dokuz

11 2 8
                                    

Barış'ın asla susmak bilmeyen bağırışlarına küfrederek saçımdan çıkardığım tokayı bileğime taktım. Örgümü hızlıca açıp kafamı aşağıya eğdim ve saçımı sallayıp tekrar geriye aldım. Beyaz boyfriend kotumun üstüne tek kolu tamamen kapalı diğeri kolsuz olan dar tişörtü giymiştim. Siyah kemeri takıp sıkıştırırken bağırdım.

"Patlama geldim!"

Bel çantamı ve deri ceketimi elime alıp kapıyı açtım. Barış evden olması gerekenden erken çıkmış ve gitmeden önce beni almak gibi iğrenç bir fikir sunmuştu.

"Beni aradığında ben yataktaydım tamam mı? Buluşma saatini öne çekip iki ayağımı bir pabuca sokamazsınız benim."

Kapıdan çıkarken elimdekileri tutması için Barış'a verdim ve eğilip sivri burun botlarımı ayağıma geçirdim.

"Sen bir de onu Yaren'e anlat. Çoktan mc' e gitmiş ve Erenler bizden önce oraya varırsa bize türlü işkenceler yapar o cadı. "

"Ne? Acele et hadi durma! "

Ceketi ve çantayı elinden alıp hızlıca evden çıktım. Botlarını giyinip arkamdan gelmesiyle seri adımlarla yola çıktık. Yaren çok tatlı bir kız olmasının yanında çenesiyle bizi canımızdan bezdirebilecek potansiyele sahipti. Üçümüz arasında en sakin bendim ama bazen beni bile çileden çıkarıyordu. Bu yüzden olabildiğince hızlı bir şekilde mc'e varmaya çalıştık. Fakat istediğim her zamanki gibi istediğim olmadı.

Sıçtık. Geç kalmıştık işte.

Mc'in en köşedeki masasına oturan gruba baktım yanlarına varmadan önce. Yüzü bana dönük oturan Yaren oldukça stresli gözüküyordu. Ki bunun sebebi hemen yanında oturan Eren idi yüksek ihtimalle. Eren' in yanında da sarışın bir kız hemen karşısındaki de arkasından görebildiğim kadarıyla bizim sınıftan Özgür'dü. Özgür'ün yanı boştu ve Barış hızla önümden geçerek oraya yerleşmek üzere sandalyeyi çekti. Çekilen sandalyenin sesiyle hemen yanındaki sandalyede oturan bir başka çocuk da kafasını çevirerek Barış'a baktı. Bu çocuğu da tanımıyordum. Ama kızda da olduğu gibi siması yabancı gelmemişti.

Beni görmesiyle ayağa fırlayan kıpkırmızı olmuş canım arkadaşım kulağıma fısıldayarak yanına çekti beni.

"Sizi öldüreceğim. Bu sefer ciddiyim de! " sarılıyor gibi yapıp kulağıma fısıldarken bile sinirini hissedebilmiştim. Fakat dikkat çekmemek için anlamamış gibi yaptım.

"Hoş buldum kankam ya. " dedim gülümseyip otururken.

Herkesin selamlaşmasının ardından Barış bizi tanıştırmayı şükür ki kendine görev edindi.

"Dila bu Şeyda. Bu hafta bizim dershaneye başlamış bizi de Eren tanıştırdı zaten. Aynı sınıftalar" diyerek sarışın kızı gösterdi. Ardından Özgür'e döndü.

"Özgür bizim sınıftan biliyorsun. Bu da Yankı. Aynı şekilde Eren'in sınıfında ve Özgür'ün kuzeni. " diyerek karşımda oturan çocuğu gösterdi.

Önce Şeyda ile tokalaştım ve ona göz kırpıp Yankı'ya döndüm. Zaten bende olan bakışlarını çekmeden olduğu yerde dikleşti ve elini uzattı.

"Bu güzellikler de çocukluğumdan beri bir tanelerim işte. " diyerek kendi dilince bizi de tanıttı canım arkadaşım. Barış'a tatlı olduğunu düşündüğüm bir gülümseme gönderdikten sonra ben de elimi uzatarak Yankı ile tokalaştım.

"Tanıştığıma çok sevindim Dila. "

"Ben de öyle. "

Çok zaman geçmeden ortamda bir muhabbet oluştu. Barış zaten çok konuşan bir insandı ve herkesi tanıdığı için çabucak adapte oldu. Yaren de Şeyda'yı tanımaya çalışıyordu ki büyük ihtimalle Erenle yakınlıklarını anlamaya çalışarak başladığı muhabbeti devam ettiriyordu. Grupta en sessiz hemen karşımda oturan Yankı ile bendim. O da benim gibi konuşmak yerine insanları dinleyerek analiz ediyordu sanırım. Çünkü arada muhabbete yorum yapıyordu ve bu kesinlikle dinlediğini gösteriyordu.

Beni Sen İnandır | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin