E P İ L O G 🥀

22.8K 1.1K 246
                                    

"Gece Mira Tepeli! Hemen buraya geliyorsun."

Somurtkan yüzü, çatık kaşları ve göğsünde bağladığı küçük elleriyle merdivenleri ses çıkarta çıkarta inen Gece'ye baktım. Suçlulukla benden kaçırdığı zeytin gözleri yere bakıyordu.

Gözlerinin hizasına inmek için dizlerimin üzerine çöktüm. Kıyafetinin eteğiyle oynayan minik parmaklarını tuttum ve yüzüme bakması için çenesinden kaldırdım. Anında titremeye başlayan alt dudağı ve dolan göz pınarlarına gülmek istesemde kollarıma giren küçük bedeniyle sustum ve sarıldım.

Ağlamasının arasında yine konuşmaya çalışırken hiçbir sözünü anlamıyordum. Sakinleşmesi için ikiye ayırarak bağladığımız ipek saçlarını okşadım. "Annecim tamam," diye yatıştırmaya çalıştım.

Boynuma sımsıkı sardığı minik kollarıyla, kucağıma aldım. Salona doğru ilerlerken sırtını hafiften okşuyordum. "Sakin olalım, geçti..."

Koltuğun üzerine oturduğumda Gece'yi de kendime çevirmiştim. Zarifçe yanaklarını sildiğimde kızarık gözleri güldü. O gülünce ben de güldüm ve ağlamaktan allanan burun ucuna parmağımla dokundum.

"Anlat bakalım," dediğimde duyulan kapı sesiyle sıçradı ve sese doğru baktı. "Ben geldim!" diyen Cihangir'in sesine çığlık attı.

"Babaaa!" Hızla kucağımdan aşağıya tırmandı ve paytak adımlarla kapıya doğru koştu. Sallanan eteğiyle öyle tatlıydı ki. Peşinden takip ettim. "Baba," diye durmadan sevinçle Cihangir'e seslenen Mira'yi sakinleştirmek mümkün değildi. Özellikle Cihangir geldiyse...

"Gece? Neredeymiş babasının güzeli?" derken bacağına sarılan ve kucağa alınmayı bekleyen Mira'ya güldüm. Babasının vazgeçilmeziydi! Aynı şekilde küçük hanımda babasını ara ara benden bile kıskanırdı, ki bu Cihangir'in çok hoşuna gidiyordu.

"Budayım baba!" diye dili döndüğünce tatlı tatlı konuşurken, babasının gömleğini çekiştiriyordu. "Çiçeğim," diye hasretle kucağına aldı Mira'yi. O da küçük elleriyle, babasının boynuna sarıldı sıkıca.

Salona geçtiğinde Mira'yi koltuğa bırakmak istese de o izin vermedi. Az önce ağladığı için, uzun bir süre vermeyecekti, biliyordum. Cihangir de bunu bildiği için sırıttı ve bir bacağını koltuğa koyarak Mira'nın düşmesine engel oldu. Bir elini onun kendi gibi koyu saçlarında gezdirken diğerini belimden geçirdi. "N'aber Gece'min güneşi?" Şakağımdan öptüğünde ben de sarıldım. Mira anında yattığı omuzdan kafasını kaldırıp bize döndü.

"Gece benim!" diye sinirle konuştuğunda Cihangir'le gülmeye başladık. Mira'nın kaşları daha da çatıldı. Cihangir "Kızma kızım," diye güldü ve saçlarını okşadı. "En güzel Gece sensin. Benim Gece'm."


— s o n —



Çoğunuz okumadan atlayacaktır muhakkak fakat dile getirmek istediğim birkaç şey var.

• Yıldızlar Şahidim'i yazdığım sürece; değerli vaktini ayırıp okuyan, oylayan ve yorumlayan, yanımda olan, sonuna kadar okuyup destekleyen herkese tek tek çok teşekkürler! 💓

Güncel not: aradan 1-1.5 sene geçti arkadaşlar... bu süre zarfında galiba 2-3 kez bir düzenlemeden geçti buralar. boş verdim, sallama olan sana olur dedim, üstte 'kendimi acındırmam' dedikten sonra bunları okumak acındırmaktan başka bir şeye benzemedi benim için.
Ama bu kadar süre sonra da yine değişen bir şey olmadı. Bu değil hiçbir hikayem tutmadı. Tuttuysa da oy sayısı o kadar az ki...
Benim oy yarıştırma gibi bir derdim yok, sadece ister istemez diğer hikayeleri görüp, kıyas yapıyor insan. Diğer bir hikaye misal çok sonradan başlamış, bundan daha az okunmuş ama oy oranı bu hikayeyle aynı.. Bunlarla karşılaşmak dehşet üzücü bir şey.
Bakıyorum o diğer hikayelerde millet sınır koymuş, daha okumaya başlamadan 'dan dan dan' kural koymuş başa... ama yine de tutmuş.
Kendim yapmaktan hoşlanmadığım şeyler bunlar, ama içimden 'tamam lan demek ki bu okurlar bu tip seviyor sen yanlış yapıyorsun..' diyorum. ama yine de tutması için bu şekilde davranmıyorum.
Düzenlemeyi de son olmak üzere artık yaptım bitti. Hikayeyi kenara bırakıyorum artık ne oy mu atılır, yorum mu yapılır, boş mu kalır ilgilenmem çünkü artık zaman aşımına uğradı.
Ahım şahım bir hikaye yazmadım. Türkçe bilgim ve grammerim noksan değildi fakat düzgün olsun istedim.. küçük bir ayrıntıyı vakit ayırıp detayına kadar bazen araştırdığım oldu. Kelimelerin doğru yazılışını araştırdığım oldu.. Başladığımı bitirme niyetiyle bitirebildim yoksa çoktan gitmiştim gerçekten.
Ben tadamadım, layık olamadım ne yazık ki. Kimseyi yeteri kadar cezbedemedim. Çoğunuz sonuna kadar kalmadı. Ben müthiş bir dil ve kurgu da yazmadım evet, ama emek verdim. Ben yazdığım tarzdan dolayı 'ya sıkılır kesin okurken, uzun tutmayayım' dedim. Bir baktım 60 bölümlük hikayeler tutuluyor ve yazımı beni sık boğaz ediyor. Böyle olunca bu sefer yazım tarzımdan da iğrendim.. Şevkim çok kırıldı, ve yazasım da gelmediğinden hikayeyi çabuk bitirdim. Yine de zamanın bir emeği var. Siz okurken harcadığınız vakti ben de yazarken harcadım. Hem de 3-4 kez. Aslında yapılacak pek de bir şey yok, sabaha kadar şikayet etsem de değişmeyecek.

Hatalarım olduysa affola..
Sağlıklı kalın.. 🌷






10.12.2021

_

Yıldızlar ŞahidimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin