BÖLÜM 7;
Mert, aşkını sonunda itiraf etmişti ne kadar Damla'nın duymadığını zannetse de; hemşirenin dediği gibi bütün söylediklerini hissetmiş ve bir rüya gibi zihninde dolaşmıştı. Doktor, Damla'nın son kontrollerini yaparken bir şey dikkatini çekmiş olacaktı ki elini kaldırmasını rica etmişti.
Ama... kaldırmayı bırak hareket bile ettiremiyordu.
Ayak parmaklarını oynatmasını istediğin de ise yine sonuç aynıydı. Hareket ettiremiyor hatta bir kıpırdanma bile olmuyordu. Damla panikle "neden olmuyor? Neden hareket ettiremiyorum?" diye ardı ardına sorular sorarken, doktor üzüntüyle karışık şok olmuş bir yüz ifadesiyle "Korkacağınız bir şey yok Damla Hanım, gereken açıklamayı ben ailenizi bildireceğim." Diyerek çıkıp gitmişti odadan.
Doktor odadan çıkar çıkmaz; Mert, Damla'nın annesi babası ve Bora doktorun yanına koşar adım gidip "Özgür Bey durumu nedir?" bunu soran annesiydi ve akıllar da tek soru da buydu, Damla'ya ne olacaktı.
Doktor büyük bir sakinlikle derin bir nefes alarak sakinleştirmek için "sakin olmanızı istiyorum ilk önce" diye söze başlamıştı, "Damla Hanım gerçekten şans eseri kurtuldu hiç bırakmadı ameliyatta da 2 kez kalbi durdu ama saniyeler sonra tekrar hayata döndü.
İlk önce şunu söylemek istiyorum ki Damla Hanım, geçici olduğunu düşündüğüm bir felçlik geçiriyor. Ameliyat esnasında 2 kez kalbi durduğu için beyne giden kan veya oksijen azalmasıyla meydana gelebilen bir şeydir, ama şunu da söylemem gerekiyor ki bu geçici olabileceği kadar kalıcı da olabilir ve sadece sağ elini kusursuz bir şekilde kullanabiliyor.
Sizden şunu istiyorum ki kendisini eve kapatmasına izin vermeyin, psikolojik olarak etkilenebilir.
Ayrıca sizi bir fizyoterapiste ve psikiyatri' ye yönlendirmem gerekiyor, yarın özel odaya alırız iki gün sonra da taburcu olabilirsiniz. Geçmiş olsun." Diyerek yanlarından uzaklaşıp gitmişti. Herkes için kocaman bir yıkım olmuştu; belki konuşamayacak ve yürüyemeyecekti.
2 GÜN SONRA;
Yaklaşık 30 dakika önce taburcu olmuşlardı. Bora, Mert'in arabasıyla, Damla ise anne ve babasıyla gitmişti. Ne kadar Mert ben de geleyim sizin eve kadar diye ısrar etmişse de Damla'nın annesi gerek yok diyerek başından savmıştı.
Saat gece 21:40 gibi Damla uykusundan telefonunun titremesiyle uyanmıştı. Acaba yine mesajcıdan mı mesaj geldi ki diye düşünürken, telefonunu eline aldığından beri hiç mesaj gelmedi o kişiden diye aklına bir anda böyle bir şey gelerek o düşüncesini esip yok etmişti.
Bütün bu düşüncelerinden sıyrılarak yastığının yanında olan telefonunu büyük bir uykusuzlukla alıp nerden ve kimden bildirim geldiğini öğrenmek için üst bildirimi açtığı sıra da istemsiz bir şekilde suratında küçük bir tebessüm meydana gelmişti, çünkü mesaj Mert'den ve Bora'dandı.
İkisi de ayrı ayrı yazmamışlardı bir grup kurmuşlardı, grubun ismi ise Damla'nın bütün uykusuzluğunu alıp götürmüştü.
*BÖYLE İYİYİZ* GRUBUNDAN
Mert: Olum nerde bu Damla bir kaç defa aradım bakmıyor?!
Gerçekten de Mert, Damla'yı tam 58 kez aramıştı ve Mert buna birkaç defa aradım diyordu bu da Damla'nın mutlu olmasına yetmişti. Zar zor sağ eliyle mesajları okumak üzere ekranı aşağıya doğru kaydırmaya başlamıştı.
Bora: Abi nereden bileyim ben ya ben de ulaşamadım.
Mert: Damlaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa bakacak mısın artık?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAMLA OLMAK
Teen FictionGüven problemi yaşayan bir genç kız... Günün birinde tanımadığı birisinden mesajlar alır ve hayatı tehlikeye girer. Tek güvendiği kişi en yakın arkadaşı iken sırtından bıçaklanır... #1asosyel