uykusunda da olsa onun sesini tanımıştı, memnun bir "offf" çektikten sonra öbür tarafa döndü.

"Bu kadar uyku yeter," diye mırıldandı Sasuke. "Seni şu elbiselerden kurtaralım." Sakura yan yatıyordu, Sasuke sırtı boyunca dizilmiş düğmeleri çözmeye koyuldu. "Sadece bir dakikalığına oturabilir misin? Elbiseni çıkarayım."

Sakura, uykulu bir çocuk gibi, Sasuke'nin kendisini çekip oturur pozisyona getirmesine izin verdi. "Biz neredeyiz?" diyerek esnedi, henüz tam olarak uyanamamıştı.

"Rosedale. Yeni evin." Sasuke Sakura'nın elbisesini başından sıyırıp çıkarmak için kalçalarından yukarıya doğru çekti.

"Çok güzel," dedi ve pat diye kendini sırt üstü yatağa attı.

Sasuke hoşgörüyle gülümsedi ve iteleyerek onu tekrar dik oturttu. "Sadece bir kaç saniye daha." Tek bir ustaca hareketle elbiseyi çekip kafasından çıkarttı, üzerinde sadece kombinezonu kalmıştı.

"İyi," diye mırıldandı Sakura. Bir yandan da örtülerin altına girmeye çalışıyordu.

"O kadar çabuk değil." Sasuke onu ayak bileğinden yakaladı. "Biz burada üzerimizde bir şey varken uyumayız." Sakura'nin üzerindeki kombinezon da yerdeki kıyafetlerine katıldı. Sakura, neredeyse çıplaklığının farkına bile varmadan nihayet yatak örtülerinin altına girebildi, tam bir memnunluk içinde içini çekti ve sonra derhal uykuya daldı.

🌸LADY🌸 |SAKURA HARUNO|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin