-5

429 18 10
                                    

Multi Barış Soray:))

İntikam,nefret aşkın bi parçasımıydı? Yoksa aşk sadece sevgiden mi ibaretti?
İki aşık insan el ele olunca karşısında dağ olsa duramaz derler güyaa.. Bunu zaman ve onların çabası gösterecekti.

Saatler sonra Arya hala çömeldiği yerden kalkamamıştı. Donuk bi şekilde elleri çenesinde duvara bakıyordu. Ayağa güçlükle kalkıp kapının kulpunu aşağı indirdi. Başarısız.. Hala kilitliydi.

Barış ona kim olduğunu sormuştu. Kim? Arya Demir. Hasan Demir'in kızıydı. Hasan demir kimdi? Barış Soray'ın annesi Ebru Soray'ın katili.

Arya 'ben Hasan Demirin kızıyım sen nerden biliyorsun?' dan başka hiçbir şey diyememisti mavi gözlü adama..
Daha sonrası malumun ilanı, Barış arkasındaki küçük kıza öfke ve hayal kırıklığı kuşatarak çıkmış, kapıyı üstüne kilitlemişti. Kafasında milyonlarca soru işareti bırakmıştı küçük kızın.

Ayağa tekrar kalkarak kapıya vurdu Arya. Hiddetle bir iki kez vurduktan sonra cama doğru gitti. Korumalar kendi aralarında sohbet ederken gözleri mavi adamı taradı. Bulamayınca daha çok hiddetlenip camdan bağırmaya başladı."Hey! Biri şu lanet kapıyı açsın!" Bütün gözler üzerinde toplanınca utançla gözlerini devirdi ama tanıdık bi suratla tekrar baktı. Yiğit ordaydı. "Yiğit lütfen kapıyı açar mısın! "

Yiğit diğer korumalara fısıldayıp eve doğru girdi. Arya heyecanla kapıyı bekliyordu. Barış ile konuşmalıydı. Babasıyla sorunun ne olduğunu sormalıydı.

Çevrilen kilit sesiyle tırnaklarını yemeyi bırakıp kapıya döndü. Yiğit kaşlarını kaldırmış karşısındaki kıza bakıyordu." Arya Hanım buradan çıkamazsınız Barış abinin emri var."

Arya kaşlarını çatarak elini beline koydu "buda ne demek oluyor esir değilim ben?"

"Üzgünüm ben bana söyleneni yapıyorum." Karşısındaki adam kapıyı tekrar kilitlediğinde sinirle yatağa tekrar oturdu.

Bi süre sonra siniri dizginlenirken çevresine bakındı. Odanın kokusunu daha şimdi den farkeder gibi içine çekti. Burası Barışın odasıydı. Ellerini Dizlerini koyup ayağa kalktı ve dolaşmaya başladı.Bu sefer Elleri dolabın üzerinde durunca yutkunarak açtı. Biri girse kesin rezil olurdu. Özenle dizilmiş kıyafetleri görünce gözleri büyüdü.

"Oha benden düzenli..."  "Başak burcu değilse bende bişey bilmiyorum."

Bu dediğine kıkırdarken dolabı kapattı. Arkadaşı Çınar başak  burcuydu ve çocuk erkek olmasına rağmen aşırı titizliğiyle Aryayı boğardı. Onu hiç aramadığını farkettiğinde en kısa zamanda aramayı aklına not etti, tabi buradan kurtulabilirse..

Çekmeceleri açarken gördüğü Boxer ile kıpkırmızı olarak kapattı. Resmen çekmece karıştırıyordu. Ellerini kafasına vurarak döndü. Ama gözüne çarpan parfümlerle Kendine hakim  olamadı ve tekrar gitti. Eline tutuşturduğu mat siyah kaplı parfümü açıp bileğine sıktı. Daha önce hiç bu kadar güzel koku olmadığına o kadar emindi ki.. sonsuza kadar burda kalmak istedi bi an. Daha sonra transtan çıkar gibi  kafasını sağa sola salladı ve mırıldandı."ne yapıyorum ben.."

Arya için bir türlü vakit geçmiyordu. Burdan çıkmalıydı. Aklına gelen telefonuyla elini arka cebine attı. Savaş ve Barışın nosunu görünce dudaklarını büzdü. Belkide Savaş ona yardım edebilirdi. "Kardeşi gibi öküz değil ya. " Diyerek Savaşın üzerine tıkladı ve aradı. Kısa bi çalma ardından telefon açıldı heyecanlanmıştı.

"Alo kimsiniz?" Kesinlikle Barış gibi öküz olmayan bu adama baktı. Aşırı kibarlığı içini gıdıklarken konuştu.

"Savaş ben Arya. Bu yeni hattım."

"Arya! Meraba iyi misin?" Arya gülümsedi. Birinin en azından ona iyi davranması belkide bir şeylerin kötü olmadığına işaretti. Ya da kendini öyle teselli ediyordu. "Aslında.. Sana ihtiyacım var Savaş. Barış beni odaya kitledi."  Telefondan gelen Hışırtlı seslerle dikkat kesildi tekrar.

"Ne? Neden.." Arya  Savaş'ın zar zor konuştuğunu telefondan bile anlamıştı.

"Barış mı yanında? Savaş eğer Barış yanındaysa lütfen söyle beni buradan çıkartsın!" Genç kız tekrar sinirlenince karşıdan gelen cevabı bekledi. Tekrar hısırtılı ses gelince Savaş'ın sesi kulaklarına dolmuştu.

"Oraya geliyoruz."


Barış arabanın kapısını sertçe kapatıp aşağı indi. Savaş da sert adımlarla inince kardeşinin karşısında durdu.

"Barış. O kızın bi suçu olmadığını en az sen de benim kadar iyi biliyorsun yanlış bi hareket yapma!" Barış yüzüne doğru uyarı hareketli elini ittirdi.
" Sen bu işe karışmıyorsun Savaş!

Savaş gözlerini kısarak yaklaştı, kendinden fazlasıyla emin ve kardeşini iyi tanıyordu."Çok merak ediyorum sen bi kıza zarar verecek kadar ilerledin mi küçük kardeşim?"

Barış çatık kaşlarla abisine bakarken Savaş arkasını dönüp arabasına binmişti. Lastikleri çığlık atarcasına kaydırıp kardeşine son bi bakış attı ve gitti. Barış ise içindeki intikam hırsıyla kendi kendine fısıldadı.

"Beni hiç tanımamışsın abi."

Genç kız odanın içinde volta atarken tırnaklarını kemiriyordu. Aşağıda olanları camdan duymuştu ama Barış'ın ne yapacağını tam kestiremiyordu. "Lanet olsun Savaş tam gidecek zamanı buldun." Kendi kendine konuşurken başını da ovuşturuyordu. Bu olanlar ona yeterince fazla iken bide Barış'ın ne olduğunu bile anlamadığı hırsıyla uğraşıyordu.

Kapı sertçe açılırken yerinde zıplayıp karşısındaki adamın soğuk bakışlarında üşüdüğünü hissetti. Genç adam kızın kolunu sertçe tutup savurur gibi çekiştirince Arya çığlık atmaya başladı.

"Barış canımı acıtıyorsun! Kimse yokmu! Savaş!"  Genç adam abisinin adını duymasıyla daha çok sinirlenip kızı duvara sertçe çarptı.

"Kes sesini! Ne Savaş ne bi başkası. Kimse elimden alamaz artık seni." Arya Korkarak mavi gözlü adama baktı. Bu o adam değildi. Yaralarını iyileştiren,koruyan,kızgın suratına rağmen içinde küçük bi çocuk yatan adam değildi. Bir başkasına bakıyordu sanki. Çaresizce baktı.

"Neden? Ben ne yaptım sana?" Barış gözlerini Arya'nın titreyen dudaklarına kısa bi süre bakıp tekrar buzdolabı bakışlarını vurdu. Sürükleyerek bodrum kata indirdi. Yanındaki iki koruma sandalye ve ipi getirirken Arya korkak ve inanılmaz bakışlarla Barış'a bakıyordu.

"Bağlayın kızı."

Arya tekrar bağıracakken korumaların tutuşuyla sendeledi. "Bunu yapınca eline ne geçecek!"  Barışın çenesi kasılmıştı. Yanında ki korumalara göz işareti yapıp çıkmalarını emretti. Şuan karşısında eli kolu bağlı yeşil gözleri sulanmış adeta ona inanamayarak bakan Aryayı inceledi. Haksızlık yaptığını kendi de bildiği halde annesi sürekli aklına gelince bu yaptığı ona doğru geliyordu.

"Annemin intikamı." Genç kız duyduklarıyla şoka uğrarken adamın suratına baktı. Gözleri hüzünle dökülüyordu bu sefer. Arya Barış'ın anlattığı kadarıyla annesini tanıyordu. Katledilmişti. Ama kendisiyle ne ilgisi olduğunu hâlâ  anlayamamıştı. 

"Barış.. Bana ne olduğunu anlatabilirsin. İnan hiçbir şey anlamıyorum şuan. " genç kız şefkatle adama baktı. Ama Barış tekrar o donuk bakışlara dönüp kıza sertçe baktı.

" Sen sadece yanlış zamanda bulunmuş birisin. Babanın kurbanısın küçük kız. "

Genç kız yüzüne tokat gibi vurulan sözcüklerle hüsrana uğradı. Birinden kaçarken bir diğerine esir olmuştu. Barış yavaşça ayağa kalkıp kıza tepeden baktı. Bakışları sert ve hüzün doluydu. "Üzgünüm."

Arya'nın gözünden bi damla yaş düşerken Barış arkasını dönüp yavaşça kapıya ilerledi. Çıkmadan en son duyduğu söz kalbine ok gibi işlemişti.

"Keşke ilk tanıdığım gibi kalsaydın.."

Katilime Âşık Oldum! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin