2-

560 19 3
                                    

Medya Arya Demir

Yüzümü buruşturarak uyandım. Heryerim ağrıyordu. İyide niye?gözünü açarsan anlarsın mal. İç sesime göz devirerek gözümü açtım. Boynumu ovuşturdum. Doğru ya! Barışın balkonunda uyuyakalmıştım.

Etrafa bayık bayık bakarken. Yan tarafımda ellerini birleştirmiş oturarak bana bakan Barışı görünce baş parmağımı damağıma götürüp ittirdim. " Sen hasta falan mısın ne diye sessiz oturuyorsun?"

"Benim sandalyem değil mi sanane"

Moron gibi suratına bakıp bi yandan hala ağrıyan boynumu ovuşturuyordum. Ben neden hala bu evdeydim ulan! Barış Yanımdan kalkıp odasına girdi. Benim kalkmaya niyetim yoktu ama acıkmıştım. Evde  doğru düzgün bişey yememiştim zaten. Yanıma gelen kadınla ona döndüm. Orta yaşlı bi kadındı.

"Yemek hazır efendim Barış bey sizi salonda bekliyor."  Başımı sallayıp onayladım. Bu çocuk sanırım içimi okuyor.. Yerimden doğrulup o muazzam balkon ve odayı bırakıp salona indim. Barış çekmece de bişeyler arıyordu. Dikkatini çekmiş olcaktım ki bana döndü. Tam masaya oturacakken kolumu tutup kendine çekti. Ağzım açık ona bakarken saçlarımı önüme alıp boynumu açtı.

"N-napıyorsun? " Cevap vermeyip elindeki kremin birazını parmağına sıkıp boynuma yavaş hareketle sürüyordu. Sertçe yutkundum. Neydi bu?

O sürerken bende onu izliyordum. Kısa bir an gözlerimiz kesişince bu bende araba çarpma etkisi yaratmıştı. İşini bitirince tekrar saçlarımı alıp arkama attı, ağzım açık onu izlerken o hiçbir şey olmamış gibi masaya oturdu ve yemek yemeye başladı Bence bu çocuğun gerçekten sorunları var. Karnımın guruldaması ile Masaya oturdum Şu an sadece yemek yemek istiyordum ve yemek yemeye bayılırım Ah bir de uyku.. tavuk sote mi iştahlı yerken beni izleyen bir çift gözle kafamı kaldırdım başımı' ne var 'dercesine salladım.

"Tabağıda yiycek misin ?"

"Hoo çok komik." Sırıtarak önüne döndü ama onunda benden bi farkı yoktu. 2. Tabağını yiyordu. Salatamdan bir çatal alıp ağzıma doldurdum. Şuan kırk yıllık karı koca gibiydik. Ne karı kocası lan. Aklın fikrin nerde.

"Uf kes sesini." Barış yüzüme mal gibi bakmaya başladı. Dışımdan konuşmuşum!

"Kızım bir de bana hasta mısın diyosun? Kendi kendine konuşuyorsun sofra da "

" ya ben hiç sesime cevap  verecektim Sen ne alakası yok."

" benle alakası var demedim." Sırıtarak bana baktı. Göz devirip kolamdan bir yudum aldım. Faka bastım. Bugün hastaneye gidip İmza atmam gerekiyordu yoksa işten kovulabilirdim.

"Ben bugün dışarı çıkacağım." Yerimden kalkacakken Barış Kolumdan tuttu.

" Benden habersiz çıkmayacaksın dediğimi hatırlıyorum?"

" Ben de kabul ettiğimi hatırlamıyorum işe gitmem lazım imza atmazsam kovulacağım!"

"Otur dedim Arya!"

"Ben neden senin emrin altındayım!? Kocaman kızım sana hesap mı vereceğim!"

Sinirle yerinden kalktı. Bu sefer gözleri ateş saçıyordu ama geri adım atmayacaktım. Bende aynı şekilde ona bakmaya başladım. Bu ara eli hala Kolumda..

"Baban gibi bir psikopat yakandayken olmaz "  şaşırmıştım. Beni niye bu kadar önemsedi birden bu? Derin bi nefes aldım..

"Tamam adamlarından biri de benimle gelir. Bence güzel anlaşma!" Yinede sinirliydim. Yönetilmek hoşuma gitmezdi hiçbirzaman. Barış kolumu bırakınca ovuşturdum istem dışı. Kısa bi süre bana bakıp yanımdan ayrıldı.  Göz devirdim. Üzerimde hakimiyet kurulmasından asla hoşlanmazdım ve o kim ki?

Sinirle elimi masaya vurarak oynatıyordum. Babam naptı acaba diye düşünmedende edemiyordum. Beni Bulursa öldüreceği kesindi ve eninde sonunda bir gün bulacaktı...

Hayatım arabanın uçurumdan aşağı uçması gibi ilerliyordu ama sonumu net bi şekilde görüyordum. Elimi başımın arasında alıp şakaklarımı ovuşturdum. Kısa bi süre sonra içeri bi koruma girmişti. "Arya hanım size hastaneye kadar eşlik etmem söylendi." Demek Barış efendi yollamıştı korumasını. İnsan ben geliyim falan der. Yontulmamış odun bu? Yont ozaman.. İç ses kesermisn boş yapıyorsun..

"Tamam çantamı alıp geliyorum ."koruma başını sallayıp bana yol açtı. Saygılı ve iyi birine benziyordu. En azından Barış gibi değil. Ah bu adam sinirimi iyice germişti! Hızla çantamı alıp kendime çeki düzen verdim. Aşağı indiğimde koruma beni bekliyordu. "Bişey soracağım senin adın ne? Şey hitap etmek amaçlı." "Yiğit,Arya hanım." "Memnun oldum." Gülümseyerek Kapımı açtı. Hastaneye yol alırken dışarıya seyrediyordum. Babamın da karşıma çıkmasında korkmuyordum. Barışın koruması varken bir şey olmazdı güvenim farkında olmadan o adama artmıştı.

Hastanenin önüne geldiğimizde Yiğit ile birlikte Arabadan indik Yiğit'e döndüm. "Sen beni burda bekle hemen geliyorum." Kafasını salladı. İçeri girerek adımlarımı üst kata yönlendirdim. Önce dolaptaki bazı eşyalarımı almam gerekiyordu. Soyunma odasına girdiğimde içeride bizim kızlar vardı. Sinem koşarak bana sarıldı."Kızım nerdesin!" Tebessümle karşılık  verdim. "Ah inan ki bir kaç işim vardı.. Yıllık iznimi kulanacağım imzaya geldim." Sinem'i severdim. Üniversiteden arkadaştık ve tesadüfen aynı hastaneye düşmüştük. Oda anestezi mezunuydu.  "Hiç yazmıyorsun da! Merak ediyorum seni!"

Aklıma telefonum geldi. Sim kartımı alıp kırmıştım babam denilecek o adam yüzünden! "Hattımı değiştireceğim Sinem.. Alınca ilk işim sana yazmak." Hızlıca bana sarıldı ve ayrıldılar. Daraldım bee. Hızlıca önlüğümü ve yedek kıyafetlerimi aldım. Çantama oldurdum. Bi kaç makyaj malzemesi de burdaydı. Zaten tekrar gelecektim. Ama bi süre ortada gözükmesem benim için daha iyiydi. Odanın sessizleşmesiyle olduğum yerde durarak yutkundum. Kötü bi his vardı içimde hemde çok.. çantamın fermuarını kapatıp koluma taktım. O sırada iliklerimi donduracak ses ve yediğim şiddetli darbeyle gözlerim kapandı.

"Babacığını özledin mi?"

Ahahha merabalarr son repliği bişeye benzettinizmi? 😂 seviliyorsunuz oy vermeyi unutmayin

Katilime Âşık Oldum! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin