BÖLÜM 8;
"Mesajcıyla ilgili sakın bir şey söyleme" diye fısıldamıştı Mert, Damla'nın kulağına doğru. Zaten söylemeye niyeti yoktu... Gerçi Damla'ya göre psikoloğa da ihtiyacı yoktu ama sırf Mert söylenmesin diye gitmek zorunda kalmıştı.
KLİNİK ODASI; "Merhaba Damla hanım, nasılsınız?
"iyiyim" diyerek doktoru geçiştirmeye çalışmıştı Damla, çünkü ona göre doktor o kadar yakışıklıydı ki yüzüne bile bakamıyordu. Ya daaa o anki duyguları öyle düşünmesini sağlıyordu. Doktor, elini, yüzüne doğru sallayarak "Damla hanım, daldınız sanırım.
İlk önce kendimi size bir tanıtayım." Diyerek ayılmasını sağlamıştı. Doktorun yüzüne bakar bakmaz "bir psikolog bu kadar yakışıklı olmamalı"diye mırıldanmıştı Damla. "Efendim? bir şey mi dediniz duyamadım da." Diye soran doktora bön bön bakan bir Damla vardı. "Hayır bir şey demedim" diyerek yine geçiştirmeye çalışmıştı.
Doktor karşısında konuşuyor ama o kafasında "ya aşık olursam ya Mert çok kızarsa ya Mert bana aşıksa ben bunu nasıl yaparım ona" diye düşünceler aklında kol geziyordu.
Doktor "dinlemediğinizin farkındayım" diyerek karşısında ki sandalyeye oturunca Damla o an utançtan yerin dibine girmek istemişti.
"özür dilerim doktor bey" daha sözünü bitirmeden doktor kahkaha atarak "aha yakaladım sizi dinlemiyorsunuz çünkü başında ismimi size söylemiştim." Damla dinlemediğinin farkındaydı ama sırf körünü öldürmemek için "isminizi biliyorum ama bir doktor hasta ilişkisi olduğu için 'doktor bey' demek daha doğru olur değil mi?"
"Evet sanırım doğru söylüyorsunuz ama sizle rahatça konuşabilmemiz için bana 'Sarp' diyebilirsiniz?
"Sadece Sarp'mı diyeyim, iyi ama bu çok saçma olur.?
Doktor Sarp'ın, yüzünde oluşan hafif bir gülümsemeyle "Evet Damla, bana sadece ama sadece 'Sarp' de..
"Tamam" demek geldi içinden Damla'nın sadece.
"Aslında Damla sana bir şey sormak istiyorum?"
'Evet' anlamında başını sallamıştı.
Masasının alt çekmecesini açıp içinden bir broşür gibi bir şey almıştı "bak Damla bu bir yaz okulu gibi bir şey senin gibi gelen hastalarıma bir tür terapi olsun diye buraya kayıt olmalarını öneriyorum.
Buraya gidersen daha fazla sosyalleşip, arkadaş bile edinebilirsin. Eee ne diyorsun?"
Damla çok kararsız kalmıştı, aslında 17 yıl sonra Mert ve Bora dışında başka arkadaşlar edinmek fena fikir değildi. Böyle düşünüyordu. Mantığı gitmesini söylüyordu ama duyguları Mert ve Bora'nın fikirlerini almasını...
***
"Sen ne diyorsun Damla!?" Damla anlatmıştı ama beklediği bir tepki almamıştı.
"Bak Mert, Bora bile bu kadar tepki göstermedi kararıma saygı duydu hem sadece üç veya bilemedin dört ay ayrı kalacağız." Bağırıyordu. Normalde olsa bağırmazdı. Kendinden beklemiyordu böyle bir ses tonu. Damla biraz daha bağırdıkça Mert sinirleniyor, Damla'nın kalbini kırmamak için kendini çok zor tutuyordu.
"Anlamıyorsun, tekerlekli sandalye de bile zor oturuyorsun nasıl gideceksin de orda dört ay kalacaksın. Kafayımı yedin sen Damla?" artık ikisi de birbirine bağırıyordu. Bora ise aralarında kalıp laf işitmemek için sessizce bir yere oturup onları izliyordu.
"Mert yeter artık tamam mı? İstediğin kadar bana bağırabilirsin ama ben sana muhtaç değilim iki de bir sakatlığımı yüzüme vurup durma." Ağlıyordu, öfkeliydi. Haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAMLA OLMAK
أدب المراهقينGüven problemi yaşayan bir genç kız... Günün birinde tanımadığı birisinden mesajlar alır ve hayatı tehlikeye girer. Tek güvendiği kişi en yakın arkadaşı iken sırtından bıçaklanır... #1asosyel