BÖLÜM 20; Saadet-i Damla-i Mert

49 13 58
                                    

NOT; Bölüm müziğini açmayı unutmayın...

BÖLÜM 20
Bölüm müziği; Sertab Erener "Aşk"

🦋

"Öpecek misin?" Diye sordum titreyen sesimle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Öpecek misin?" Diye sordum titreyen sesimle. Bu kadar yakınım da olması dengelerimi bozuyordu. Gözlerini dudaklarımdan çekip gözlerimle buruşturduğun da gözlerimi kaçırmamıştım bu sefer. Gözlerine bakmayı tercih etmiştim belki bir kıvılcım görürüm diye.

"Öpmemi mi istersin?" Muzipçe gülümseyip tekrardan gözleri dudaklarıma değdiğin de kendimi geri çekmiş, kafamı yana eğmiştim.

"Terbiyesiz!" Aniden söylediğim şey onu biraz afallatsa da belli etmemeye çalışmıştı.

"Öp diyen sendin ama?" Soğuk sesiyle sorduğu bu soru karşısında gözlerimi üzerine dikmeyi tercih etmiştim.

"Öp demedim, sen git Pelin'i öp!" Çemkirdiğim esna da tehlikeli bir gülüş yüzünde yer ederken sertçe yutkunmuştum. Adım adım geriye gidiyor ve benden uzaklaşıyordu.

"Pelin seni bekliyor" dedim. Hem odamdan çıkmasını istiyordum hem de birşey demesine izin vermeden sözlerime devam etmiştim. Bundan nefret ederdi. Gözlerini yere çevirerek koltuğa yavaşça oturup boğazını temizlediğin de konuşacağını anlamıştım.

"Evet bence de ben bir Pelin'e bakayım" oturduğu koltuktan kalkıp kapıya doğru ilerlerken ben dışarıya bakmaya devam ediyordum. Hiçbir şey demeden... Hem ne diyecektim ki zaten. 'Mert lütfen gitme benimle kal mı?' Onunla aramda hiçbir şeyin olmayacağını iddia eden benken şimdi kendimi rahatsız hissetmem normal miydi? Değildi...

"Birşey demeyecek misin?" Daha gitmediğini belli eden sesi kulaklarımı doldurduğunda kısa bir süreliğine gözlerimi kapatıp açmıştım. Camdan baktığım bahçeden gözlerimi çekip arkamı döndüğüm de koyu gri gözleriyle karşılaşmıştım.

"Ne diyebilirim ki?" Yanıma yaklaşıp yere indirdiğim yüzümü baş parmağıyla çenemden tutarak kaldırdığın da artık göz gözeydik.

"Birşey demene gerek yok, bazen susman en güzel cevap benim için" dediğim de kaşlarımı anlamadığımı belirtircesine kaldırmıştım. Ne demekti bu? Hem birşey dememi bekliyordu hemde en güzel cevabımın susmak olduğunu.

"Nasıl yani?" Sorar gözlerle bakıp kaşlarımı çatmıştım.

Elini çenemden çekip saçlarıma götürdüğün de yüzünde gülümse vardı. Gülümsediğini gördüğüm de benimde yüzümde ister istemez bir gülümseme oluşmuştu.

"Yanisi şu ki Sarışın, bu olanlar yüzünden bana bağırır, çağırabilirdin. Hatta yüzümü dahi görmek istemeyebilirdin. Sen sustun Sarışın. Anlayabiliyorsun değil mi?" Boy farkımız olduğundan dolayı konuşurken yüzlerimizi eşitlemişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 11, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DAMLA OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin